FED'in faiz kararı bir dönemin sonu mu?

FED'in faiz kararı bir dönemin sonu mu?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

FED'in 2006'dan bu yana ilk kez faiz artırımına gitmesi küresel piyasalarda olumlu karşılanırken en belirgin yorum ABD'de enflasyon hedefini tutturma ve durgunlukla mücadelede bir dönemin sonuna gelin

REKLAM

Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası’nın (FED) 2006’dan bu yana ilk kez faiz artırma kararı alması küresel piyasalarda olumlu karşılanırken en belirgin yorum ABD’nde enflasyon hedefini tutturma ve durgunlukla mücadelede bir dönemin sonuna gelindiği şeklinde.

Faiz kararı ile bir dönemin sona erdiğini ilk olarak FED Başkanı Janet Yellen telaffuz etti.

Yellen, FED Federal Piyasa Açık Komitesi’nin (FOMC) yüzde sıfır ile yüzde 0.25 aralığında tutulan faiz oranının, yüzde 0.25 – 0.50 aralığına yükseltildiğini açıklamasının ardından, “Bu hamle, Büyük Bunalım yıllarından sonra gelen en kötü mali kriz ve durgunluk döneminde, ekonomiyi desteklemek için federal fon faizlerinin sıfıra yakın düzeyde tutulduğu, yedi yıllık sıradışı bir dönemin sona erdiğine işaret ediyor.” ifadelerini kullandı.

Yellen’in artık geride kaldığını söylediği 7 yıllık sıra dışı dönem 2008 yılında başlamıştı

FED, bazı açılardan 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı ile kıyaslanan 2008 küresel mali kriz yılında yüzde 1.00 olan faiz oranını 0.75 puan düşürerek yüzde 0.25’e indirdi.

O yıldan itibaren 16 Kasım’a kadar faiz oranını yüzde sıfır ile yüzde 0.25 aralığında tuttu.

Devletin borçlanma faizi ile piyasa faizinin sınırlarını bu şekilde belirleyen Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası, yine o yıl bilançosunu 5 kat artırarak 4 trilyon Dolar’ın üzerine çıkardı ve piyasalara bol miktarda Dolar aktardı.

FED’in ekonomik verileri de izleyerek bundan sonra yapacağını belirttiği kademeli artışlarla faiz oranlarını 2016 yılı sonuna kadar yüzde 1.5 seviyesine çekmek isteyeceği belirtiliyor.

euronews muhabiri Alasdair Sandford: ABD Merkez Bankası, Çarşamba günü, uzun zamandır beklenen faiz artırımı kararını nihayet aldı. Amerikan ekonomisi güven tazeledi ama kararın dışarıdaki yansımaları nasıl olacak?

  • FED piyasalar için büyük bir yük olan belirsizliği ortadan kaldırdı*

Piyasa uzmanı konuğumuz Craig Erlam, Londra’dan bize katılıyor. Şimdiye kadar piyasaların karara tepkisi olumlu oldu. Bunun böyle süreceğini düşünüyor musun?

Craig Erlam, Oanda Yatırım: Bana kalırsa böyle devam edecek. Piyasalar faiz oranlarının artırılmasından memnun. Bir rahatlama havası da hissediliyor. Şimdi gereken, yatırımcıları tedirgin edecek hamlelerden, örneğin şimdiye kadar Amerika Birleşik Devletleri’nde olduğu gibi piyasaları baskı altına alacak adımlardan kaçınmak. Bence piyasalar FED’in hamlesinin karşılığını veriyorlar. Faiz oranları konusundaki bunca tartışmanın ardından bu noktaya gelmek durumundaydık. İşsizlik oranının yüzde 5 olduğu, büyümenin sürdüğü, ücretlerin arttığı bir dönemde zamanlama açısından da iyi bir başlangıç oldu. Karar piyasalara yeniden güven verdi. Piyasalar için büyük bir yük olan belirsizliği ortadan kaldırdı.

