REKLAMFuhuş sektörüyle ilgili mali rakamları büyüme hesaplarına dahil etmek mümkün mü?
Avrupa Birliği istatistik enstitüsü Eurostat, üye ülkelerin Eylül 2015’e kadar, uyuşturucu ticareti ve hayat kadınlarıyla ilgili rakamlara ulusal istatistiklerinde yer vermelerini istedi.
Örneğin İngiltere, fuhuş ve uyuşturucunun 2013’de gayri safi yurtiçi hasılaya 11 milyar Euroluk katkı sağladığını açıkladı.
Ancak hayat kadınlarını tolere etmekle birlikte, “seks işçisi” statüsünde kabul etmeyen ve fuhuşla mücadele yasalarıyla gündeme gelen Fransa, Eurostat’ın talebini reddetti.
Hayat kadınlarının kamu bütçesine maliyeti
Fransa’da, son günlerde konuyla ilgili farklı bir araştırma ön plana çıktı. Fuhşun Fransa’da tamamen yasaklanmasını savunan “Le Mouvement du Nid” adlı dernek hayat kadınlarının Fransa ekonomisine maliyetiyle ilgili bir araştırma yaptırdı.
Ortaya çıkan rakam ise 1.6 Milyar Euro.
Fransa’da, yasal olarak tanınmadığı için hayat kadınlarının sayısına dair net rakamlardan söz etmek güç.
“Le Mouvement du Nid” araştırmasına temel olarak 37 bin rakamını alıyor. Bunlardan yaklaşık yüzde 62’si müşterilerine internet üzerinden ulaşırken. Yüzde 30’u sokaklarda, yüzde 8’i ise barlarda ve masaj salonlarında çalışıyor.
Araştırmayı yürüten uzmanlar, hayat kadınlarıyla ilgili 29 masraf kalemi tespit etti. Bunların içinde vergi ve sağlık harcamaları ön plana çıkıyor. Listede hayat kadınlarının intihar girişimleri ve çocuklarıyla ilgili sosyal harcamalar da yer alıyor. Uzmanlara göre hayat kadınlarında görülen intihar vakası, toplumun geri kalanına oranla 12 kat fazla. Fuhuş sektöründe kadın başına çocuk oranı ise 0,32.
Fransa’da fuhuş sektörünün yıllık cirosu 3.2 milyar Euro
Listedeki en büyük rakam “vergi kaçakçılığı” başlığına ait. Araştırmaya göre Fransa’da fuhuş sektörünün yıllık cirosu 3.2 milyar Euro. Fuhuş sektöründeki kişi başı yıllık gelir ise yaklaşık 87 700 Euro. Uzmanlar, bu rakamın büyük bir kısmının yurt dışına gönderildiğini ve Fransa ekonomisi için 853 milyon Euroluk vergi kaybının olduğunu belirtiyor.
Hayat kadınlarıyla ilgili tıbbi muayene, kürtaj, ilaç ve uyuşturucu bağımlılığı tedavisi gibi sağlık harcamaları ise 86 milyon Euro.
Sivil toplum örgütlerinin katkısı yetersiz
Öte yandan hayat kadınları için kamu bütçesinden yapılan, acil barınma, sosyal yardımlar ve önleyici faaliyetler gibi harcamalar yıllık 50 ila 65 milyon Euro arasında. Sivil toplum örgütleri bu miktarın ancak 2.4 milyonunu karşılayabiliyor. Yani kişi başı yıllık 65 Euroluk bir katkı söz konusu.
Fransa’da kadın ticaretiyle mücadele kapsamında, güvenlik ve yargı harcamaları 35 milyon Euroya kadar çıkıyor.
Hayat kadınları daha çok şiddet görüyor
Araştırmaya intihar, fiziki şiddet ve tecavüz gibi ‘insani maliyeti’ de ekleyen Le Mouvement du Nid, sadece 2014 yılı içinde 7 hayat kadınının cinayete kurban gittiğini, bunlardan 4’ünün müşterileri tarafından öldürüldüğünün altını çiziyor. Uzmanlar ayrıca, hayat kadınlarının tecavüze karşı altı kat daha savunmasız olduğunu belirtiyor.
