Abbas Kiarostami, şüphesiz İran sinemasının kilit isimlerinden biriydi.
REKLAMAbbas Kiarostami, şüphesiz İran sinemasının kilit isimlerinden biriydi.
1940 yılında dünyaya gelen yönetmen, senarist,fotoğrafçı ve film yapımcısı, 1960’larda başlayan Fars sinema dalgasının en önemli figürlerin oldu.
Humeyni devriminin ardından tüm sansüre rağmen İran’da yaşamaya devam etti.
1980’lerin sonunda dış dünyanın tanıdığı isim haline geldi.
1997’de Cannes Film Festivalinde, Taste of Cherry, (Kirazın Tadı) filmi ile uluslararası bir başarı elde ederek Altın Palmiye Ödülü’nü kazandı.
Ya jüri üyesi olarak ya da kendi çektiği filmlerle sık sık Cannes Film Festivali’nde boy göstermeye başladı.
Juliette Binoche ve William Shimell ile İran dışında çektiği Certified Copy (Aslı Gibidir) filmi, 2010’da ana yarışma kategorisine alındı.
Bir konferansa konuşmacı olarak katılan İngiliz bir yazar ve sanat galerisi sahibi bir kadının hikayesinin anlatıldığı filmin ardından Binoche, Cannes’da en iyi kadın oyuncu ödülü kazandı.
Cannes’da ana film yarışması kategorisindeki son filmi ise, 2012’deki Like Someone in Love (Sevmek Gibi) oldu.
Film, eğitimi için gerekli parayı sağlayabilmek adına okul dışında fahişelik yapan genç üniversite öğrencisi Akiko ile yaşlı profesör Takaşi arasında başlayan ilişkiyi konu alıyor.
Öte yandan İranlı yönetmen sinemadaki ustalığının yanısıra şair, tasarımcı, ressamlık ve fotoğrafçı kişiliği ile ön plana çıktı.
Dünya genelinde birçok film festivaline davet edildi. Aynı zamanda en prestijli ortamlarda İran sinemasının bir elçisi gibi ülkesini temsil etti.
Kariyeri boyunca kırkın üzerinde film üzerinde çalıştı.
Çalışmaları ile İran sinemasına uluslararası bir kimlik kazandırdı.
Mart ayında kolon kanserine yakalandı. Tahran ve Paris’te bir dizi ameliyat geçirdi.
Usta yönetmen 4 Temmuz’da Paris’te hastanede hayatını kaybetti.