30 Ağustos 1954 tarihinde dünyaya gelen Aleksander Lukaşenko Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, 10 Temmuz 1994’te seçimleri kazanarak
REKLAM30 Ağustos 1954 tarihinde dünyaya gelen Aleksander Lukaşenko Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, 10 Temmuz 1994’te seçimleri kazanarak Belarus’un Devlet Başkanı oldu.
1975’te Mogilev Pedagoji Enstitüsü’nden, 1985’te ise Belarus Tarım Akademisi’nden mezun oldu. Sınır Birlikleri ve Sovyet Ordusunda görev yapan Lukaşenko Sovyet Ordusu’nda, Minsk’te subay olarak görev yaptı.
Siyasi kariyerine 1990’da Belarus Cumhuriyeti Yüksek Konseyi’nde milletvekili olarak başlayan Belaruslu lider, 3 yıl sonra parlamentoda yolsuzlukla mücadele komitesinin başkanı oldu.
Yeni Belarus Anayasası’nın 1994’te demokratik başkanlık seçimlerinin yolunu açması üzerine aday olan Lukaşenko, oyların yüzde 80’ini alarak seçimlerin ikinci turunda devlet başkanlığı koltuğuna oturdu.
Tartışmalı lider 21 yıldan bu yana ülkedeki tüm kapıları kilitli tutuyor. Medya ve muhalefet kontrol altında tutulurken, muhalif sesler “halkın düşmanı” olarak gösteriliyor.
Ambargo uygulanan Lukaşenko Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ne giremiyor. Belarus aynı zamanda Avrupa Komisyonu’nda temsil edilmeyen tek Avrupa ülkesi.
Rusya ve Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği ülkeleriyle sağlam ortaklıkları bulunan Minsk, uluslararası arenada dışlanmaya devam ediyor. Ülke aynı zamanda AB’nın yaptırımlarıyla da karşı karşıya. Zira Lukaşenko’nun Belarus’ta inşa ettiği rejim kuralları insan hakları ihlali olarak kabul ediliyor. Uluslararası hukuka aykırılığı ile ABD ve Avrupa Birliği tarafından diktatör devlet olarak nitelendiriliyor.
Belarus’un “dış ilişkilerinde“http://tr.euronews.com/2014/12/27/lukasenko-ekonomik-krizin-faturasini-kabineye-kesti/ öncelik verdiği ülkelerin başında Rusya, Kuzey Kore, Türkmenistan, Katar, İran, Küba, Çin, Sudan ve Venezuela geliyor.
Ukrayna krizinde Rusya ve AB arasında arabuluculuk üstlenen Lukaşenko, siyasi tutukluları serbest bırakarak, 2011’den bu yana uygulanan Brüksel’in yaptırımlarına son vermesini sağladı.
“Avrupa’nın son diktatör lideri” olarak anılan Lukaşenko farklı bir imaj için son dönemde çalışmalarına hız vermiş durumda.