İngiltere’de oldukça çalkantılı bir dönemde, seçilmeden başbakan olan Theresa May’i zorlu bir süreç bekliyor.
REKLAMİngiltere’de oldukça çalkantılı bir dönemde, seçilmeden başbakan olan Theresa May’i zorlu bir süreç bekliyor.
Margaret Thatcher’den sonra İngiltere’nin ikinci kadın Başbakanı olan May, her ne kadar Birlik’te kalma yanlısı bir isim olsa da ülkesinin AB’den çıkışı için yapılacak müzakereleri yürütmek zorunda kalacak.
May, referandum sonucunun açıklanmasının ardından yaptığı konuşmada “her ne kadar Birlikte kalmaktan yana olsam da Brexit, Brexit demektir. Kampanya yürütüldü, referandum yapıldı ve halk kararını verdi.” demişti.
Lizbon Antlaşması’nın 50. maddesini 2016’nın sonundan önce hayata geçirmeyeceğini açıklayan May’in, maddenin bir an önce işletilmesini isteyen AB üyesi muhataplarından gelecek baskılara nasıl dayanacağı merak ediliyor.
euronews, İsabel Marques da Silva:
Warwick Üniversitesi’nde Siyasal bilgiler fakültesinde öğretim üyesi olan Lincoln Allison, Bizler ile birlikte. Avrupa Birliği İngiltere ilişkilerinin bundan böyle nasıl şekilleneceğini konuşacağız. Euronews’e hoşgeldiniz. Avrupa Birliği Theresa May’den ne bekleyebilir ? İyi bir müzakereci ve zor bir kadın olarak görülüyor. Karşısında Almanya başbakanı Angela Merkel ve Avrupa Komisyonu başkanı Jean-claude Juncker olacak. Müzakereler nasıl şekillenecek ?
Warwick Üniversitesi, Lincoln Allison:
“Theresa May’in başbakan olması piyasaları rahatlattı. Avrupa Birliği taraftarlarını desteklemesi iyi bir müzakere sürecine girileceğini gösteriyor. Durum müzakere masasına oturacak insanlara bağlı olacak. Bu Avrupa Komisyonu mu olacak ya da daha geniş bir ekip mi. Önemli olan bu.”
euronews:
Theresay May 2017 yılının başında 50. maddenin yürürlüğe girmesi için adım atacağını belirtti. Ancak Avrupa Birliği hızlı hareket edilmesini istiyor. Bunun için baskı yapıyor. Neden prosedürü geciktirmeye çalışıyor ve bunu yapma hakkına sahip mi ?
Lincoln Allison:
“Birçok kişinin Avrupa Komisyonu başkanı Jean-Claude Juncker’e mesajı şöyle olurdu: “İngiliz hükümetinin hızlı bir şekilde hareket etmesini istiyor”. Cevap da şöyle olurdu: “Duruma bakarak bize ne yapacağımızı söylemeyin”. Ancak Brexit ile ilgili atılacak adımlar konusunda net bir şey yok. Ortak pazara erişim, göç politikası bütün bu konular büyük önem taşıyor.”
euronews:
Theresa May Avrupa Birliği taraftarlarının yanındaydı ancak şimdi Brexit’in Brexit anlamına geldiğini söylüyor. Görüş değiştirmesi göç politikası stratejisini etkileyebilir mi ?
Lincoln Allison:
“Evet muhtemelen etkileyebilir. Göç politikası önemli bir konu. İngiltere Avrupa Birliği’nde güçlü bir ülke konumunda. Göçmenler bu yüzden İngiltere’ye yöneldi. Ülkenin Avrupa Birliği’nden ayrılmasını isteyen insanların çoğu şunu unutuyor. Diğer 27 üye ülkenin vatandaşları İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrılsa da seyahat etmeye devam edecek.”