OECD: "Dünya düşük büyüme tuzağında"

• Dünya ekonomisi düşük büyüme tuzağında.
• Brexit dünya ekonomisi için şok dalgaları oluşturabilir.
• Her şey para politikası yoluyla çözülemez, hükümetlerin yatırımları ve yapısal reformları hızlandırması gerekiyor.

REKLAM

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) göre dünya “düşük büyüme tuzağına” takıldı.

Örgüte göre iş çevrelerin yatırım yapmaktan çekinmesi ve tüketicilerin temkinli davranışları nedeniyle dünya 2016’da sadece yüzde 3 büyüyecek. Bununla birlikte Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) büyüme tahmini 1.8 olarak açıklanırken, Euro Bölgesi’nin 1.6, İngiltere’nin ise 1.7 büyümesinin beklendiği kaydedildi.

Ekonomik Görünüm Raporu’nda, Türkiye için 2016 ve 2017 yılında yüzde 4’e yakın bir ekonomik büyüme öngörülürken, Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) artışının bu yıl yüzde 3.9, gelecek yıl yüzde 3.7 olacağı beklentisine yer verildi.

Raporda, Çin ve Hindistan en fazla büyümesi beklenen ülkeler arasında yine ilk sırada gelirken, Çin’in bu yıl yüzde 6,5, gelecek yıl yüzde 6,2 büyüyeceği, Hindistan’da GSYH’nin bu yıl ve gelecek yıl yüzde 7,5 civarında yükseleceği belirtildi.

Global #economy stuck in low-growth trap; govts need to act to keep promises https://t.co/Ie5iQMp035#OECDwk Outlook pic.twitter.com/Mu9iLNIkDV

— OECD (@OECD) 1 Haziran 2016

OECD Başkanı Angel Gurria’ya göre dünyada büyüme geçtiğimiz yılki düşük performanstan daha iyi olmayacak.

“Küresel büyüme sadece 2017 yılında yüzde 3.3 ile ılımlı olarak tahmin edilmekte. Üsteklik bu Brexit gibi önemli aşağı yönlü risklerden veya gelişmekte olan piyasalardaki aksamalar kaçınarak yukarı doğru bir asılmadır.”

OECD’den Brexit uyarısı

OECD’den aynı zamanda İngiltere’nin Avrupa Birliği referandumuyla ilgili de önemli uyarı geldi. Örgüt olası bir Brexit durumunda ekonomide negatif şokların oluşabileceği belirtildi. Ayrılma durumunda ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nda (GSYH) 2020 yılına kadar yüzde 3’ün üzerinde düşüş görülebileceği ve bunun sonucunda AB’de GSYH’nin ise yüzde 1 azalabileceği dile getirildi.

İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda ticaretin daralmasının ekonomik dinamizme zarar vereceği, bunun da uzun vadede verimliliği olumsuz etkileyeceği kaydedilen açıklamada, “İngiltere’nin AB’den çıkmasının ardından gelecek sınırlamalar ve daha düşük ekonomik büyüme, toplam net göçmen sayısını azaltabilir. Bu da istihdam gücünü zayıflatarak tedarik tarafında yeni zorlukların oluşmasına yol açabilir. Avrupa ekonomilerindeki zayıf büyüme, zaten dünyanın geri kalanını olumsuz yönde etkiliyor.” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada, İngiltere’nin AB’den ayrılmasının, İngiltere, AB ve dünyanın geri kalanı için negatif etkileri olacağının altı çizildi.

Geçen hafta uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’tan (S&P) yapılan açıklamada, İngiltere’nin AB’den çıkması durumunda İngiliz sterlininin uluslararası rezerv para birimi olma özelliğinin riske girebileceği belirtilmişti.

İngiliz halkı 23 Haziran Perşembe günü, “Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB’den ayrılmalı mı?” sorusunu yanıtlamak üzere sandık başına gidecek.