İspanya'da siyasi kördüğüm bu sefer çözülecek mi?

İspanya'da siyasi kördüğüm bu sefer çözülecek mi?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Genel seçimlerin altı ay ardından ülkedeki siyasi kör düğümü çözmek için İspanya Pazar günü yeniden sandık başına gidiyor.

REKLAM

Genel seçimlerin altı ay ardından ülkedeki siyasi kör düğümü çözmek için İspanya Pazar günü yeniden sandık başına gidiyor. Ancak anketler bu seçimlerde de bu kördüğümün çözülemeyeceğini, Aralık ayındaki gibi yine sandıktan belirsizlik çıkacağını öngörüyor.

Dört büyük partinin lideri, bu durumda yeniden seçimlere gidilmeyeceğinin sözünü veriyor ancak bunun nasıl olacağı konusunda bir yol göstermiyor.

Başbakan Mariano Rajoy liderliğindeki merkez sağ Halk Partisi’nin parlamentoda en çok sandalyeyi alması beklenirken, hükümeti kuracak çoğunluğu sağlaması olası gözükmüyor. Olası bir koalisyon arayışında Rajoy’a destek verecek güçlü bir ortak da bulunmuyor.

Partinin adının karıştığı skandallar da işi daha zorlaştırıyor. Son olarak İçişleri Bakanı’nın Katalunya’daki ayrılıkçı partiler aleyhinde kanıt bulmak için adalet bakanlığına bağlı kurumların çalışanlarıyla irtibata geçmiş olmasının otaya çıkması bu partiyi hedef haline getirdi.

Anketler sandıktan aralarında komünistlerin de bulunduğu sol hareket Podemos’un ikinci çıkacağını öngörüyor. Pablo Iglesias liderliğindeki partinin mecliste 84 ile 95 sandalye arası kazanması bekleniyor. Kendilerinin Rajoy’un en iyi alternatifi olduğunu söyleyen Iglesias, Sosyalist Parti’nin desteğini istiyor.

Bu isteğe Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) lideri Pedro Sanchez pek de olumlu yaklaşmıyor. Partisi üçüncü sırada gözüken Sanchez, ‘hiçbir değişiklik için baskı yapmayacaklarını’ dile getirirken Podemos’un Katalonya’nın bağımsızlığı hakkındaki görüşlerini desteklemiyor.

Seçimlerdeki dördüncü siyasi güç ise Ciudadanos (Vatandaşlar) Partisi. Mecliste 40 sandalyesi olan partinin lideri Albert Rivera, Pedro Sanchez ile hükümet kurma paktı imzalamıştı. Şimdi ise Rajoy’un başbakan olmadığı ve Podemos’un yer almadığı, Halk Partisi ve Sosyalistler ile üçlü bir koalisyona yeşil ışık yakıyor.

Isidro Murga, euronews : “İspanya’da pazar günü yapılacak parlamento seçimlerini ele almak üzere Madrid’de bulunan Carlos III Üniversitesi siyasi bilimler profösörü Lluis Orriols ile bağlanıyoruz. Aralık ayında yapılan seçimler ülkede yıllardır süregelen iki partili parlamenter sistemin sonu oldu. Ancak ancak yeni bir hükümet kurulamadı. Altı ay sonra aynı tabloyla karşılaşabilir miyiz yoksa şu an ki siyasi panorama daha mı net ? “

Lluís Orriols: “Tahminler yanıltıcı değilse şayet, sol kanadın çoğunluğu elde edemeyeceğini ve sol partilerin büyük bir çoğunluğunun milliyetçilerin oylarına ihtiyacı olacağını söyleyebiliriz. Ama aynı zamanda sağ kanat da çoğunluğa ulaşamayacak. Dolayısıyla zor bir yönetim senaryosu söz konusu. Bir önceki seçime oranla daha kolay bir senaryo zira o dönemdeki olası ittifakların şimdi kurulması mümkün değil. Bir değişim hükümeti kurulacak. Cuidadanos ve Podemos gibi yeni partiler eşliğinde sosyalistler tarafından yürütülen bir hükümet kurulabilir. Ya çok büyük bir koalisyon kurulur ya da milliyetçiler eşliğinde sol parti iktidarı oluşturulur.”

