Avusturya Cumhurbaşkanı adayı Hofer "tatlı dil ve güler yüzle" radikal görüşlerini aktarıyor

Avusturya Cumhurbaşkanı adayı Hofer "tatlı dil ve güler yüzle" radikal görüşlerini aktarıyor
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Avusturya’da önümüzdeki pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ülkede siyasi tansiyonun artmasına neden oldu.

REKLAM

Avusturya’da önümüzdeki pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ülkede siyasi tansiyonun artmasına neden oldu.

Zira on yıllarca süren iki partili sistem sona ermek üzere… Dahası, Avrupa’nın diğer ülkelerinde olduğu gibi Avusturya’da da aşırı sağ partiler güç kazanıyor.

Aşırı sağ Özgürlük Parti adayı Norbert Hofer, ülkenin yeni Reis-i Cumhur’u seçilebilir.

Hofer oyların yüzde 35’ini alarak ilk turu kazandı. Seçimlerden önce uluslararası alanda ve ülke genelinde onu pek tanıyan yoktu. Ancak Hofer, partisinin radikal görüşlerini gülen bir yüz ve yumuşak bir ses tonuyla aktararak hem destek topladı, hem de endişe yarattı.

Peki Bundesprasident olarak bilinen eyalet başkanlığı neden bu kadar önemli? Aslında Avusturya’da devlet başkanı ülkenin siyasi sorunlarına pek de karışan bir makam değil.

Hans Rauscher, ‘Der Standard’ gazetesinin siyasi köşe yazarı… Ona göre daha çok sembolik olarak gözüken Cumhurbaşkanlığı makamı şansölye ve hükumeti azledebilir:

“Eğer ‘hükumet vergileri artırmak zorundayız’ derse ya da hükumet kabul edilen mülteci sayısı konusunda kotayı aşarsa, ya da işsizlik konusunda bir sene boyunca bir şey yapamazsa, işte bu durumda Hofer bunları bahane ederek hükumeti düşürme yetkisine sahip olabilir. Ve elbette bunu yapacaktır. Konuyla ilgili protestolar ya da grevler olabilir ancak bu onun anayasal hakkı.”

Hofer’ın başkanlığını engelleyebilecek tek aday Alexander Van der Bellen.

Anketler yarışın başa baş gideceğini ve pazar günü her iki tarafın da oy oranının yüzde 50 civarında olacağını gösteriyor.

Ekonomi Profesörü 72 yaşındaki Van der Bellen 1999 ile 2008 yılı arasında Avusturya Yeşiller Partisi’nin genel başkanlığını yürüttü. Kendisi ilk turda yüzde 21 oy aldı.

Van der Bellen kendisine ‘mülteci çocuğu’ diyor. 1917 Kasım’ındaki Bolşevik İhtilali’nden sonra ailesi Rusya’dan göç etmek zorunda kalmış.

Rusya ile olan bu bağı sebebiyle seçmenleri ve yakın çevresi kendisine Sascha lakabını takmış.

Kendisinin pazar günü, aşırı sağ kanattan birinin Cumhurbaşkanı olmasını istemeyenlerin oylarını alması bekleniyor. Kısaca seçim yarışı bir anda radikalleşme karşıtı bir referanduma dönüşebilir.

“Özgürlük Partisi’ne oy verenler sadece Nazi taraftarları değil… Onlar protestocu seçmenler… Başarısız koalisyon hükumetlerinden bıkmış insanlar. Bunun yanında işsizlik, fiyatların artışı, enflasyon ve mülteci göçü her şeyi bir anda alt üst etti.”

7 yıldır Başbakanlık koltuğunda oturan Werner Faymann yakın zamanda istifa etti.

İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaklaşık 40 yıl boyunca ülkeyi yöneten koalisyonlar artık çatlak veriyor.

Euronews muhabiri Viyana’dan aktarıyor: “Hofburg’da bulunan eski Habsburg Hanedanı İmparatorlarına ait saray, şimdi Avusturya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılıyor. Pazar günkü seçimlerden sonra bu köşke hangi aday taşınırsa taşınsın Avrupa için önemli bir mesaj olacak.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avusturya'nın aşırı sağa karşı umudu 'mülteci çocuk' Bellen

Norbert Hofer: Avusturya'nın "koyun postuna bürünmüş kurt" lideri

Avusturya'da aşırı sağcı milletvekilleri Zelenskiy'nin konuşması sırasında meclisi terk etti