Kobay hayvansız tıbbi araştırmalar artık mümkün!

Kobay hayvansız tıbbi araştırmalar artık mümkün!
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Lüksemburg Üniversitesi bilim insanları, biyo-tıp alanındaki bilgilerimizi hayvanları kobay olarak kullanmadan genişletme arayışında.

Bu mikroskop görüntüsü, Lüksemburg Üniversitesi’ndeki laboratuvarlarda kök hücrelerden elde edilmiş bir insan beyni dokusu. Bu başarının ardındaki ekip, uygulanan yöntem sayesinde, hayvanları kobay olarak kullanmadan, biyo-tıp alanındaki bilgilerimizin genişleyeceği kanısında. Bu hedefe bilim insanları çok sayıda teoriyi kullanarak ulaşmayı istiyor.

Suni-biyo beyinleri yetiştiren buradaki araştırmacıların tek bir misyonu var.

Parkinson hastalığına# karşı geliştirilen tedaviler üzerindeki yeni yaklaşımları incelemek.

Fakat onlar sadece bununla da yetinmiyor:

Kök Hücre Biyoloğu Jens Schwamborn, Lüksemburg Üniversitesi:
“Bu yaklaşımlar insan kök hücrelerine dayanıyor. Bu hücrelerin birçoğu hastalardan geliyor. Bu yüzden onlar bir şekilde hastalığın kendi özelliklerini de barındırıyor. Umarız bu yeni yaklaşımlar Parkinson hastalığında kullanılan hayvanların yerini almada bize yardımcı olur. Elimizdeki birçok sonuç bu sistemlerin patolojik süreçte hayvanlardan daha gerçekçi olduğunu gösteriyor. Bu sebeple de yeni yaklaşımımızla kobayların kullanımı kaldırılabilir. Ayrıca sadece bununla da kalmayıp bilgi dağarcığımızı genişleterek daha anlamlı sonuçlara da ulaşabiliriz.”

Lüksemburg Üniversitesi ve diğer Avrupa araştırma kurumları laboratuvarlarda hayvanlar üzerindeki testlerin azaltılması ya da kaldırılması için aktif olarak çalışıyor.

Bu alternatif yöntemler temellerini genelde bilgisayar bazlı ve yapay ortamda oluşturulan sistemlerden alıyor.

İtalya’da test edilen bu alternatif metotlar insan güvenliği ön planda tutularak onaydan geçiriliyor.

Şu ana kadar bilim insanları, yapay ortamdaki beyin hücrelerinin zehirli maddelere duyarlı olduğunu onayladı.

Biyolog Francesca Pistollato JOINT RESEARCH CENTRE (JRC):
“Bu deneyler sayesinde beyin hücrelerinin işleyişini ve nöronların elektrik faaliyetlerini nasıl ilettiğini anlamak mümkün olacak. Ayrıca çevreye zararlı, zehirli maddelerin, tarım ilaçlarının ve zararlı ot öldürücülerin nöronların elektriksel faaliyetleri üzerindeki etkilerini de inceleyebiliyoruz.İnsan hücrelerine dayalı bu sistemler yapay ortamda bu mekanizmaların nasıl çalıştığını anlamamıza imkan tanıyor. Yani bu, nöro-toksikoloji alanındaki hayvan testlerine gerçekten alternatif bir model olabilir.”

Onaylanan çalışmaların yanında Joint Research Centre’daki bilim insanları hayvansız deneylerin gelişmesi ve uygulanmasının kolaylaştırılması için alternatif yaklaşımlara veri tabanı sağlıyor.

Familiar with EURL_ECVAM&#39;s DataBase on ALt Methods to animal experimentation? You can be: <a href="https://t.co/qsVcB5deUE">https://t.co/qsVcB5deUE</a> <a href="https://t.co/I8t8YnY7nr">pic.twitter.com/I8t8YnY7nr</a></p>&mdash; PISC (PISCLtd) 17 février 2016

Biyo-mühendis Maurice Whelan, JOINT RESEARCH CENTRE (JRC):
“Buradaki tabii ki en önemli şey, taraflar arasındaki diyalog. Teknolojik gelişmenin önüne geçilmemesi için alternatif metotlardaki kalitenin, dayanıklılığın ve güvenilirliğin garantilenmesi üzerinde hep beraber olumlu görüşmeler yapıyoruz.”

Yeniden Lüksemburg’tayız. Bu laboratuvarda yeni kozmetik kremlerin insan cildi üzerindeki etkileri biyo-yapay insan derisi üzerinde test ediliyor.

Tavşanlar da deneylerde kullanılıyor.

ATERA Tepe Yöneticisi Bart De Wever:

“Tavşan derisi insanınkinden çok farklı. İnsan derisini laboratuvarda taklit etmeyi başarmamızdan beri bu durum daha da fazla göze çarptı. Bu gerçekten insan derisi. Onaylama çalışmaları yaparak, bu deriyle hayvan verilerini karşılaştırdığımızda durum daha da netleşiyor. Bu, çok daha güvenilir, kolay üretilebilir ve büyük ihtimalle daha ucuz.”

Katılaşan yasalar ve kobay kullanılmasına dönük toplumsal tepkiler, ucuz ve güvenilir alternatif metotların hızla üretilmesini gerekli kılıyor.

Acaba bu yöntemler kobayların yerini tamamıyla alabilecek mi?

Biyo-mühendis Maurice Whelan, JOINT RESEARCH CENTRE (JRC):
“Ben buradaki sorunun “acabadan” çok “ne zaman” olduğuna gönülden inanıyorum. Bence birçok cephede çok iyi ilerlemeler kaydediyoruz. Ama yapılacak hala çok iş var. Bu yeni teknolojiler hayvan testlerinin yerini almakla kalmayacak. Aynı zamanda araştırmalarda karşılaşılan yeni engelleri de aşmak için ön ayak olacak.”

Bilim insanlarına göre tıp alanındaki bu yeni araçların kullanılabilmesi için insan güvenliğinin garanti altında tutulması ise en büyük gereklilik.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Ölümcül yılan zehrinden şifa bulmak mümkün mü?

Motorlu araçların hayatımızı tehdit eden partiküller salmasına engel olunabilir mi?

Omega 3 ihtiyacını karşılamada devrim yaratacak besin kaynağı: Mikroalgler