Le Mouvement du Nid’in ortaya koyduğu rakamlar tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle sağlık ve sosyal harcamaların kişilerin yaptıkları işle bağlantılı olmadığı öne sürüldü. Araştırmaya tepki gösteren bazı dernekler, Le Mouvement du Nid’in rakamları fuhşun yasaklanmasını teşvik için manipüle ettiği görüşünde.
Fransa’nın fuhuşla mücadelesi
1946’da genelevleri yasal olarak kapatan Fransa’da hayat kadınları 1960’a kadar saplık birimlerine yaptıkları işle ilgili bildirimde bulunmak zorundaydı.
Paris yönetimi 1960’da BM konvansiyonunu imzalayarak bu uygulamaya son verdi. Ancak genelevler kapalı kalmaya devam etti.
2003’de, Nicolas Sarkozy’nin İçişleri Bakanlığı zamanında. hayat kadınlarının sokaklarda kendilerini teşhir etmeleriyle ilgili kısıtlamalar getirildi. 2011’de hayat kadınlarının müşteri bulmalarını sağlayan bazı internet siteleri “aracı” statüsünde kabul edildi ve web tasarımcıları ceza aldı.
2013’e gelindiğinde, Fransa Milli Meclisi, hayat kadını müşterilerine 1500 Euro para cezası ön gören tasarıyı kabul etti. Tasarıya karşı başlatılan “Fahişeme dokunma” (“Touche pas à ma pute”) adlı kampanyaya Fransa’da bazı sanatçılar da destek verdi.
REKLAMFuhşu bırakan kaçak göçmenlere geçici oturma izni
Son dönemde Sosyalist hükümet fuhuşla mücadele programını sürdürdü ve hayat kadınlarını fuhşu bırakmaya teşvik edecek düzenlemelere gitti. Bu program kapsamında, ülkede kaçak yollarla bulunan ve hayat kadını olarak çalışanlar fuhşu bırakıp ‘aracılarını’ ele vermeleri kaydıyla geçici oturum sahibi olabiliyor. Ayrıca fuhşu bırakmak isteyen kadınlara iş kurma kredisi ve geçici barınma hizmetleri de sunuluyor.
Hayat kadınlarıyla ilgili içişleri bakanlığı verileri
İçişleri bakanlığının verilerine göre Fransa’da 18-20 bin civarında hayat kadını olduğu tahmin ediliyor. Yine bakanlığın resmi sitesinden yapılan açıklamada bu rakamın % 80’inin yabancı uyruklu kadınlardan oluştuğu belirtiliyor. Avrupalı hayat kadınlarının çoğunluğu orta Avrupa ülkelerinin yani sıra Romanya ve Bulgaristan’dan geliyor. Afrika kökenliler Nijerya, Kamerun ve Gana uyruklu olarak tespit edilirken, Asyalıların çoğunlukla Çinli olduğuna değiniliyor. Toplam rakamın yüzde 15’inin erkek olduğu sanılıyor.
Aynı metinde geçen diğer bir bilgi ise komşu Avrupa ülkerindeki tahmini hayat kadını sayısı: Hollanda 20 bin, İngiltere 60 bin, Almanya ve ispanya 400 bin. Eski içişleri bakanı Brice Hortefeux mecliste yaptığı bir konuşmada hayat kadını sayısındaki düşüşü ‘Fransa toplumu için bir iyiye gidiş işareti’ olarak vurgulamıştı.
Ancak Sex İşçileri Sendikası (Strass) bu rakamın 40 binin çok üzerinde olduğunu savunuyor.
Bununla birlikte, üniversite öğrencilerinin % 20’sinin yoksulluk sınırının altında yaşadığı Fransa’da, yaklaşık 40 bin üniversite öğrencisinin geçimlerini sağlamak için “eskort kız” olarak çalıştığı tahmin ediliyor.
REKLAM