Yunanistan'ın Avrupa rüyası kabusa dönüştü

REKLAM

Yunanistan askeri cuntanın son verdiği demokratik düzeni 1980 yılında yeniden inşa etti. Hemen ertesi yıl ise Yunan halkı, tarihi bir zaman dilimine girdi.

Ülkedeki ekonomik zorluklara rağmen Atina Avrupa Birliği’nin onuncu üyesi olmayı başardı. Bu tarihten sonra kıtanın entegrasyon çalışmaları devam ederken, birliğe 18 ülke daha katıldı.

Entegrasyon çabalarının yanı sıra bu süreç içerisinde Avrupa Birliği büyük ekonomik ve finansal krizlerle yüzleşti. Yunan liderler son dönemde takındıkları tutumla, AB gemisini şimdiye kadar en çok sarsan taraf oldu.

Yunanistan gelişmiş ülkelerden biri sayılıyor. Ve şimdiye kadar hiçbir gelişmiş ülke borçları nedeniyle temerrüde düşmemişti. Yaşanan sarsıntının şiddeti ve belirsizliğin sonucunun ne olacağının adlandırılmasından henüz imtina ediliyor.

Eurogropu Başkanı Jeroen Dijsselbloem “Ben sadece gerçekleri söylüyorum. Program bu akşam bitiyor ve Yunanistan…Bildiğime göre Atina temerrüde düşecek” dedi.

Piyasa uzmanı Jasper Lawler “Bu onları resmi olarak IMF borçlusu yapar, temerrüt değil ama borçlu. Yunanlar Zimbabve’nin bulunduğu grubun içinde yer almaya başlar” ifadelerini kullandı.

Reddedilen teklifler, aşılan son tarihler ve milyar Dolarlık kurtarma paketleri. Uluslararası Para Fonu (IMF) sadece Atina’dan gelen meydan okumayla yüzleşmiyor. Kurumun güvenilirliği ve otoritesi de yaşanan krizle birlikte büyük sarsıntı geçiriyor.

1 Ocak 2002’de ilk Euro’nun ATM’den çekilmesinin 13’üncü yıldönümünde Avrupa para birimi solmaya başladı. Bu da 19 üyeli Euro Bölgesi’nin devamı ve hatta Avrupa rüyasının sonu mu tartışmalarının başlamasına neden oldu.

Bir ülkenin Euro Bölgesi’nden çıkıp kendi para birimine dönmesini düzenleyen bir anlaşma veya yönetmelik de bulunmuyor. Yunanistan’ın amacı da bu değil. Yunan Başbakanı Çipras defalarca bunu tekrarladı. Binlerce Yunan da yaptıkları gösterilerle AB bağlarının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Bütün bunların Işığında Atina’dan ayrılması istenirse itirazın gelmesi kaçınılmaz.