"Hücreler bazı acılarla da bağlantı kuruyor. Bunlar küçük ve klostrofobi baskısı kurabilen odalar ki o da zaten böylesini tercih ediyor."
Louise Bourgeois özellikle hücre-oda enstalasyonlarıyla tanınan bir sanatçı.
Hücrelerde, yaşayan küçük bir dünyayı görmek mümkün ve bir bakıma bir inziva alanını da çağrıştırıyorlar.
Eserler Danimarka’daki Louisiana Modern Sanat Müzesi’nde sergileniyor.
Serginin küratörü Tine Colstrup’a göre odaların her biri ayrı bir hikaye anlatıyor, ayrı bir duyguyu yansıtıyor.
“Bu hücrelerle kendi alanını kuruyor ve sanki müze içerisinde fakat o müzeden bağımsız bir sergi alanı oluşuyor. O bu hücrelerle üç boyutlu bir sanat eseri oluşturuyor ve bize bir hikayeyi bulunduğu dış ortamdan bağımsız bir şekilde aktarabiliyor.
Odalarda farklı parfümler de kullanıldı ve eserler buruna da yani farklı duyularımıza da hitap ediyor, ilk hücrelerde daha iyi görebildiğimiz gibi bazı acılarla da bağlantı kuruyor. Bunlar küçük ve klostrofobi baskısı kurabilen odalar ki o da zaten böylesini tercih ediyor.”
Sergide Louise Bourgeois’nın 62 eserinden 25’i sergileniyor. Bourgeois ilk odasını 1991 yılında Uluslararası Pittsburg Fuarı için tasarlamıştı.
Louise Bourgeois’nın “Varlığın yapıtaşları: Hücreler” adlı sergisi Humlebæk’te Şubat ayına kadar görülebilecek.
Daha fazla bilgi için:
https://en.louisiana.dk/exhibition/louise-bourgeois