Christine Lagarde: ''2008'deki gibi kriz yok ama temkinliyiz''

Christine Lagarde: ''2008'deki gibi kriz yok ama temkinliyiz''
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Konu ekonomiden açıldığı zaman insanların yüzleri pek gülmüyor. Vergi kaçırma skandalları, gelişen ülkelerdeki ekonomilerin yavaş seyrinin yanı sıra

Konu ekonomiden açıldığı zaman insanların yüzleri pek gülmüyor. Vergi kaçırma skandalları, gelişen ülkelerdeki ekonomilerin yavaş seyrinin yanı sıra Avrupa’daki mülteci ve terör sorunu da bu yaraya tuz basıyor. Tüm bu meseleleri konuşmak için Uluslararası Para Fonu Genel Başkanı Christine Lagarde ile bir araya geldik.

euronews: ‘‘Panama’daki vergi kaçırma skandallarının üzerine gidilmesine rağmen görünüşe göre zenginler daha da zenginleşiyor. Bu skandala dünyaya etki etmiş birçok tanınmış isim de karıştı. Bu yolsuzluk olayının açığa çıkması bazı şeyleri değiştirebilir mi?’‘

Christine Lagarde, Uluslararası Para Fonu Genel Başkanı: ‘‘Umarım değiştirir. Çünkü Fransa başkanlığındaki G20 Zirvesi’nde bu konu 2010, 2011 yıllarında gündeme geldi ancak görünüşe göre görev tamamlanmadı ve bu konuyla ilgili daha fazla çalışma yapılması gerekiyor. Hiç ara vermeden olayların üzerine gitmek gerekli çünkü görünüşe göre bazıları usulsüzlük yapma konusunda sınır tanımıyor.’‘

euronews: ‘‘Yani buz dağının görünen yüzü değil mi?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Tam olarak bilemiyorum. Görevliler neyin yasal neyin yasa dışı olup olmadığını araştırmaya devam ediyor. Bu konuda yasalardaki zayıf noktalar güçlendirilerek nelerin yapılabileceğine bakacağız. Ancak çok işimizin olduğu kesin.’‘

euronews: ‘‘Bir yandan kimileri daha da zenginleşirken Avrupa ekonomik kriz ve mülteci sorunuyla mücadele ediyor. Konuya mali açıdan yaklaşırsak, mülteciler Avrupa ekonomisi için bir avantaj mı yoksa bir yük mü?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Bazı Avrupa ülkelerine akın eden mültecilerin ekonomiye etkisi konusunda çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Eğer doğru önlemler alınıp dil, mesleki eğitim ve barınma gibi uyum konusundaki sorunlar giderilirse, bu durumun mültecilere ev sahipliği yapan ülkelere olumlu etkisi olacaktır. Her şeyden önce bu yardımlar elzem ve insani yönü bulunuyor. Bu sebeple konuya bu süreçte gösterdiği ilgi ve cesaret sebebiyle sayın Şansölye Merkel’e buradan selamlarımı göndermek istiyorum. Bu dünyada saygıyla karşılandı ve Almanların bu yaptığı her zaman hatırlanacak.’‘

euronews: ‘‘Şu anda Avrupa Merkez Bankası’nın bulunduğu Frankfurt şehrindeyiz. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Avrupa ekonomisini tekrar eski günlerine döndürmek için gerekirse her şeyi yakacağını söyledi. Ancak sanki elindeki son kozlar da tükenmiş gibi gözükmüyor mu?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Merkez bankalarının kozlarının tükeneceğini düşünmüyorum. Sadece bu işi tek başlarına yapamayacaklarına inanıyoruz o kadar… Ekonomiyi canladırmak, büyümeyi hızlandırmak ve sağlam bir gelişim yakalamak sadece mali politikalarla olmaz… Bunun yanında yapısal reformlara ve vergi düzenlemelerine de ihtiyaç var. Ancak bu üçü birlikte olursa Avrupa Birliği’nde, özellikle de Euro bölgesindeki ekonomik durum gelişebilir. Çünkü siz mali reformlardan bahsetmiştiniz. Bu zaten yapılması zorunlu bir şey.’‘

euronews: ‘‘Örneğin Yunanistan’ı ele alalım. Görünüşe göre Atina hükumetinin başı dertte ve IMF yetkilileri Yunanistan’ı uçurumun eşiğine getirirsek yaptırımların daha da kolaylaşacağını söyledi. Biliyorum siz bunun mantıksız olduğunu belirtmiştiniz. Az bir ihtimal gibi gözükse de anlaşmaya ne kadar yakınsınız?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Defalarca şunu dile getirdim. Bu ülkenin belirli bir hedefi, ekonomik istikrarı amaçlayan ve borcunu düzenli olarak uzun vadede ödeyebileceği bir programa ihtiyacı var. Ve bu üç madde hala ayakta… Görev tamamlandı ve ilerleme sürüyor.Ancak istikrarı yakalamak adına çalışmaların devam etmesi gerekiyor. Hemen sonuç almak çok zor. Bu reformlar devam edecek ve Yunan halkına uzun vadede refah getirecektir.’‘

