Türkiye’de kritik genel seçimlere günler kala, Koza İpek Grubu’na yapılan baskınlar bugün de devam etti. Polis, sabah saatlerinde İpek Medya Grubu
REKLAMTürkiye’de kritik genel seçimlere günler kala, Koza İpek Grubu’na yapılan baskınlar bugün de devam etti. Polis, sabah saatlerinde İpek Medya Grubu binasına girerek, Kanaltürk ve Bugün TV’nin yayınlarını kesti. Polisin müdahalesini canlı yayında tüm Türkiye izledi.
Kayyum yayını kesti, kamu spotu girdi https://t.co/uahw1IruUBpic.twitter.com/UaDdzP5aLy
— Hurriyet.com.tr (@Hurriyet) October 28, 2015
Polis, kalabalığı biber gazı ve tazyikli su sıkarak dağıtırken, demir kapıdaki zincirleri, demir makasıyla keserek binaya girdi.
Financial Times'tan #ipekmedya yorumu: “Erdoğan medya üzerindeki baskıyı daha da artırdı” ➤ https://t.co/ELHJKiIB55pic.twitter.com/2v13maNYsh
— CNN Türk (@cnnturk) October 28, 2015
Kayyum olduğu iddia edilen kişiler polis eşliğinde binaya giriyor!
https://t.co/lMtnE7qFzBpic.twitter.com/k1Y17AhSEc— T24 (@t24comtr) October 28, 2015
Firmaya el koymakla görevli kayyumlar, doğrudan kanalın reji odasına girerek yayının kesilmesini istedi. Kanal bu talebe direnince polis, kabloları keserek yayını durdurdu. Reji odasında yaşananlar canlı olarak kanaldan yayınlandı. Saat 11.00 itibariyle Bugün TV ve Kanaltürk ortak yayın ile reji odasından yayın yapmaya başladı.
“Çok uzun süredir benzer uygulamalarla karşı karşıyayız” diyen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da konuyla ilgili yaptığı açıklamada kayyum atanmasının “Kabul edilemez bir uygulama” olduğunu dile getirdi.
Fethullah Gülen’e yakınlığı ile bilinen ve “teröre finans sağlamak ve örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla hakkında dava açılan Koza İpek Grubu’nun diğer 22 şirkertine de el konulmuştu.
Türkiye’de 1 Kasım öncesi medya kuruluşlarına yapılan müdahale ülkede tansiyonu yükseltti. Basın Konseyi, Gazeteciler Cemiyeti ve diğer gazetecilik örgütleri İpek Koza gurubuna yapılan müdahaleyi kınadılar.
Öte yandan TÜSİAD’dan da konuyla ilgili açıklama gecikmedi. Açıklamada, “Kayyuma devir gibi bir yargısal işlemin yerindeliği ve orantılı olmasından şüphe duyulması hukuk güvenliği açısından ülkemizdeki iş ve yatırım ortamına büyük zarar verir” ifadelerine yer verildi.