İngiltere ana gündemiyle toplanan AB Liderler Zirvesi’nde 24 saat süren müzakerelerin ardından bir anlaşmaya varıldı. Detayları kamuoyuyla paylaşan
REKLAMİngiltere ana gündemiyle toplanan AB Liderler Zirvesi’nde 24 saat süren müzakerelerin ardından bir anlaşmaya varıldı. Detayları kamuoyuyla paylaşan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, İngiltere’nin ‘özel statüsünü’ kuvvetlendiren ancak birliğin değerlerinden de ödün vermeyen bir anlaşmaya vardıklarını bildirdi:
“Bu 28 lider tarafından alınmış, geri dönüşü olmayan ve yasal olarak bağlayıcı bir karar. Bu, Başbakan Cameron’un endişelerini gideren ancak bizim temel değerlerimizden de ödün vermediğimiz bir anlaşma.”
Anlaşma sağlandı ancak üyelerin endişeleri sona erdi mi?
Her ne kadar Tusk anlaşmanın tüm liderlerin oy birliğiyle sağlandığını açıklasa da Cameron, öne sürdüğü ‘ayrıcalık’ şartlarına Fransa ve Belçika başta olmak üzere birçok Avrupalı liderden muhalefetle karşılaştı. Kimi liderler Londra’nın bu anlaşmada varılan ayrıcalıklardan daha fazlasını alamayacağının garantilenmesini istedi.
Polonya
İngiltere’ye en çok göç veren ülkelerden biri olan Polonya’nın Başbakanı Beata Szydlo, ülkede çalışan AB vatandaşlarına sağlanan sosyal haklara kısıtlama getirilmesine karşı çıkan muhalefetin başını çekti. Macaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’nın oluşturduğu Vişegrad Dörtlüsü, bu hak kısıtlanmasının emeklilik gibi öteki alanlara yansımayacağının ve öteki ülkelerde de aynı uygulamaya geçilmeyeceğinin garantisini istedi.
Macaristan
İngiltere’nin isteklerinin çoğunu desteklediğini belirten Macaristan Başbakanı Viktor Orban, ülkede çalışan AB vatandaşlarına yapılan sosyal yardımlarda gidilecek bazı kısıntılara karşı çıktı. Anlaşmanın sağlanması sonrasında bir açıklama yapan Orban, Vişegrad Dörtlüsü olarak birlikte hareket ederek İngiltere’nin isteklerine karşın “Hiçbir AB vatandaşının ayrımcılığa uğramayacağının garantisini aldıklarını” söyledi.
Fransa
Her ne kadar Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande İngiltere’nin istekleriyle ilgili kamuoyunda muhalefetlerini belirten sert çıkışlar yapmasa da Brüksel kulislerinde anlaşmaya varmayı zorlaştıran delegasyonların başında Fransızların geldiği konuşuluyor. Paris’in endişelerinin başında ise Londra’ya tanınan ayrıcalıkların birliğin işleyişini yavaşlatacağı ve etkisizleştireceği geliyor. Fransa, hiçbir ülkenin Avrupa’nın mali istikrarını bozacak ölçüde veto hakkına sahip olamayacağının altını çiziyor.
Belçika
Birlik içinde entegrasyonun daha da arttırılmasını savunan Belçika yönetiminde İngiltere’nin ‘bağımsızlık’ istekleri pek de hoş karşılanmadı. Fransa’nın da desteğini alan Belçikalı yetkililerin İngilizler’e “Eğer çıkmak istiyorsanız çıkın, sizin üye kalarak birliği mahvetmenize izin vermeyeceğiz” dediği de gelen haberler arasında.
Belçika’nın İngiltere’deki referandumda ‘birlikten ayrılma’ kararı çıkması durumunda üyelik şartlarının Londra için yeniden düzenlenmeyeceğinin, bu varılan anlaşma dışında hiçbir yeni ayrıcalığın sağlanmayacağının garantisini istediği bildiriliyor.