Savaş ve kaostan kaçan mülteciler Rio’daki Olimpiyatlar’da barışın sembolü olarak mücadele verirken, sığınmacıların birinci rotası olan Avrupa’da da vatansız birçok insan sporla yeniden hayata bağlanm
REKLAMSavaş ve kaostan kaçan mülteciler Rio’daki Olimpiyatlar’da barışın sembolü olarak mücadele verirken, sığınmacıların birinci rotası olan Avrupa’da da vatansız birçok insan sporla yeniden hayata bağlanmaya çalışıyor.
Macaristan’da 2006 yılında kurulan ve şimdilerde dördüncü ligde mücadele eden Club de Football (CDF) adlı amatör futbol takımı da böyle bir hikayenin merkezinde yer alıyor.
Göçmenler ve mültecileri aynı forma altında toplayan Club de Football takımı, ırkçılığa karşı en anlamlı mesajı veriyor.
Takım oyuncularının ortak özelliği, ülkelerindeki savaş ya da zor yaşam koşullarından kaçarak Avrupa’ya gelmiş olmaları.
Önceleri Afrique Internationale Club de Football ismiyle anılan spor kulübündeki ‘Afrika’ kelimesi 2008 yılında çıkarıldı ve takım Afrika dışında başka bölgelerden gelenlerle birlikte daha da uluslararası bir görünüme kavuştu.
Birçok ülkenin vatandaşını bir araya getiren takımda ortak dil Macarca.
Ekibe yeni katılanlar da kısa sürede adapte oluyor ve diğerlerinin yardımıyla bu dili öğreniyor. Ülke dışından gelen sporculara kapısını açan renkli takıma Macar futbolcular da katılmış durumda.
CDF kulübünün hedefi, ülkeye gelen yetenekli mültecileri hem değerlendirmek hem de futbol sayesinde onları topluma kazandırmak.
Takımda top koşturanlar arasında Nijerya, Kamerun, İran, Irak ve Libya gibi ülkelerden gelenler bulunuyor.
Her birinin ülkelerini terk ediş hikayesi farklı olsa da yeni bir yuva olarak gördükleri Macar takımında kendilerini aynı ailenin fertleri gibi hissediyorlar.
Futbolculardan biri, “Ben Macaristan’a 2013’te geldim, o zamandan beri CDF’de oynuyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum” diyor.
Madalyonun diğer yüzüne baktığımızda ise Avrupa’ya ayak basan binlerce mültecinin başına geleni onlar da yaşıyor.
Zaman zaman ırkçılık ve nefrete maruz kalan mülteci futbolcular, gün geçtikçe ayrımcılık oranının azaldığını söylüyor.
Yani sadece onlar Macaristan’a adapte olmuyor, toplumdaki mülteci nefreti de spor sayesinde kısmen azalmaya başlıyor.