Trans Pasifik Ortaklığı teknoloji şirketlerini dış pazarlarda rahatlatacak

Trans Pasifik Ortaklığı teknoloji şirketlerini dış pazarlarda rahatlatacak
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Enformasyon ve dijital teknoloji firmaları dış ülkelerin pazarlarına açılmak için daha önce tabi oldukları hedef ülkede sunucu kurma ve diğer tesisleri açma gibi zorunluluklardan kurtuluyor.

REKLAM

Amerika Birleşik Devletleri ile Pasifik Okyanusu’na kıyısı olan 11 ülke arasında varılan Trans Pasifik Ortaklığı Anlaşması enformasyon ve teknoloji firmalarına uluslararası pazarlarda büyük avantajlar getiriyor.

Bu firmalar, dış ülkelerin pazarlarına açılmak için daha önce tabi oldukları hedef ülkede sunucu kurma ve diğer tesisleri açma gibi zorunluluklardan kurtuluyor.

Bu, Amerikan enformasyon ve teknoloji şirketlerinin, bazı ülkelerde yüzde 35’e varan vergi yükünden de kurtulması demek. 2014’te Amerika Birleşik Devletleri’nin bu sektördeki ihracatı 36 milyar Dolar olarak kaydedilmişti.

Edward Alden, Uzman, Dış İlişkiler Konseyi: “Kazananlardan biri kesinlikle bilgisayar ve yüksek teknoloji sanayii. Önlerinde yeni bir vizyon oluşturma imkanı açıldı. Serbest data akışının sağlanması getiriliyor. Ülkeler artık firmaları yerelde de depolarının olmasına zorlayamayacak. Bu, dünyanın Google gibi firmaları için büyük bir problemdi.”

Obama yönetiminin en büyük başarılarından biri sayılan anlaşma, araştırmalara göre ABD ekonomisi için yıllık 77 milyar Dolar’lık değer yaratacak.

12 ülkede 800 milyon insanı ilgilendiren ticaret ortaklığı anlaşmasının küresel ticaretin yüzde 40’ını etkileyeceği belirtiliyor.

Ancak hem Amerika Birleşik Devletleri’nde hem de Kanada, Japonya ve Meksika’da, farklı sektörlerde KOBİ’leri ortadan kaldıracağı gerekçesiyle anlaşmaya karşı çıkan çevreler var.

Nitekim mandıracılık sektörünü sıkı şekilde koruyan Kanada hükümeti, kotaları ve tarifeleri kaldıran anlaşmayı uzun müzakerelerin ardından onayladı. Amerika Birleşik Devletleri belirli süt ürünlerinde daha fazla ithalata ikna edildi ki bu Yeni Zelanda için en önemli öncelikti.

Japonya ve Kanada da pazarlarını mandıra ürünlerine açarak önemli ödünler verdiler. En büyük süt ürünleri ihracatçısı Avustralya ve Yeni Zelanda Amerika Birleşik Devletleri pazarında çok daha fazla ayrıcalık elde edeceklerini umuyorlardı.

Anlaşmaya varılmasını bu kadar geciktiren bir diğer konu ilaç sanayiini ilgilendiriyordu.

Yeni nesil biyo teknolojik ilaç üreten şirketlerin patent süresi Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerde farklı tayin edilmişti.

Bu konu da karşılıklı ödünlerle 5 yıllık sürede karar kılınarak çözüme kavuşturuldu. Ancak Amerika Birleşik Devletleri’nin ilaç sektörünün en büyüklerinden PhRMA, varılan anlaşmayı “hayal kırıklığı” olarak niteledi.

Amerikalı temsilcilere göre bu ortaklığın en büyük kaybedeni, anlaşmaya taraf olmayan Çin Halk Cumhuriyeti.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yüksek enflasyonla boğuşan Zimbabve altın ve dövize endeksli yeni para birimini tanıttı

Euro Bölgesi enflasyonu beklentilerden fazla düştü, AMB faizleri indirecek mi?

Yunanistan, asgari ücreti yüzde 6,4 artırarak 830 euroya çıkardı