İran ve Suudi Arabistan arasında son dönemde yaşanan diplomatik gerilimi IHS Londra’dan Ortadoğu uzmanı Firas Abou Ali ile konuştuk. Kawtar Wakil
REKLAMİran ve Suudi Arabistan arasında son dönemde yaşanan diplomatik gerilimi IHS Londra’dan Ortadoğu uzmanı Firas Abou Ali ile konuştuk.
Kawtar Wakil, Euronews:
“Birçok Körfez ülkesinin İran ile diplomatik ilişkileri kesmesinin arkasında yatan gerçek neden ne?”
Firas Abi Ali, Ortadoğu Uzmanı:
“Bu Suudi Arabistan’ın Suriye ve Yemen’deki çatışmalarda bir çözüm bulmak için Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen baskıya yeni karşı koyma yolu olarak bir fırsat. Son kriz Suriye’de siyasi çözüm bulmak için yapılan müzakereleri ertelemek için bir bahane sunuyor. Sahadaki güçler dengesine baktığımızda bu Suudi Arabistan’ın çıkarına olmayacaktır.”
Euronews:
“Dini lider Ayetullah Ali Hamaney’in tehditlerinden sonra İran’ın inatçı tutumu diğer gerilimleri ateşler mi?”
Firas Abi Ali:
“Gerçek şu ki her iki taraf da Suudi Arabistan ve İran, aşırı gruplarla bağlantılı olarak ödün vermeyen politika izliyorlar. Ruhani yönetiminin Suriye ve Yemen’de diplomatik çabaları sonlandırmak istediğini düşünmüyorum. Yıllardır İran içerideki aşırıları destekliyor. Bu da İran’a saldırıları önleyebilme ve ülkedeki militanlara karşı hareket etme fırsatı vermiyor. Aynı senaryo Suudi Arabistan için de geçerli. Onlar da Şiiliğe karşı Vahabizmi yaymak için yıllardır çalışıyorlar.”
Euronews:
“Bu durumun İran ve Suriye temelinde bölge ekonomisi üzerinde ne gibi etkisi olacak? Uçak seferlerinin iptal edilmesi söz konusu.”
Firas Abu Ali:
“Ekonomik etkinin büyük olacağını düşünmüyorum. Çünkü iki ülke arasındaki ticaret oldukça kısıtlı. Yine de İran ve Körfez ülkeleri ile Birleşik Arap Emirlikleri ile güçlü ekonomik bağları var. Diğer ülkeler ticari ilişkilere zarar vermeyecek şekilde sadece diplomatik temsilcilik derecesini düşürdüler.”