Dünya Bankası daha yeşil bir dünya düzeni için atakta

Dünya Bankası daha yeşil bir dünya düzeni için atakta
© 
By Akif Altundaseuronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Afrika için çevreci beynelmilel bir büyüme yolunun takip edilmesi ve yeryüzünde daha yeşil ekonomik bir düzen kurulması çağrısı yapan Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim, önümüzdeki aylarda açıklayacak

REKLAM

Paris’in ev sahipliğinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi COP 21’de iklim değişikliği uluslararası tartışmaların merkezinde yer aldı. Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim ile zirve esnasında buluştuk. Afrika için çevreci beynelmilel bir büyüme yolunun takip edilmesi ve yeryüzünde daha yeşil ekonomik bir düzen kurulması çağrısı yapan Başkan Yong Kim, önümüzdeki aylarda açıklayacakları yeni küresel yeşil ekonomik açılımlardan bahsetti.

euronews:
“Dünya Bankası Afrika için Çevre İş Plan’ı adı verilen yeni bir proje başlattı. Planın içeriğini açıklayabilir misiniz?”

Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim:
“Plan çok açık ve net. Önümüzdeki 4 yıl için ek 16 milyar Dolar’dan fazla yardım çağrısı yaptık. Üstesinden gelmemiz gereken bir çok zorluk var. Afrika planları anlaşılacağı üzere çoğunlukla sağlık alanı ve büyük ölçüde doğal afetlere uyum konusundadır. Yani örneğin Afrika toprakları sürekli erozyona uğruyor. Toprak kayması çölleşmeden kaynaklanıyor. Bunu önlemek için yeşil duvar denilen bir projeye destek çağrısı yaptık. Yeşil duvar inşası tam manasıyla tarıma elverişli arazilerin çölleşmesini engellemek için.”

“Ayrıca sert hava şartlarına daha iyi uyum sağlanmasına ihtiyaç var. Çok basit şeyler aslında. Yani yıkıcı etkileri olan şiddetli hava koşullarına karşı erken uyarı sistemlerinin kurulması gibi. Nihayetinde ise daha fazla veriye ihtiyacımız var. Örneğin sel baskınlarına dayanıklı evlerin, yolların ve tarım arazilerinin oluşturulması için kapasitenin nasıl geliştirilmesi gerektiğini anlamalıyız.”

“Verileri nerelerde kullanmamız gerektiğini anlamamız lazım. Bir sonraki adımda Afrika’ya yardım ederken kullanacağımız bilgiye ihtiyacımız var. Tüm bunlar bu planın parçası. Ayrıca yenilenebilir enerji için finansmanımızı arttıracağız. Afrika’da yenilenebilir enerji talebi çok yüksek fakat bunun için kaynak yetersiz. Çok düşük maliyetli finansal kaynak sağlama yollarını bulmalıyız. Böylece yenilenebilir enerjide daha fazla yatırım yapılabilir.”

euronews:
“Neden özellikle Afrika üzerine odaklanmaya karar verdiniz?”

Jim Yong Kim:
“Afrika ülkeleriyle bizim en büyük endişemiz, iklim değişikliği zirvesinde tartışılacak konuların havadaki karbon miktarının zengin ülkelerin yararına düşürülmesi üzerine olmasıydı. Fakir ülkeler de ‘Peki biz ne olacağız? Karbonu atmosfere salan biz değiliz ama en fazla zarar gören bizleriz ve iklim değişikliğinin vebali sizin boynunuzda’ diyeceklerdi. Eğer zirveden olumlu bir icraat kararı çıkacaksa Afrika’nın durumu önlerinde.”

“Afrika’nın gelişiminde ve ilerlemesinde daha temiz yeşil enerji kaynaklarının devreye sokulması ve kıtanın iklim değişikliğine karşı mücadelesinde daha büyük taahhütlerde bulunmamız gerektiğini düşünüyoruz. Afrika çok hızlı gelişiyor lakin onun büyümesini sınırlayan tek şey enerjiye erişiminin yetersizliği. Yani enerji ihtiyaçlarını temiz ve çevreci yollardan karşılamanın yollarını bulmalıyız. Bu kolay değil fakat diğer yandan teknoloji ortada ve bunun finansmanını da sağlayabileceğimizi düşünüyoruz.”

euronews:
“16 milyar Dolar’dan bahsettiniz. Bu parayı nasıl bulacaksınız?”

