Türkiye’de yaşanan darbe girişiminin ardından Ankara ve Brüksel arasında yeni bir gerilim daha yaşandı.
REKLAMTürkiye’de yaşanan darbe girişiminin ardından Ankara ve Brüksel arasında yeni bir gerilim daha yaşandı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Mogherini, darbe girişimi sonrası Erdoğan ve hükümetinin verdiği tepkinin eğitim, adalet ve medyaya yönelik alınan kararların çok sert ve kabul edilemez olduğunu ifade etti.
#Turkey – EU calls authorities to respect rule of law, human rigths and fundamental freedoms under any circumstances https://t.co/2tqMJlXFAn
— Federica Mogherini (@FedericaMog) 21 juillet 2016
İtalyan Rainews 24 kanalına bir mülakat veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Avrupa’yı demokrasiye sahip çıkmamakla suçladı:
“Bayan Mogherini önce çıkıp Türkiye’ye gelmeliydi. Belçika’da böyle bir olay olduğu zaman, Paris’te terör olayları oluyor, 5 kişi 10 kişi ölüyor, hepsi oraya gidiyorlar değil mi? Türkiye’de demokrasiye bir darbe yapılıyordu. Bu darbe neticesinde 238 şehidimiz var. Maalesef şu ana kadar ne AB’den, ne Avrupa Konseyi’nden kimse bizi ziyarete gelmedi.”
Avrupalı yetkililer bir yandan temizlik operasyonu kapsamında 20 bin kişinin göz altına alınması nedeniyle Ankara“yi eleştirirken, diğer yandan da Suriye’deki savaştan kaçan mültecilerin Avrupa’ya akın etmemesi için Türkiye ile yapılan anlaşmayı korumak zorunda.
Uluslararası Kurtarma Komitesi Başkanı David Miliband: “Yunanistan sadece şu anda sayıları 40 ila 50 bin arasında değişen mülteci akınıyla baş etmiyor. Atina aynı zamanda yeni bir mülteci akınını da göz önünde bulundurmak zorunda.“dedi.
18 Mart’ta Avrupa Birliği ile yapılan anlaşma kapsamında, Türkiye AB üyeliğini hızlandırmak ve haziran ayı sonuna kadar Türk vatandaşlarına vize serbestisi sağlamak şartıyla Avrupa’ya mülteci akınını durdurma kararı almıştı.
Verilen sözlerin tutulmaması üzerine Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ‘vize sözü tutulmazsa anlaşma biter’ şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu “Eğer vize serbestîsi uygulanmazsa, biz de Geri Kabul Anlaşması’nı ve 18 Mart’ta imzaladığımız anlaşmayı bir kenara bırakmak zorunda kalacağız” dedi.
Alman Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel: “Avrupa hiç bir şekilde şantaj mağduru olmamalıdır. Şunu da göz önünde bulundurmalıyız ki zorla idam cezasını uygulamaya koymaya çalışan bir ülke Avrupa’dan kesin bir şekilde uzaklaşır ve bu süreçte AB’ye üyelik müzakerelerinin hiç bir anlamı kalmaz, zira idam cezası Avrupa hukukuyla uyuşmuyor.“ifadelerini kullandı.
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok, “Erdoğan’ın iç siyaseti, ki bu siyaset Türkiye’yi Avrupa Birliği’nden şimdiye kadar hiç olmadığı kadar uzaklaştırıyor ve göç politikası hakkındaki uzlaşmayı birbirinden ayırmalıyız. Zira bu göç anlaşmasıyla insan tacirliğiyle mücadele edilip Türkiye’de yaşayan 3 milyon mülteciye 3 yıldan bu yana yardım sağlanıyor, okullarda eğitim almaları ve sağlık sisteminden faydalanmaları sağlanıyor. Bu noktada eleştirilebilecek ne olabilir ki?” şeklinde konuştu.
Bu süreçte Ankara’yı ziyaret eden Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland “Darbe girişimi sonrası desteğimizi iletmek için buradayım” diyerek, “Türkiye, son derece vahşi saldırılarıyla karşı karşıya kaldı. Türkiye, demokrasi alanında attığı adımlar için son derece büyük övgüyü hak ediyor.” ifadesini kullandı.