AB ülkeleri mültecilere kucak açacak mı ?

AB ülkeleri mültecilere kucak açacak mı ?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Avrupalılar yılın en önemli konuşmasını dört gözle bekledi. Jean-Claude Juncker Avrupa Birliği’nin durumu ile ilgili Avrupa milletvekillerine

REKLAM

Avrupalılar yılın en önemli konuşmasını dört gözle bekledi. Jean-Claude Juncker Avrupa Birliği’nin durumu ile ilgili Avrupa milletvekillerine seslendi. Juncker bu konuşmayı ilk defa Strasbourg’da Avrupa Komisyonu başkanı olarak yaptı.

Amerika Birleşik Devletleri’nden esinlenen yıllık konuşma 2009 yılından bu yana yapılıyor. Avrupa’da giderek önem kazanan bir buluşma haline geldi. Ekonomik kriz ve göçmen krizi Avrupa’yı ikiye böldü. Juncker neler söyledi ? Siyasiler buna nasıl tepki gösterdi ?

Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker 160 bin mültecinin üye ülkeler arasında paylaştırılmasını istiyor. Daha önce açıkladığı toplam 40 bin mülteci de bu rakamın içinde yer alıyor. Birlik çağrısında bulunan Juncker neredeyse bütün Avrupalıların geçmişte mülteci olarak yaşadığını söyledi:

“160 bin mülteci üye ülkelere paylaştırılmalı, bu insanlara sahip çıkılmalı. Yaşanan mülteci krizinde boş sözler konuşmak yerine eyleme geçilmesi gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmeliyiz.”

Avrupa Komisyonu zorunlu kota sistemini üye ülkelere kabul ettirmeye çalışacak. Siyasi uzman Giovanni Grevi bunun hiç kolay olmayacağını belirtti:

“Kabul ettirmek zor olacak. Yapılan birçok kamuoyu yoklaması seçimlerde Avrupa’ya şüpheyle yaklaşan göçmen karşıtı partilerin hızla yükseldiğini gösterdi. Danimarka’da, İsveç‘te. Bütün Avrupa’da, Fransa’da da Ulusal Cephe partisi var. İtalya ve İngiltere’de de bu tartışma konusu. Evet, bu çok güç olacak.”

Juncker tarafından önerilen zorunlu kota sistemi planı önümüzdeki Pazartesi günü Avrupa Birliği’ne üye 28 ülkenin içişleri bakanlarına sunulacak.

euronews, Marguerita Sforza: Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker’in konuşmasını değerlendirmek üzere Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkan Yardımcısı Sophia in’t Veld ile birlikteyiz. Sayın İn’t Veld euronews’e hoşgeldiniz.
Juncker 160 bin göçmenin üye ülkelere paylaştırılmasını önerdi. Sizce bu yeterince iyi bir öneri mi ?

Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkan Yardımcısı Sophia İn’t Veld: “Güzel bir plan. Bu yeterli olacak mı ? Avrupa’ya kaç kişinin gelmek istediğini bilemiyoruz. Ancak doğru yönde atılmış bir adım. Şimdi ise şu ana kadar ses çıkarmayan, ortada görünmeyen hükümetlerin desteğine ihtiyaç var. Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının göçmen krizine yönelik olağanüstü zirve düzenlemek istememesi beni şaşırttı.”

euronews: Göçmen akını sürerken Avrupalıların güvenliğini garanti altına almak mümkün mü ?

Sophia İn’t Veld:

“Tabii ki göçmenler arasında kaçakçılar, kötü insanlar terörist olabilecek insanlar vardır mutlaka. Biliyor musunuz ? Avrupa’da da var bunlardan. Aynı hafta içerisinde Alman halkı sıcak karşılamaları ile göçmenleri Münih’te kucaklarken, farklı bir yerde neo-nazi gruplar göçmen kamplarını ateşe veriyordu. Toplum içerisinde her zaman bazı tehlikeler vardır.”

euronews: Göç konusunda yasal bir sisteme dayanan bir öneriden söz ediliyor. Avrupa Komisyonu’ndan neler bekliyorsunuz?

Sophia İn’t Veld:

“Batı balkan ülkelerinden gelen birçok mülteci var. Bunlar savaştan kaçmayan insanlar. Bazı Afrika ülkelerinden gelip burada çalışmak isteyenler de var. Bu anlaşılabilir bir durum. Ancak buraya gelmek için yasal yol bulunmuyor. Bu yüzden yasal yolların oluşturulması gerekiyor. Böylece yardıma ihtiyacı olanlara yardımcı olabiliriz. Buraya gelip çalışmak isteyenlere de yardımcı olabiliriz.”

euronews: Sizce bu konuşmada ne eksikti?

Sophia İn’t Veld:

“Bana göre Juncker’in konuşmasında eksik olan bir şey yoktu ancak Avrupa Birliği Konseyi başkanı Donald Tusk tarafından temsil edilen üye ülkelerin eksikliği hissedildi. Hükümet başkanları yeterince cesaretli değil ve lider bir konumda bulunmuyor. Bugün ciddi bir ortak sığınma sistemi yoksa bu son 10 yıldır Avrupa ve göçmen karşıtlığı ile ilgili. Türkiye’de kumsalda bulunan Aylan olayı kaza değildi. Yapılan siyasi seçimlerin sonucu.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AB'den dayanışma çağrısı

Macaristan sınırında can pazarı

Havaların soğumasıyla dışarıdaki mülteciler için endişe ediliyor