Daha iyi bir eğitim için daha yeşil ve açık alanlar

Daha iyi bir eğitim için daha yeşil ve açık alanlar
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Okullarda açık hava alanları ve yeşillikler ne kadar önemli? Okulunuzda sınıflar olmasaydı ne olurdu? Araştırmalara göre sınıf ortamı çocuğun

REKLAM

Okullarda açık hava alanları ve yeşillikler ne kadar önemli? Okulunuzda sınıflar olmasaydı ne olurdu? Araştırmalara göre sınıf ortamı çocuğun akademik başarısı üzerinde büyük bir etkiye sahip.

Learning World’dün bu bölümünde geleneksel tasarıma meydan okuyan bazı sıra dışı okulları ziyaret ettik.

Japonya: Dünyanın en iyi anaokulu!

Yeşilliklerle, ağaçlarla ve oyun alanlarıyla kaplı sınıfları düşünün. Japonya’da bulunan Fuji Anaokulu çocuk kitaplarındaki evlere daha çok benziyor. Anaokulu, kendine özgü dairesel bir şekilde yapılmış, yaklaşık 600 çocuğun bulunduğu Japonya’daki en büyük kreşlerden biri. Ancak yapının alışılmadık şekli, dünyaca ünlü Japon mimar “Takaharu Tezuka”:http://www.tezuka-arch.com/‘nın cesur bir mimari macerasından daha fazlasını temsil ediyor.

Dairesel şekil, çocukların gelecekte yapacakları araştırmalar esnasında tekrar tekrar aynı şeyi yapma alışkanlığını kazandırmak için. Ayrıca binanın çatısı 180 metrelik koşu alanı olarak kullanılmakta. Burası aynı zamanda aşağıdan gelen zelkova ağaçları ile etkileşim içinde bir yer.

Tabii ki öncelik güvenlik. Ama büyürken karşılaşılan riskleri öğrenmenin faydalarını okul müdürü Sekiichi Kato anlatıyor: “Zemin sert görünüyor ama biz onu kauçuktan yaptırdık. Çocuklar koşarken düşebilir. Bu normal, düşmelerinde bir sorun görmüyorum. İnsan bir kez düştüğünde bir dahaki sefere düşmemeyi öğrenir. Bu şekilde kuvvetli olurlar. Sanırım hayatı güçlendirmenin en etkili biçimi budur.”

Hava iyi olursa, öğrenciler açık havada İngilizce öğreniyor. Bu yöntem yabancı dile aşinalığı da kolaylaştırıyor.

Çocuklar, okul binasının çatısına çıkabiliyor ve kaydıraklarla kayarak aşağı inebiliyor. Velilerden bir anne okul hakkında: “Burada rahatlık duygusu var. Çocuklar endişe olmadan her gün oyunlar oynuyor. Stresleri yok. Rahatça büyüyorlar.” dedi.

Şekilleri eşleştirme oyunu oynarken, yerdeki şablonlar onlara düzen duygusunu öğretiyor. Duvarların olmamasından ötürü sesler sınıflar arasında yankılanıyor ve bu da çocuklara konsantre olmayı öğretiyor.

Canlı hayvanlar da okulda eğitimin bir parçası. Midilliler doğum gününü kutlayan çocukları üzerilerinde gezdirmek için her zaman hazır bekliyor. Öğretmenlerden Sayumi Deguchi böyle bir ortamda olmaktan dolayı çok memnun: “Bazen arkadaşlarıma bu anaokulu hakkında konuştuğumda çok şaşırıyorlar. Bana orası gerçekten bir anaokulu mu diye soruyorlar. Benim için Fuji Anaokulu çocuklara en uygun ortamı olan çalıştığım tek yer. Başka bir yerde çalıştığımı düşünemiyorum bile.”

