Şimon Peres: Barış kolay sağlanmıyor

Şimon Peres: Barış kolay sağlanmıyor
By Gizem Adal
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

İsrail’in eski cumhurbaşkanı Şimon Peres, Ortadoğu siyasetine yön veren aktörlerden biriydi.

REKLAM

İsrail’in eski cumhurbaşkanı Şimon Peres, Ortadoğu siyasetine yön veren aktörlerden biriydi. Yaklaşık 70 yıllık siyasi kariyeri boyunca iki defa cumhurbaşkanı, üç defa başbakan ve sayısız defa Dış İşleri Bakanlığı görevini yürüttü.

Peres Gazze’de Hamas’a karşı yapılan askeri operasyonları desteklerken, Filistinlilerin İsrail’in düşmanı olmadığını ifade ediyordu: “Açıkçası biz savaş meraklısı değiliz. Gazze halkını düşmanımız olarak görmüyoruz. Biliyorum, Gazze’den gelen fotoğrafları da gördüm. Korkunçlar. Ancak bu yaşananları durduracak olan Gazze halkının kendisi ve oradaki teröristler.”

Peres 24 Temmuz’da İsrail Parlamentosu Knesset’te yaptığı cumhurbaşkanlığına veda konuşmasında, geçen 7 yıl boyunca ülkesine hizmet etmenin kendisi için bir ayrıcalık olduğunu söyledi: “Hepinizi seviyorum. Aileme ve sizlere kalbimin derinliklerinden teşekkür ederim.”

1923’te Polonya’da doğan Peres 1934 yılında ailesi ile birlikte İngiliz yönetimi altındaki Filistin’e geldi. 1947’de Yahudi yerleşimlerini korumak amacıyla kurulan Yahudi paramiliter örgüt Haganah’a katıldı.

1952, Savunma Bakanlığı’nın yardımcı yönetici amirliğine getirildiği yıl oldu. Bu çerçevede İsrail’in caydırıcı bir nükleer güce sahip olması için çalıştı.

Golda Meir hükumetinde İçişleri Bakanlığı görevine layık görüldü. 1975’te Sina Yarımadası’ndan İsrail askerlerinin çekilmesini yöneten isim oldu.

Şimon Peres ezeli rakibi İzak Rabin ile birlikte Filistinlilerle müzakerelerin beyin takımını oluşturdu. Çalışmaları sayesinde 1993’teki Oslo Antlaşması’na imza atıldı.

Bu başarının üç mimarı Şimon Peres, İzak Rabin ve Yaser Arafat bir yıl sonra Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. O dönem herkes bölgede barışın mümkün olduğuna inanmaya başlamıştı. Ancak umutlar kısa sürede suya düştü. 4 Kasım 1995’te Tel Aviv’deki bir mitingde İzak Rabin, Peres’in gözleri önünde öldürüldü. Barış sürecinin aldığı bu yara asla tam olarak kapanmadı.

Belki de Peres 1996’da Binyamin Netanyahu’ya seçimlerde yenilmeseydi tarih daha farklı yazılabilirdi. Bu tarihten sonraki dört seçimde de sandıkta kaybetti. Fakat bu dönemde iki defa başbakanlık görevine getirildi.

2005’te herkesi şaşırtan bir karar alarak İşçi Partisi’nden ayrılıp Ariel Şaron’un kurduğu Kadima’ya geçti. Siyasetteki büyük rakibi Şaron, normal hayatta en iyi dostlarından biriydi. Ehud Olmert 2006’da Kadima’nın liderliğine gelene dek başbakan yardımcısı olarak görev yaptı.

2007’de cumhurbaşkanlığına aday olduğunu açıkladı ve Knesset bu görevi ona ikinci turda layık gördü. Bu görevdeyken gerçekleştirdiği icraatlar İsrail’de bazen memnuniyetsizliğe ülke dışında ise alkışlanmasına neden oldu.

Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis, 2014 Haziranı’nda dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Vatikan’da barış duası yaptı.

İsrail ile Filistin arasındaki müzakerelerin tıkandığı bir dönemde yapılan bu girişimin amacı Ortadoğu’da barış umudunu canlandırmaktı: “Barış kolay sağlanmıyor. Fedakarlık ve uzlaşma gerektiriyor. Barış olmadan biz tam değiliz. Önümüzde başarmamız gereken bu insanlık görevi var.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

İsrail Peres'in cenazesine hazırlanıyor

Peres'in Filistin'de bıraktığı miras acı ve gözyaşından ibaret

Dünya liderleri Peres'le ilgili taziye mesajı yayımladı