Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından 2013 yılından bu yana müzakereye açılan Transatlantik Ticaret ve Yatırım
REKLAMAvrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından 2013 yılından bu yana müzakereye açılan Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’na (TTIP) direniş gösterenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Almanya’nın kuzeyinde Hanovre başta olmak üzere Atlantik’in her iki yakasında cumartesi günü düzenlenen gösteriler halkın tepkisini bir kez daha ortaya koydu.
Bertelsmann Vakfı tarafından yapılan bir ankete göre bu ortaklığın olumlu olduğunu düşünenler sadece Almanların yüzde 17’sini ve Amerikalılarınsa yüzde 15’ini oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl ise bu oran yüzde 50 civarındaydı.
AB ve ABD ortaklığına neden karşı çıkılıyor ?
Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’na güvensizliğin ana nedenlerinin başındaysa müzakerelerin çoğu kez donuk kalması ve daha önce bu tür yapılan ortaklıkların toplumun ve çalışanın yararından çok dev şirketlerin çıkarlarına olması geliyor.
Söz konusu anlaşmanın gümrükleri kaldıracağı, pazarları hizmetler sektörüne daha fazla açacağı ve tarım ürünleri ticaretiyle kamu ihalelerini kolaylaştıracağı ifade ediyor. TTIP’in bir diğer avantajıysa gümrük işlemlerinin maliyetini düşürüp, önemli sektörlerdeki standartları da eşitleyecek olması.
Avrupa ve Amerika ekonomilerini canlandıracak bir serbest ticaret anlaşması olan TTIP, dünya ekonomisinin yarısı ve dünya ticaretinin yüzde 30’unu kapsayacak.
TTIP görüşmeleri sürerken, Türkiye de bir yandan bu anlaşmanın dışında kalmamak için çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye’nin bu ortaklığa dahil olamaması durumunda ABD mallarının Türkiye’ye gümrüksüz girmesi ve Türk malları ise ABD’de gümrüğe tabi olmaya devam etmesi söz konusu. Bu durumda Türkiye’nin yılda 3 – 5 milyar Dolar ticaret kaybına uğrayacağı belirtiliyor.