Anketler Halk Partisi’nin (PP) çoğunluğa ulaşmasa da zafer elde edeceğini öngörüyor. Yeni bir hükümet kurulması yeniden güçleşecek. Diğer partilerin Rajoy’u desteklememesine bir de İçişleri Bakanı’nın bağımsız parti liderlerinin zararına siyasi manevralar gerçekleştirmesi eklendi. Sizce Halk Partisi’nin hala bir şansı var mı ?”

“Halk Partisi daha yönetilebilir bir senaryoyla karşı karşıya kalacak. Cuidadanos partisi ile dahi yeterli meclis çoğunluğuna ulaşamayacaklar. Bu durumda Aralık ayında mümkün olmayan ittifakların oluşması daha kolay olacak. PP’nin iktidara geçebilmesi için ya çok büyük bir koalisyon ya da en azından PP ve PSOE arasında bir anlaşma yapılacak. Seçim kampanyaları boyunca dengeleri alt üst eden bir skandal hakkında yeni bir bilgiye ulaşıldı. Ancak bunun Pazar günü sonuçları pek etkileyeceğini düşünmüyorum. Halk Partisi için durum karışık ancak Aralık ayında olduğu kadar değil. “

Halk Partisi PP’nin diğer partilerle ittifak kurabilmesi için nasıl bir bedel ödemesi gerekir ?”

Sanırım seçimden sonraki en büyük belirsizlik bu olacak. Örneğin PP Sosyalist Parti ile hükümet kurabilmek için adayından vazgeçebilecek mi? PP’nin bu anlaşmadaki sınırları nedir? Bunların hiç biri bilinmiyor. “ Masada başka hangi seçenekler mevcut ?”

“Öncelikle iki seçenek mevcut: Halk Partisi (PP) ve Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ittifakı gibi dev bir koalisyon kurulabilir veya şu an için milliyetçilerin desteğine ihtiyacı olduğu görülen sol partiler koalisyonu oluşabilir. İki nedenden dolayı bu durum biraz karışık: İlk olarak, meclis aritmetiğine dahil olması gereken bazı milliyetçiler, Katalan gibi bölgelerin bağımsızlığını savunuyor. Sosyalistler ise buna asla razı olmazlar. İkinci olarak, Podemos Sosyalistleri geride bırakabilir ve ittifak bozulabilir.”

İşsizlik, yolsuzluk ve ayrılıkçı gerginliklerin yanı sıra yeni hükümetin bir de Brüksel’in dayattığı yeni kemer sıkma önlemleriyle mücadele etmesi gerekecek. Yunanistan’da Syriza ile yaşananların İspanya’da da tekrarlanması mümkün mü ?

“Evet kesinlikle Yunanistan uzun yıllar boyunca İspanya’nın aynası oldu. Zira Yunanistan’da yaşananlar aylar ve yıllar sonra burada da yaşandı. Avrupa Birliği’ne savaş açan yeni bir hükümetin bile kısa vadede de olsa kuralları kabul etmesi gerekecek. Bir gün belkide başka hükümetler de AB’ye karşı savaş açacak ve Birlik içerisinde çoğunluk oluşturacaklar. Ama bu kısa vadede meydana gelecek bir değişim değil. Dolayısıyla seçim vaatlerinin Avrupa Birliği’nin taleplerinden dolayı unutulması ve askıya alınması muhtemel bir durum. “

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İspanya'da bakanın seçimlere günler kala yayınlanan telefon kaydı gündemi karıştırdı

İspanya'nın turizm gelirinin 200 milyar doları aşması bekleniyor

İspanya Başbakanı Sanchez: İsrail'in Gazze'deki orantısız müdahalesi küresel tehdit