Adil Gür: "Türkiye 7 Haziran'dan sonra erken seçime gidecek gibi görünüyor"

Adil Gür: "Türkiye 7 Haziran'dan sonra erken seçime gidecek gibi görünüyor"
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak kritik genel seçimlere günler kala Ak Parti’nin tek başına iktidar olacak oy oranına ulaşıp ulaşamayacağı merak

REKLAM

Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak kritik genel seçimlere günler kala Ak Parti’nin tek başına iktidar olacak oy oranına ulaşıp ulaşamayacağı merak ediliyor. Seçimler tartışmalı başkanlık sistemini getirmek isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için zorlu bir sınav niteliği taşıyor.

AK Parti’nin tek başına hükümet kurmak için yüzde 40 ve üzerinde oy alması gerekiyor. Erdoğan’ın önündeki en büyük engellerden biri ise Halkların Demokratik Partisi (HDP). HDP seçimin kilit partisi konumunda bulunuyor.

AK Parti’nin yeniden tek başına iktidar olabilmesi için HDP’nin yüzde 10’luk seçim barajını geçip geçmemesi büyük etken. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş geçen yıl yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yüzde 9,8’de kalmıştı.

Ülkede son ekonomik tablonun ideolojik tercihler kadar seçim sonuçları üzerinde etkili olması bekleniyor. Uzun yıllar boyunca yüzde 4 ila 10 arasında olan büyüme oranı geçtiğimiz yıl yüzde 2,9 seviyesinde kaydedildi. Bu yılın ilk çeyreğindeyse rakamlar geçen yıllara oranla düşük kaldı.

Türkiye ekonomisinin inşaat sektörü, tüketici harcamaları ve hane halkı borçlanmalarına bağımlı olduğu gözlemlendi. Ekonomideki son gelişmeler muhalefet partiler tarafından seçim kampanyalarında koz olarak kullanıldı.

İktidar parti Ak Parti’ye desteği zorlaştıran bir diğer konuysa Suriye politikası: Dört yıl süren iç savaş yaklaşık 2 milyon mülteci ağırlayan Türkiye’nin de demografik yapısını değiştirdi. Sığınmacılar düşük maaşlara çalışmayı kabul etmesi yerel halkı endişelendirerek ekonomik konularda güvensizliğe itti.

Sığınmacılara sonuna kadar açılan kapılar haricinde Ankara, Beşar Esad rejiminin en kararlı muhaliflerinden biri oldu. Seçmenlerin bir kısmı Türkiye’nin bu tavrını komşu ülkenin iç politikasına aşırı müdahale olarak değerlendiriyor.

Türkiye’nin önde gelen anket şirketlerinden A&G’nin sahibi Adil Gür 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerle ilgili düşüncelerini euronews’e değerlendirdi.

Bora Bayraktar, euronews: “Kamuoyu şirketinizin yaptığı araştırmalara göre Türkiye’de genel seçim öncesinde nasıl bir tablo var?”

Adil Gür: “Türkiye’nin üç, beş aydır merak ettiği iki soru var; HDP barajı geçecek mi, Türkiye’de tek başına bir iktidar mı çıkacak yoksa Türkiye yeniden 1990’lı yıllardaki gibi koalisyonlu dönemlere mi dönecek diye. Seçimlerden üç, dört ay önce zaman zaman hem yaptığımız araştırmalarda hem kamuoyuyla medya aracılığıyla yaptığımız mülakatlarda hep şunu söyledik; bu seçim ilk defa yüzde 0,5’in, yüzde 1’in bu kadar önemli olduğu bir seçim olacak. İzleyicilere net olarak şunu söylemek mümkün; bu tabloya bakarak kesinlikle bir iktidar çıkar, kesinlikle bir koalisyon çıkar demek mümkün değil. Öyle zannediyorum ki Pazar günü, seçim akşamı son sandıklar sayılana kadar son vekilliği bir ilde kimin kazandığını görene kadar biz de bunu merak etmeye devam edeceğiz.”

euronews: “Genelde son seçimlere baktığımızda Türk seçmen oy verirken kimliğe göre tercihini yapıyordu, kimlik politikası öne çıkıyordu. Bu seçimlerde geçmişe göre farklı rakamlar söylüyorsunuz. Ne öne çıkıyor? Seçmen bu kez hangi önceliklerle sandığa gidiyor.”