İspanya: Yeşillik beyin için iyidir

Ağaçlar, bitkiler ve açık alanlar bir çocuğun zihinsel gelişiminde nasıl bir rol oynamakta? Yeşil alanlarla zihnin daha iyi çalışması arasında gerçekten bir bağlantı var mı? Sorulara cevap bulmak için İspanya’dayız.

Dr. Marc Nieuwenhuijsen yeşile aşık bir insan. Barselona Çevre Araştırma Merkezi’ndeki meslektaşlarıyla birlikte yeşil çevrenin zihinsel dikkati ve çocuklarımızın hafızalarını nasıl etkilediği ile ilgili bilimsel bir araştırma yayınladı.

Bilim adamı araştırma hakkında şunları söyledi: “Araştırmada Barselona’nın 36 farklı okulundan 2 bin 500 çocukla çalıştık. Çocukların zihinsel gelişimini ölçmek için onları bir yılda 4 kez bilgisayar testine tabi tuttuk. Bilgisayar üzerinde, işleyen belleğin ne derece iyi şekilde çalıştığını ölçtük. Bunun yanında uydu görüntüleri kullanarak okulun etrafında ne kadar yeşil alan var onu hesapladık. Sonra yeşil alan miktarı ve zihinsel gelişim arasındaki ilişkiyi analiz ettik. Sonuçta da yeşil alanın fazla olduğu okullarda az olanlara nazaran çok daha iyi zihinsel gelişim sağlanıyor.”

Bundan sürekli şüphelenmiştik ama şimdi bilimsel olarak ispat edilmiş oldu. Çocuklarımızın daha iyi bir eğitim alması için okulların yeşillendirilmesi lazım. Peki yeşil ortamların zihinsel performansımıza neden böyle bir etkisi var diye doktora sorduğumuzda aldığımız cevap: “Bu konu hakkında farklı teoriler var. Bunlardan biri de yaklaşık 40 bin yıl boyunca ormanda yaşadık ve bu doğal ortamdan çıkalı sadece bir kaç yüzyıl oldu. Şimdi de beton ormanlarda, genelde çok az yeşil alanlara sahip şehirlerde yaşıyoruz. Zira beyinlerimiz bu betona uygun değil. Yani beyinler mücadele ediyor, stres altında. Bu yüzden işlevlerini iyi şekilde yapamıyorlar.” oluyor.

Ancak yine de dünya nüfusunun yüzde 90’ı gelecek 20 yıl içinde şehirlerde yaşayacak. Kentsel planlama yeterliliğini gözden geçirmenin tam zamanı. Dr. Mark J. Nieuwenhuijsen, insanın sağlıklı gelişimi için ne kadar yeşil alana ihtiyacı var sorumuza şöyle cevap veriyor: “Henüz tam olarak bilmediğimiz şey ne tür yeşilliklerin bize daha faydalı olacağı. Ağaçlar mı yoksa çocukların üzerinde oynadığı çimenler mi? Bu nedenle çalışmalarımızı daha da ilerletip hangi tür ve asıl önemlisi ne kadar miktarda yeşil alanların insana faydalı olacağını belirlememiz lazım.”

Bu sorulara yanıt için daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç var. Lakin Dr. Nieuwenhuijsen yeşil alanların önemi ve onların şehirlerimizde arttırılması konusunda hiç bir şüpheye yer bırakmıyor: “Sokakları yeşillendirebiliriz. Asfalt kaldırımları kaldırıp yol kenarı boyunca ağaçlar dikebiliriz. Büyük küçük nerede boş bir alan varsa ağaç dikip yeşillendirmeli. Az da olsa aslında yardımcı olur.”

Danimarka: Duvarları ve sınıfları olmayan bir okul

Duvarların yıkıldığı, sınıfların olmadığı bir okula ne dersiniz? Böyle bir açık alanda disiplin ve öğrenme yürütülebilir mi?