Euro Bölgesi’ne nakit akışı hızlanacak

*euronews:*Amerikan ekonomisi için ifade ettikleri bir hayli fazla. Peki FED kararının Avrupa için özellikle de Euro Bölgesi için yansımaları neler olacak?

Craig Erlam: Bence Euro Bölgesi, şu anda yatırım için cazip bir bölge. Bölge kritik eşiği geçiyor. Avrupa Merkez Bankası’nın uyguladığı büyük parasal genişleme politikası ile Euro Bölgesi FED’in para politikasını sıkılaştırmaya başlaması ile birlikte düşünüldüğünde yatırım için açık ara önde gelen yerlerden biri olacaktır. ABD’de hisse senetleri FED’in canlandırıcı para politikası sayesinde önemli gelir getirici özelliğe sahip. Ve şimdi para politikasında yeni dönem başlıyor. Bence Euro Bölgesi’ne nakit akışı hızlanacak. Euro Bölgesi’nin kritik noktayı aşmak üzere olduğu bir anda harika bir durum bu. Ve İtalya, Yunanistan, İspanya herkez için olumlu.

euronews: Gelişen ülke piyasaları açısından FED’in hamlesi olumsuz muydu sence?

*Craig Erlam:*Bence gelişen ülke piyasaları zaten FED’in hareketini hesplamışlardır. Ağustos’taki sarsıntıyı hatırla. FED’i biraz daha erken, Eylül’de yapacağı bir faiz artırımı kararından alıkoymuştur. Gerçekten senaryolarını hazırlamışlardır. Şimdi elbette hala ABD’nin hamlelerine çok hassas Brezilya gibi bazı bölgeler olacaktır. Burada da halihazırda durgunluk had safhada, Dolar cinsinden borç artmış, bütçe açığı ve cari açık yüksek düzeyde. Bu tür ülkeler FED faiz kararını artırdığında da hassasiyetlerini sürdüreceklerdir.

Fakat, gelişen piyasalar, çok büyük bir çoğunlukla, bu aşamada, FED’in gelecekteki olası faiz artırım kararlarını da karşılayabilecek çok iyi pozisyon aldılar. Ve bence bugün piyasalarda bunu gördük. Bunun ardındanki neden de belirsizliğin ortadan kalkmış olması ki böyle olacağın daha önce söylemiştim.

Euro Bölgesi faiz oranları konusunda 2 yıl geriden seyrediyor olabilir

REKLAM

euronews: ABD 5 yıl önce mali krizin göbeğinde duruyordu. Şimdi, iyileşen ekonomi olarak dünyayı peşinden sürükleyebilir mi?

Craig Erlam: Bence evet, ABD, başlangıçta krizin tam da ortasındaydı. Fakat, ayrıca, krizle baş edebilen ilk ülkelerden biri de olmuştu. Bütün kriz mağduriyetini giderici politikaları ile… Ekonominin işleyişine zarar verecek pek çok arıza çıkmasına rağmen, finansal krizle göğs göğüse çarpışmaya giren ilk ulus da onlar oldu. Bir yol bulmaya çalıştılar. Şimdi de bunun faydasını görüyoruz. İlk başlarda çok çile çektiler. Ama şimdi, bu ekilenlerin meyvelerini topladıklarını görüyoruz.

Şimdi, diğer ülkeler biraz daha gerideler. İngiltere, faiz oranlarını artırma konusunda belki 6 ay geride. Euro Bölgesi belki 2 yıl geriden seyrediyor.

Fakat, bence güçlü bir Amerikan ekonomisi küresel ekonomi için her zaman iyidir. Dünyanın en büyük ekonomisi ve bu yüzden iyi çalışırsa herkese faydası var.

euronews:: Craig Erlam, bizimle birlikte olduğunuz için çok teşekkür ediyoruz.

REKLAM
Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

2009 yılında 'çöken' Yunan ekonomisi eski günlerini yakalama yolunda

Yüksek enflasyonla boğuşan Zimbabve altın ve dövize endeksli yeni para birimini tanıttı

Euro Bölgesi enflasyonu beklentilerden fazla düştü, AMB faizleri indirecek mi?