Adil Gür: “Tabii birçok neden var. HDP’ye oy veren seçmenlerin büyük bir bölümü ideolojik nedenlerle oy veriyor. Etnik kimliğini temsil ettiği için, ideolojisine uygun olduğu için, kendilerine yakın hissediyorlar diye oy veriyor. Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verenlerin önemli bir bölümü milliyetçi reflekslere oy veriyor. HDP bir taraftan Kürt milliyetçisi parti olarak yükselirken, karşısında Türk milliyetçisi parti de doğal olarak yükseliyor. Bu sosyolojik bir vaka. Dünyanın her tarafında böyle. Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren seçmenin de yine önemli bir bölümü ideolojik nedenlerle oy veriyor. Hepsinden daha önemlisi AK Parti karşıtlığıyla hareket ediyor. Ama iktidara oy verenlerin küçük bir bölümü ideolojik nedenle oy veriyor. İktidara oy verenlerin büyük bir bölümü “Ben gündelik yaşamımdan memnun olduğum için, hizmetlerden memnun olduğum için oy veriyorum ve oy vermeye devam ediyorum” diyor. Yani toparlayacak olursak seçmen tek bir gerekçeyle oy vermiyor. Ekonomik nedenlerle oy verenler var, ideolojik nedenlerle oy verenler var. Ama Türkiye’de seçimin kaderini ve sonucunu belirleyen, iktidarı belirleyen veya iktidardan eden ana nedenin ekonomi olduğunu görüyoruz. Gündelik yaşamdan duyulan memnuniyet, ay sonunda kiramı nasıl ödeyeceğim, çocuğumun okul parasını nasıl ödeyeceğim, kredi kartımı nasıl ödeyeceğim veya ben yaşlandığımda bana kim bakacak endişelerine insanlar cevap arıyor.”

euronews: “Bu tabloya baktığınız zaman istikrarlı bir parlamento olur mu, erken bir genel seçime gider mi Türkiye?”

Adil Gür: “Şimdi Türkiye son yıllarda inanılmaz kamplaştı, kutuplaştı. Siyasi partiler ve liderleri birbirine sokak kavgasında bile ağza alınmayacak ağır sözler söylüyor ve inanılmaz bir kutuplaşma var. Birincisi bu kutuplaşma ortamında siyasetçilerin bir araya gelme ihtimali çok zor. İkincisi şayet kıl payı bir iktidar olursa Türkiye gibi bir taraftan Kürt sorunu, bir taraftan ekonomik sorunları, pek çok problemi olan, çevresinde Suriye gibi Ortadoğu’daki gelişmelerle ilgili sorunları olan bir ülkede az bir farkla iktidarda uzun süre kalmak çok zor. O nedenle uzun süredir kamuoyunu gözlemleyen, siyaseti takip eden birisi olarak görüşüm şu yönde; tek başına iktidar da çıksa, Türkiye’de bir koalisyon ihtimali de belirse Türkiye çok kısa bir süre içerisinde yeniden bir sandığa, erken seçime gidecek gibi görünüyor.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Adil Gür 7 Haziran'da yapılacak genel seçimlerle ilgili düşüncelerini euronews'e değerlendirdi

HRW'den Ankara'ya suçlama: Suriye'de Türkiye'nin kontrolündeki bölgelerde hak ihlalleri yaşanıyor

ABD'nin yeni yaptırım tehdidi Türk-Rus ticaretini nasıl etkiledi?