Jim Yong Kim:
“Sadece para istemiyoruz ki. Bunun üçte biri bizden çıkacak. Yani 16 milyar Doların 5.7 milyarı Dünya Bankası grubundan gelecek. Ülkelere de bakın paranın ilk üçte birlik kısmını verdik dediğimizde onlar da adım atacak ve paranın geri kalanı için destek vereceklerdir.”

euronews:
“İyimser misiniz?”

Jim Yong Kim:
“Kesinlikle!”

euronews:
“Biraz da küresel ekonomiden konuşalım. 2016 için beklentileriniz neler?”

Jim Yong Kim:
“Büyüme yine hayal kırıklığı yaratıyor. Dünyada ekonomisi ilerleyen, iyi durumda tek ülke Amerika Birleşik Devletleri. Tabii ki Aralık ayında Amerikan Merkez Bankası Fed’in endeks oranını arttırabileceği yönünde büyük sinyaller var. Ayrıca gelişmekte olan piyasalardan büyük bir sermaye göçü gözlüyoruz. Bu da sermayeye olan talebi son derece arttırdı. Biz bankaların, gelişmekte olan piyasalar ve ülkelerin dışına çıkıp her zamanki konjonktürel rolümüzü oynamaya ve finansmana ihtiyacımız var. Zor bir dönemden geçiyoruz. Fakat bunun gelişmekte olan ülkelerde yatırım yapmayı yeniden düşünme açısından özellikle iyi bir fırsat olduğunu da düşünüyorum.”

“Şu anda daha temiz enerji kaynaklarına yönelirsek, yatırım faaliyetlerimizi hem ülkeyi geliştirme yönünde hem de iklim değişikliği etkilerini göz önüne alarak yaparsak, harika bir konumda olacağımıza inanıyorum. Gelişmekte olan piyasalar için büyüme tahminlerimizin tamamı biraz düşürüldü. Bu aralar ekonomik yönden en fazla endişe veren ülkeler ise Rusya ve Brezilya.”

euronews:
“Bugünkü ekonomik durumu hangisi daha iyi açıklar: Kırılgan, toparlanma yolunda, güçleniyor?”

Jim Yong Kim:
“Sadece hayal kırıklığı, hayal kırıklığı diyebiliriz. Gelişmekte olan ülkelerin piyasaları 1990’ların sonunda veya 1980’lerde olduğundan daha yüksek konumdalar. Merkez bankaları bağımsız, daha fazla mali alan ve sermaye açıklarını önleyici tamponları mevcut. 2008 ve 2014 arasında küresel gelişime katkı sağlayan yeni yükselen pazarların bu yıl da bunu sürdürmelerini bekliyorduk. Lakin bu yıl emtia fiyatlarının düşük kalmasından dolayı yavaşlamanın en azından gelecek yıl için de devam edeceğini öngörüyoruz.”

euronews:
“Liderlere hangi konuda dikkatli olmalarını tavsiye edersiniz?”

REKLAM

Jim Yong Kim:
“Ertelenen Fed oranlarındaki artışla bağlantılı, liderler ekonomi ve bütçe planları hakkında çok dikkatlice düşünmek zorunda. Birçok ülke uzun zamandır yapması gereken, iş ortamının iyileştirilmesi, her türlü eğitime yatırım gibi yapısal reformlar ve değişimlerle karşı karşıya kalıyor. Uzun zamandır bunları yapmanın zamanı diye söylüyorduk. Şimdi de doğrudan Fed’in oranları yükselteceği noktaya yaklaşıyoruz ve ne olacağından emin değiliz.”

“Gelişmekte olan ülkeler artık çok net sinyaller göndermek zorunda. Bu ülkelerde ortaya çıkan siyasi belirsizlik borçlanma maliyetlerini etkiler. Ülke içine veya dışına akan para hareketlerine etkisi olacağından politik hedefler üzerinde net olunmalı. İhtiyaç duyulan yapısal reformlar taahhüt altına alınmalı. Mali bütçe açıkları kapanmalı. Gelecek yıl ve sonraki yıllarda karşılaşılabilecek daha zor ekonomik şartlara hazırlıklı olunmalı.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Fransız ordusu, askerlerini bu hafta Nijer'den çekmeye başlayacak

Dünya Bankası, Türkiye'ye ilave 18 milyar dolar finansman sağlayacak

Dünya Bankası'ndan Mısır'a gelecek üç yılda 6 milyar dolarlık destek