Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları Malta’da Brexit’i ve Avrupa Birliği’nin geleceğini masaya yatırdı.
REKLAMAvrupa Birliği devlet ve hükümet başkanları Malta’da Brexit’i ve Avrupa Birliği’nin geleceğini masaya yatırdı. Brexit meselesinde korkulan senaryoya adım adım yaklaşılıyor. İngiltere Parlamentosu Brexit için ilk onayı verdi. Kabul edilen yasa tasarısı, Başbakan Theresa May’e Brexit sürecini başlatacak Lizbon Anlaşması’nın 50’inci maddesini yürürlüğe koymasına yeşil ışık yakıyor.
Theresa May Mart ayı sonuna kadar Brexit müzakerelerini başlatacağını belirtmişti.
Malta başbakanı Joseph Muscat durumu değerlendirdi:
“Theresa May’in müzakerelerin başında bu şekilde hareket etmesini anlıyorum. Müzakere masasına oturduğunuzda, müzakerelerin tamam mı devam mı meselesi olmadığına dair iletmeniz gereken bir mesaj var.”
Malta’da Brexit konusu oldukça sembolik bir durum. 1964 yılında İngiltere’den bağımsızlığını kazanan Malta’da 12 bin İngiliz yaşıyor. En büyük yabancı topluluk İngilizlerden oluşuyor. Yemekler ve iklim şartları insanların Malta’ya gelmesini sağlıyor. İngilizler iletişim zorluğu çekmiyor zira İngilizce Malta’nın resmi dili.
Brexit İngilizler için ne anlama geliyor?
20 yıldır Malta’da yaşayan Colin Pilling endişelerini dile getirdi:
“Theresa May’e şunu söylemek istiyorum; dış ülkelerde yaşayan İngilizlerin hakları korunmalı. Söz konusu olan ikili anlaşmaların sona ermesi, emeklilik hakları, sağlık güvencesi, ve burada istifade ettiğimiz bütün haklar. Bu konu bizi gerçekten endişelendiriyor.”
“Emeklilik ve sosyal güvencenin gerçekten tehlikede olduğunu düşünüyorum. İngiliz vatandaşlarının Avrupa Birliği’nde yaşamaya devam etmesi için üye ülkeler ile anlaşma sağlanmalı. Aynı şekilde İngiltere’de yaşayan Avrupa Birliği vatandaşlarının da bulundukları yerde kalabilmesi gerekiyor.”
Avrupa Birliği tarihinin en ciddi kriz ve sorunları ile karsı karşıya bulunuyor. Trump, Brexit ve göç sorunu Avrupa Birliği’ni derinden sarsıyor.