Göç krizi ve yükselen popülist siyasi söylemler Avrupa’da çok kültürlülüğün sonunu mu getiriyor?
Göç krizi ve yükselen popülist siyasi söylemler Avrupa’da çok kültürlülüğün sonunu mu getiriyor? Çok kültürlülük ve asimilasyon politikalarının başarısız olduğunu çok sık duyuyoruz. Peki demografik yapıların çok hızlı değiştiğini ve toplumsal tansiyonun yükseldiğini göz önüne alırsak, bundan sonra bizi ne bekliyor? İşte Dünya Ekonomik Forumu kapsamında Davos’ta gerçekleşen Euronews oturumunda, konuklar çok kültürlülüğün geleceğini ve bu faktörlerini etkisini tartıştı.
Konuklardan uluslararası aktivist Brendan Cox, Avrupalı liberallerin ‘vatanseverlik’ kavramına sahip çıkıp, bu kavramı aşırı sağcı politikacılara bırakmamaları gerektiğinin altını çizdi. Cox, aşırı sağcıların ‘vatanseverlik’ kavramına farklı bir anlam yükleyip, popülist söylemlerle istismar ettiğini belirtti.
Batı Avrupa’da halkın yaklaşık yüzde 25’inin göçmenlere karşı açık olduğunu belirten Cox, diğer yüzde 25’in tamamen düşmanca yaşadığını geri kalanların ise ortalarda bir yerlerde olduğunu söyledi. Aktivist, bu sebeple de bu ‘ortalama’ yüzde 50 ile iletişime geçmenin çok önemli olduğunun altını çizdi.
Oturumun bir diğer konuğu, yazar ve aktivist Elif Şafak ise “Büyüdükçe bize kendimizi tek bir kimliğe indirgememiz gerektiği söylendi, ancak tarih boyunca bu dikteye tıpkı Afro-Amerikan kadınlar gibi ‘Ben kadınım, siyahiyim, lezbiyenim ve bana bir bakışta göremediğiniz birçok kimliğim var’ diyerek karşı çıkanlar oldu” dedi.
Şafak, “Popülist siyasetçiler ise bizi tek bir kimliğe, etikete indirmeye çalışıyor. Neden birçok kimliğimiz olmasın? Mesela neden aynı anda bir İstanbullu ve Londralı olmayalım?” diyerek çoklu kimliğin entegrasyonda önemli bir yeri olduğunu kaydetti.
Tartışmada söz alan Belçika Başbakan Yardımcısı Alexander de Croo ise, Şafak’a hak vererek günümüzde siyasetin kimlik tartışmaları üzerinden şekillendiğini belirtti. Croo, siyaset ile kimlik tartışmalarının birleşiminin çok tehlikeli olduğunu söyleyerek, bunun sonunun insanları fişlemeye kadar gittiğini bildirdi.
ABD’deki Ulusal Afrikan-Amerikan Tarih ve Kültürü Müzesi’nin Direktörü Lonnie Bunch ise Amerika’nın yakın tarihinden, Afro-Amerikanlar’ın ülke içindeki kimlik ve asimilasyon hareketlerinden örnekler vererek, Avrupa’nın da tarihteki bu hatalarını bir daha tekrarlamamak için kendisini sorgulaması ve adımlarını dikkatli atması gerektiğini söyledi.