Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz kimdir?

Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz kimdir?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

O, 22 yıldır görev aldığı Avrupa Parlamentosu’nun en tanınmış simalarından… Martin Schulz, 20 Aralık 1955’te Almanya-Hollanda-Belçika sınırında Kuzey Ren Westfalya bölgesinde bulunan Hehlrath şehrin

REKLAM

O, 22 yıldır görev aldığı Avrupa Parlamentosu’nun en tanınmış simalarından…

  • Martin Schulz, 20 Aralık 1955’te Almanya-Hollanda-Belçika sınırında Kuzey Ren Westfalya bölgesinde bulunan Hehlrath şehrinde dünyaya geldi.

  • Profesyonel futbolcu olmayı hedefleyen Schulz,dizinden sakatlanınca bu hayali son buldu. Alman Sosyal Demokrat Partisi’ne adım atmadan bir süre önce de yayıncılık yaptı.

  • Almanca, Flamanca, Fransızca ve İngilizce konuşan Alman lider 18 yaşından beri Alman Sosyal Demokrat Partisi SPD militanı.

  • Schulz 31 yaşında Kuzey Ren-Westfalya’nın en genç Belediye Başkanı seçilerek, 11 yıl boyunca bu görevde kaldı.

  • İnsan Hakları, Özgürlükler ve İçişleri gibi çok sayıda farklı komisyonlarda yer alan Schulz 1994’te Avrupa Parlamentosu milletvekili seçildi.

  • 2000’de Avrupa Parlamentosu’ndaki SPD milletvekillerinin grup başkanlığına getirildi.

  • 2004’te AP’de sosyalistlerin ve demokratların grup lideri olurken aynı zamanda sosyal adalet, istihdam, büyüme, finansal piyasaların reformu, iklim değişikliği ile mücadele, eşitlik ve demokratik konsolidasyon gibi konularda düzenlenen alt komisyonların bayraktarlığını üstlendi.

  • Alman sosyalist siyasetçi Martin Schulz, 12 Ocak 2012’de Avrupa Parlamentosu’nda en büyük desteği arkasına alarak AP Başkanı seçildi.

  • Martin Schulz Avrupa Komisyonu başkanlığı için aday olmuş, ancak Birlik’teki siyasetçiler bu göreve Jean-Claude Juncker’i getirmişti.

Schulz ve Türkiye

  • Türkiye’yi yakından takip eden siyasetçiler arasında yer alan Shulz bir dönem Türkiye’nin AB üyeliğini desteklese de düşünce ve ifade özgürlüğü gibi konularda Türkiye’yi “acımasızca” eleştirmekten de geri durmadı.

  • Schulz Almanya’nın Türkiye’ye yönelik yürüttüğü siyaseti de sert bir şekilde eleştirmiş, Şansölye Merkel’in “üyelik yerine imtiyazlı statü” söylemine büyük tepki göstermişti.

Açık sözlü olmasıyla bilinen Alman politikacı kimileri tarafından ‘sivri dilli’ olarak nitelendi. Bu özellik zaman zaman mecliste sert tartışmaların yaşanmasına neden oldu.

Avrupa Birliği’ni tehdit eden tehlikeleri her fırsatta dile getiren siyasi lider, kemer sıkma programları, büyüme ve istihdam politikalarını teşvik etti.

Dünyadaki gelir eşitsizliğine dikkat çeken Schulz, “Dünyanın en zengin kıtasında eşitsizlik mevcut. Zenginlik ne ülke içerisinde, ne de insanlar arasında eşit bir şekilde dağıtılıyor. Milyarlar kazanan vergi ödemiyor, kayba uğradıklarındaysa diğer mükelleflerin vergi ödemesi gerekiyor.” ifadelerini kullanmıştı.

Ocak 2014’te AB’nin 32 sosyalist partisini bünyesinde barındıran Avrupa Sosyalist Partisi (PSE) Martin Schulz’u Avrupa Komisyonu başkanlığına aday gösterdi.

Schulz komisyon başkanlığına seçilemese de Avrupa Parlamentosu Başkanlığını korudu ve AP’nin Avrupa siyasetinin kalbi olduğunu açıkladı.

Avrupa Birliği Schulz’un görev süresi boyunca zorlu sınavlardan geçti. Ekonomik krizin ardından mülteci sorunu da Avrupa’yı çaresizliğe sürükledi:

“Avrupa’nın 28 ülkesinde bulunan 508 milyon kişiye bir milyon mültecinin de eklenmesi bir sorun olmayacaktır. Asıl sorun bir çok üye ülkenin mülteci krizine çözüm bulma konusunda kendilerini yeteri kadar sorumlu görmemeleri.”

Brexit referandumunun ardından David Cameron ile görüşen Schulz, Avrupa Birliği’nin temellerinin büyük bir darbe aldığına dikkat çekti:

“Kimsenin bu konuda hiç bir tecrübesi bulunmuyor. 50. madde hiç bir zaman yürürlüğe konulmadı. Beklemek ve bu işi süründürmek bir işe yaramayacaktır, fakat karşılıklı güven ve saygı içerisinde geleceğe yön veren bir plan hazırlanmalı.”

Sorunlarla yüzleşilmesi gerektiğine inanan Alman siyasetçi Avrupa’nın merkezi güçler tarafından farklı yönlere çekildiğini ve Birlik’in “içler acısı bir durumda” olduğunu itiraf etti:

“Avrupa Birliği’ne son verilmesi ve yeniden ulusal politikalara dönülmesi gerektiğini savunanlar yeni bir neslin güvenliği ve geleceği üzerinde oynuyorlar.”

Avrupa Birliği taraftarı ve iki çocuk babası Schulz, siyasi dengelerin artık Almanya sahasında belirlenmesi gerektiğine inanarak Brüksel’i bırakıp Berlin’e yöneldi.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

AP'nin yeni başkanı kim olacak ?

AP Başkanı Schulz Brüksel'i bırakıp Berlin'e gidiyor

Almanya: AB milletvekili aşırı sağcı politikacının asistanı Çin casusluğu şüphesiyle tutuklandı