Avusturya'nın aşırı sağa karşı umudu 'mülteci çocuk' Bellen

Avusturya'nın aşırı sağa karşı umudu 'mülteci çocuk' Bellen
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Avusturyalı politikacı Alexander Van der Bellen, aşırı sağcı Norbert Hofer’in seçilmesini istemeyenlerin tek umudu oldu.

REKLAM

Avusturyalı politikacı Alexander Van der Bellen, aşırı sağcı Norbert Hofer’in seçilmesini istemeyenlerin tek umudu oldu.

Cumhurbaşkanlığı için yarışan Bellen, Rusya’dan Stalin döneminde kaçan Alman bir baba ve Moldovalı anneden 1944 yılında dünyaya geldi. Usta siyasetçi, Rus işgalinden kaçan ailesi ile bir dönem Almanya’da mülteci kampında yaşadı. Kendini ‘çocuk mülteci’ olarak tanımlayan Avusturyalı politikacı, ekonomi alanında doktora yaptı.

1980 yılında Viyana Üniversite’nde profesör olarak ders vermeye başlayan Bellen, 1990’da Ekonomi ve Sosyal Bilimler Fakültesi’ne dekan olarak atandı. Bu görevi dört yıl sürdüren Bellen, akademi kariyerine ara vererek politik yaşama adım attı.

Eski bir Sosyal Demokrat Parti üyesi olan Bellen, 1994 yılında Yeşiller Partisi’nden siyasete girdi. Aynı yıl meclise adım atan Avusturyalı siyasetçi, 3 yıl sonra partinin başına geçti. Ancak 2008 yılında Yeşillerin uzun bir aranın ardından oy kaybetmesi Bellen’in istifa etmesine neden oldu.

Yapılan bütün anketler Bellen’in temsil ettiği siyasi partiden daha fazla desteği olduğunu ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanlığı yarışına da bağımsız aday olarak giren 72 yaşındaki politikacı, ilk turda yüzde 21 oy alarak ikinci oldu. Bellen’i aday olarak göstermeyen Yeşiller, ilk turun ardından desteklerini açıkladı.

İlk turda yüzde 11 alarak elenen iki adayın oylarını da toplaması beklenen Bellen, iki çocuk babası.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Hindistan muhalefeti, Başbakan Modi'yi Müslümanlara nefret söylemiyle suçluyor

Maldivler'de Çin yanlısı Muhammed Muizzu seçimleri kazandı

Araştırma| Birçok ülkede seçmenler demokrasiye şüpheyle yaklaşıyor