Danimarka’nın Kopenhag şehrindeki Ørestad Lisesi, öğrencilerin eğitiminde ideal bir yer olması için tasarlandı. Öğrencilerin farklı ortamlarda ders gördükleri okulun tümü sanki tek bir sınıftan oluşuyor. Ama bu tarz bir mekanda eğitim gençlerin merakını etraftaki seslerden rahatsız olmadan yaratıcılığa nasıl teşvik edebilir?

Tasarım ve mimarlık Danimarka kültürel mirasının birçok yönden eşsiz bir parçası. Ørestad Lisesi dışarıdan bakıldığında sıradan modern bir okul gibi gözükse de asıl izlenimi aydınlık ve dostça bir yapı olması. Okul 2007 yılında 15-20 öğrenciyle eğitime başlar. Duvar ve buna bağlı olarak herhangi bir sınıf bulunmamakta. Alanlar sadece delikli paravanlarla ve soyut simgelerle belirleniyor.

REKLAM

Okul Müdürü Allan Kjær Andersen bu okulun çok farklı olduğunu savunuyor: “Ørestad Lisesini yegane yapan şey açık alanlara sahip binamız ve bilgi teknolojilerini kullanış tarzımız. Öğrencilerin etkin olduğu yerlerde eğitimi organize etmelisiniz. Öğretmenleri de geleneksek eğitimi veremeyecekleri bir binada öğretmeye yönlendirmelisiniz. Bu binada farklı şeyler yapmalısınız.”

Buradaki derslerin en az üçte biri açık alanlarda yapılıyor. Öğrenciler grup alanları denilen yerde psikoloji dersinde stresin değişik türleri üzerine ders yaptıktan sonra topu at yakala oyunuyla öğrendiklerini sınıf arkadaşlarıyla paylaşıyor. Bu hafıza oyunu çok farklı konularda da kullanılmakta.

Psikoloji öğretmeni Birgitte Gottlieb dersleri nasıl verdiğini anlatıyor: “Öğretmenliğimi çok daha farklı ve aktif yapmak zorundayım. Sınıfa gelmeden önce dersin yapısını oluşturmalıyım. Görüyorsunuz sürekli sesler ve bir yerlere gidip gelenler var. Bu yüzden öğrencilerin onlardan istediğinizi tam olarak yaptıklarına emin olmalısınız.”

Bu merdiven, binanın odak noktası okulun sembolü sayılıyor. Burada öğrenciler birbirleriyle sohbet ediyor ve günde beş kere buradan inip çıkmak da onlar için iyi bir egzersiz oluyor. Okulun teneffüs ve serbest zamanlara ayrılmış üç yuvarlak alanı var. Öğrenciler buraları ders çalışma yeri olarak da kullanıyor.

Okul öğrencilerinden Emilie Thygesen okulu seçme nedenlerini açıkladı: “Bu okulu seçmemde en önemli unsur psikoloji dersinin eğitim tarzı çok ilgi çekici geldi. Ayrıca okulu ilk ziyaret ettiğimde okulun inşa edildiği mimari yapısı, açık gruplar, çalışma şekli hepsi çok ilgimi çekti.”

REKLAM

Öğrenciler sadece elektronik eğitim araçları kullanıyor, normal kitaplar yok. Gruplar halinde çalışma yapılırken de dersin hocası her talebenin ilerleyişini bilgisayar üzerinden takip ediyor.

Bu büyüleyici okullar hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce olağanüstü mimari bir tasarım öğrenmede gerçekten fark yaratabilir mi? Çocukların dışarıda öğrenmeye daha fazla zaman harcamaları gerektiğini düşünüyor musunuz? Düşüncelerinizi sosyal medya sayfalarımızdan bizimle paylaşabilirsiniz.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İspanyol turist Hindistan'da toplu tecavüze uğradı

İspanya Yüksek Mahkemesi ayrılıkçı Katalan lider Puigdemont'a karşı terör soruşturması açtı

İspanya: 14 katlı binada çıkan yangında 4 kişi hayatını kaybetti