euronews: ‘‘Bu reformlar tam olarak uygulanamazsa IMF ne yapmayı düşünüyor?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Bu reformların kesinlikle işe yarayacağını düşünüyoruz. Ancak bazı eklemeler yapılması gerekiyor. Bir yanda reformlar, diğer yanda da borç yapılandırılması devam edecek.’‘

euronews: ‘‘Yunanistan’ın borcunu ödeyemeyeceği hakkında söylentiler var. Ayrıca Brexit, yani Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden çıkması gündemde… IMF bu durumun felaketle sonuçlanacağını söylüyor. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Bu konuda ilerlemek ve belirsizliği ortadan kaldırmak istiyoruz. Bu iki etmeni harmanlamayı düşünmüyoruz. Ne müzakere sürecine yaklaşım tarzımız ne de planlarımız bunu hedefledi. İngiltere’yi ilgilendiren diğer mesele konusunda umarım Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık adına hayırlı bir sonuç çıkar. Oy verme sürecine karışmak istemiyorum çünkü şu anda, her iki durumu da göz önüne alarak oluşabilecek ekonomik etki üzerinde çalışmalar yapıyoruz.’‘

euronews: ‘‘Peki Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrıldığını farz edelim. Bunun iki tarafa da etkisi ne olur?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Bunu bilemem çünkü konuyla ilgili ayrıntılı ve bağımsız bir çalışma yürütüyoruz. Kişisel görüşüm, bunun bağlam yönüyle konumuzun dışında olduğu… Mali açıdan bu durumun etkilerini belirlemeliyiz ve Mayıs ayında çalışmalarımızı tamamlayacağız.’‘

euronews: ‘‘Şimdi okyanusun diğer tarafına geçelim. Amerika şu anda başkanlık seçimlerinin eşiğinde… Uzmanlar Donald Trump’ın, tehlike yönüyle teröristler kadar riskli olduğunu söylüyor. Küresel ekonomi açısından sizce Beyaz Saray’da Donald Trump mı yoksa Hilary Clinton mı olmalı?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Siyasi görüşüm yok. Bunun sonucuyla yüzleşmeme gerek yok çünkü Amerika’da oy kullanma hakkım yok. Olsa bile bunu size söylemezdim. Bunu halk belirleyecek. IMF ülkelere bağlıdır ve vatandaşlara hizmet eder. Siyasi liderlerin kim olacağını halk belirler. Bizim şu anda istikrar ve refah düzeyine odaklanmamız gerekiyor.’‘

euronews: ‘‘Diğer büyük aktörlerden biri de Çin… IMF bu konuda alarma geçti mi? IMF, küresel ekonominin alarm verdiğini ve raydan çıkabileceğini söylemişti. 2008’dekine benzer bir ekonomik kriz riski var mı?’‘

Christine Lagarde: ‘‘Alarmda değiliz ancak temkinliyiz. Çünkü söylediğim gibi dünya ekonomisi büyüyor ve şu anda kesin bir kriz yok. Fakat bu düzen içerisinde her şey birbiriyle bağlantılı ve unsurlar birbirini etkiliyor. Bu sebeple Çin şu anda ekonomi modelini değiştiriyor. Çin’in büyüme hızı düştü ve bu sebeple kalkınma sürecini baz alarak akıllı bir değişim sürecine girdi. Evet Çin büyük bir aktör ve uluslararası anlamda bu değişimlerin etkisi hissedilecektir. Çin’in üretim miktarı ve bu üretilen malların fiyatları süreçten etkilenecektir. Ancak çalışmak zorunda olduğumuz bu ülkenin global ekonominin büyümesine olan katkısı çok büyük.’‘

euronews: ‘‘Son olarak… Stresli bir iş yapıyorsunuz. Ayrıca Fransız iş adamı Bernard Tapie’ye 400 milyon Euro ödeme yapılması konusunda ihmalkar davranmak suçlamasıyla ilgili yargı süreciniz devam ediyor. Bu durum işinizi etkiliyor mu? Zira işinizde ikinci döneme başladınız.’‘

Christine Lagarde: ‘‘İşimi etkilemiyor ve avukatlar işlerini gayet iyi yapıyorlar. Şu anda temyize gidildi ve süreç devam ediyor.’‘

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

IMF: Yapay zeka küresel istihdamın yüzde 40’ını etkileyecek

Türkiye, dış şoklara karşı 'en kırılgan ekonomiler' arasında

IMF'den kurtarma paketi alan Sri Lanka asgari ücrete yüzde 40 zam yapacak