David Bowie: Son şarkısını hastane odasında söyledi

David Bowie: Son şarkısını hastane odasında söyledi
By Bahtiyar Kucuk
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Kansere yenik düşerek 69 yaşında hayatını kaybeden müzik dünyasının ikonlarından David Bowie kariyerine 1969 tarihli ‘Space Oddity’ albümüyle

REKLAM

Kansere yenik düşerek 69 yaşında hayatını kaybeden müzik dünyasının ikonlarından David Bowie kariyerine 1969 tarihli ‘Space Oddity’ albümüyle başladı. Sonrasında sayısız hit şarkıya imza attı. Glam rock ağırlıklı albümleri 140 milyondan fazla sattı.

Yazmak onun hayatta vazgeçemediği tutkulardan biriydi: “Yazmak benim günlük yaşamımın ayrılmaz bir parçası. Her gün biraz yazıyorum. Bazı günler de bundan nefret ediyorum. Bu rahatsız edici fakat yapmak zorunda olduğum bir şey. Bazı günler oturup yazmak için bekleyemiyorum.”

Sağlık sorunlarından dolayı 10 yıldır konser vermeyen İngiliz sanatçı en son 2004’teki turnede boy göstermişti.

Yaşlanmanın onun için ne anlama geldiğini şöyle açıklıyor: “Gençken kendiniz de dahil birçok şeyin önemli olduğunu düşünüyorsunuz. Fakat yaşlandığınızda bazı temel şeyler dışında diğerlerini daha az önemli buluyorsunuz. Temel olanlar arasında birinin aşkı olmak, hayatta kalma kaygısı, aile ve arkadaşların varlığı ve bu halka böyle büyüyor tıpkı suda yayılan dalgalar gibi.”

Uzun aranın ardından 2013’te ‘The Next Day’ albümüyle sevenlerinin karşısına çıktı.

8 Ocak’ta piyasaya çıkan son albümü ‘Blackstar’ yani ‘Kara yıldız’ın ne anlama geldiği tartışma konusu oldu.

Albümden klip çektiği ikinci şarkısı ‘Lazarus’ta sanatçı gözleri bağlı, kasvetli bir hastane odasında yatıyordu.

Yedi şarkının bulunduğu 27. albümü, müzik eleştirmenlerince ‘şaşırtıcı ve aşırı’ olarak değerlendirildi.

Filmlerde de boy gösteren sanatçı 1996’da ünlü Rock’n Roll Şöhretler Müzesi’ne kabul edildi.

2006 yılında Grammy Yaşam Boyu Başarı Ödülü’ne layık görülen Bowie, Rolling Stones’un ‘Tarihdeki en iyi 500 albüm” listesinde altıncı sırada yer alıyor.

Alasdair Sandford, euronews : İngiltere’de Official Charts Company’nin tepe yöneticisi ve müzik endüstrisi yorumcusu Martin Talbot ile beraberiz. David Bowie hayranları bu ölümle çok sarsıldı. İnsanlar David Bowie öldüğünde nerede olduklarını çok iyi hatırlayacaklarını söylüyor. Bu akıllara kazınacak kayıp hakkında neler söylemek istiyorsunuz?

Martin Talbot, Official Charts Company’nin tepe yöneticisi ve müzik endüstrisi yorumcusu Martin Talbot : David Bowie müzik ve eğlence sanayisinin devlerinden biriydi. Yurt dışında da öyle. O sadece bir müzisyen değil olağanüstü bir kişilikti. Müzik açısından Elvis Presley, Beatles ile karşılaştırılabilir. Müzik piyasasında bu isimler arasında sayabileceğiniz çok fazla kişi yok . Bu gerçekten unutulmaz bir an.

Alasdair Sandford : En son albümü ve single’ı Blackstar hakkında ne düşünüyorsunuz? Çalışmaları sırasında muhtemelen hastaydı. Nasıl görüyorsunuz, albümün kalitesi açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Martin Talbot : Olağanüstü bir şey olduğunu düşünüyorum. Yapımcılarından Tony Visconti onun hayatının bir sanat eseri olduğunu söylüyordu, ölümü de bir sanat eseri oldu. Çok karamsar bir albüm çıkardı. Ölümden, cennete gitmekten ve öteki dünyaya ulaşmaktan bahsediyor. Lazarus’ün klibindeyse yatağından kalkarak yeni bir dünyaya gözlerini açan bir video çekilmiş. Deşifre edilmesi gereken çok sayıda mesaj var. Neler olacağını çok iyi biliyordu. Albümünün tanıtımı yapmak için çok zamanı olmayacağını ve piyasada yok sattığını görmek için vakti olmayacağını biliyordu. Albümünün bir artist olarak müzik piyasasına son katkısı olduğunun farkındaydı.

Alasdair Sandford : David Bowie’nin kariyeri ve nasıl kendisini her defasında yenilediği hakkında çok şey söylendi. Zamanın bir adım ötesinde olduğu söyleniyordu. Bu ne derece doğruydu?

Martin Talbot : On yıl içerisinde, sadece 70’li yıllarda David Bowie son derece yenilikçi ve önemli olan yaklaşık 10 albüm çıkardı. Fakat kendini her yenilediği dönemde karşımıza Thin White Duke, Ziggy Stardust ve Aladdin Sane gibi farklı karakterlerle çıktı. Şimdi çok iyi biliyoruz, 70’li yılların ortasında çok fazla alkol alıyordu. Ve karşımıza Scary Monsters olarak yeniden farklı karakter olarak geri döndü. Seksenli yılların başındaysa Let’s Dance ile yeniden sarhoş bir kişilik karşımızdaydı. Bu dönemdeyken bile bu özel süreç için o kadar fazla çaba harcadı ki tek kelimeyle muhteşemdi.

Alasdair Sandford : Kısaca, bu ölüm tüm dünyada yankı buldu. İngiltere Başbakanı’ndan ve Vatikan’dan taziye mesajları geldi. Almanya hükümetiyse Berlin duvarının yıkımına katkı sağladığını söyledi.

Martin Talbot : Tabi ki Berlin’in tarihinde çok önemli bir yere sahip. En çok tutulan üç albümü Heroes, Low ve Lodger Berlin duvarının çok yakınında bir yerde kaydedildi. Unutmanın kolay olduğu bir vakitte, Berlin’den bir çok kültürün ayrılmadığı bir dönemde… Berlin o dönemde henüz global sahnede yerini almamıştı. Berlin ile çok özel bir bağ kurdu.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

David Bowie'nin 'kendini keşfettiği' Berlin yılları...

"David Bowie, huzur içinde uyu"

Müzik dünyasından isimler David Bowie'yi anlatıyor