"Kadın sünneti" dini değil kültürel ve geleneksel bir uygulama
REKLAM“Kadın sünneti” olarak bilinen ve Afrika ve Asya’da daha yaygın olan uygulamaya karşı mücadele eden dernekler, operasyonun giderek daha genç yaşta uygulanmaya başladığını duyuruyor.
En sık görülen haliyle klitorisin kısmen ya da tamamen kesilmesi şeklindeki “kadın sünneti” isminden dolayı sıklıkla İslami bir uygulama olarak düşünülse de dinden bağımsız olarak kültürel ve yerel bir adet olarak öne çıkıyor.
Operasyon evlilik hazırlığı nitelemesiyle daha çok 10 yaş civarında yapılıyor. Ancak Afrika merkezli sivil toplum kuruluşu NAFGEM (Network Against Female Genital Mutilation) artık daha küçük yaşlarda daha sık görüldüğünü duyurdu.
Dünya Sağlık Örgütü de kadın sünnetini hiçbir sağlık gerekçesi olmadan yapılan zararlı bir uygulama olarak nitelendiriyor. Her yıl 6 Şubat’ta dünya çapında farkındalığı arttırmak ve bilinçlenmeyi güçlendirmek amacıyla Dünya Kadın Sünneti Farkındalık Günü etkinlikleri düzenleniyor.
NAFGEM koordinatörü Francis Selasini de 6 Şubat etkinlikleri çerçevesinde yaptığı konuşmada “vakıa sayısının azaldığını ancak mağdur yaşının daha da düştüğünü” söyledi.
Kadın sünneti göçler yoluyla Avrupa’da da yayıldı. Kıta çapında 500 bin kadının operasyon geçirdiği ve bunlardan 137 bininin Birleşik Krallık sınırlarında yaşadığı tahmin ediliyor.
Uygulamanın en yaygın olduğu ülkelerden biri Tanzanya. Bu ülkede 2010 yılında yapılan araştırmalarda kadınların yüzde 70’inin bu operasyona tabi tutulduğu ortaya çıkmıştı. Equality Now sivil toplum kuruluşuna göre yürütülen çalışmalar neticesinde bu oranın yüzde 58’e gerilediği görüldü.
