Macron ve Le Pen arasındaki farklar

Macron ve Le Pen arasındaki farklar
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Eski yatırım bankacısı, sosyalistlerin eski bakanı ve şimdinin çaylak politikacısı Emmanuel Macron artık Avrupa’yı derinden etkileyecek olan aşırı sağcı Marine Le Pen’in iktidara yürüyüşü karşısında F

REKLAM

Eski yatırım bankacısı, sosyalistlerin eski bakanı ve şimdinin çaylak politikacısı Emmanuel Macron artık Avrupa’yı derinden etkileyecek olan aşırı sağcı Marine Le Pen’in iktidara yürüyüşü karşısında Fransa’da kalan son kale.

Bir Euroskeptik olan Le Pen eğer iktidara gelirse Fransa’nın AB üyeliğinden çıkmasını tıpkı İngiltere’nin yaptığı gibi referanduma götürecek. Macron ise tam zıt şekilde AB ile daha derin entegrasyon isteyen bir siyasi.

Sadece AB değil, hemen her alanda son derece zıt dünya görüşlerine sahip bu ikilinin programları arasında ne gibi farklar var?

Avrupa ve Frexit

Le Pen İngiltere’nin AB’den çıkmasına öncülük etmiş olan UKIP Partisi ve onun lideri Nigel Farage’ın adımlarından gitmek istiyor. Bunun için de bir Frexit referandumu gerekli. Diğer sağcı popülistler gibi o da Brüksel’in ulusal politikalar üzerindeki ağırlığından şikayetçi ve daha korumacı bir ekonomi uygulamak niyetinde. Le Pen’in önceliklerinden biri de AB ile Kanada arasında düzenlenen CETA ticaret anlaşmasını yırtıp atmak. Üstelik CETA konusunda aşırı sağ ile aşırı sol fikir birliği içerisinde.

Emmanuel Macron kampanyalar boyunca kendini en AB taraftarı siyasetçi olarak konumlandıran kişi oldu. Tüm AB genelinde ‘Demokratik Oturumlar’ düzenleyerek ