Tom Hiddleston, Sienna Miller ve Luke Evens, Ben Wheatley’in son filmi, “High-Rise” için bir araya geldi. Sosyal sınıf farkının distopik bir dille
Tom Hiddleston, Sienna Miller ve Luke Evens, Ben Wheatley’in son filmi, “High-Rise” için bir araya geldi. Sosyal sınıf farkının distopik bir dille anlatıldığı film, James Graham Ballard’ın 1975 tarihli bilimkurgu romanından uyarlandı.
Korku sinemasının başarılı ismi Ben Wheatley, düşük gelirlilerin üst katlara çıkmasının yasak olduğu, dev gökdelende lüks bir yaşam süren genç doktorun hikayesi etrafında izleyiciye gerilim yüklü bir film sunuyor.
Başarılı oyuncu Hiddleston karşımıza Dr. Robert Laing rolüyle çıkıyor:
“Bence toplumumuzun inşa edilme şeklinde bir sorun var. Değişim gelene kadar her şey uygun görünüyor. Fakat insanlara kendi şeritlerinde kalmaları söylendiğinde haklı bir öfke duyuyorlar. Onlar toplumda belli bir statüde doğdu ve orada kalmaları bekleniyor. High-Rise’da kullanılan analoji bu noktadan hareket ediyor. Yani belli bir katta yaşayanın hep orada kalması gerekiyor.”
Laing, ikinci kattan bir film yapımcısıyla tanışıyor ve onun binadaki sosyal adaletsizliği irdeleyen bir belgesel çekme arzusu olayları tetikliyor. Sosyal statüler arasındaki gerilim bir anda vahşi kabile savaşlarına dönüşüyor.
Sienna Miller ve Luke Evans da Ballard’ın romanının günümüz gerçekleriyle ilişkili olduğu görüşünde:
“Her karakterde kendimden bir parça gördüm adeta. Ayrıca nasıl davranmanız gerektiğiyle ilgili son derece düşündürücü bir film. Filmi izlediğinizde ‘acaba ben ne yapardım?’ diye düşünmekten kendinizi alamayacaksınız. Benim için bu klostrofobi gibi bir duygu.”
“Kitapta ifade edilen düşünceler 30 yıl öncesine ait olsa bile, yazar 70’lerin kafa yapısıyla düşünmüş olsa da bugün içinde bulunduğumuz dünyayı anımsatıyor. İnsan doğası, toplum ve sınıf sistemi açısından oldukça benzer.” ABD vizyon tarihi 13 Mayıs olan filmin, Nisan’da İstanbul Film Festivali kapsamında izleyiciyle buluşması bekleniyor.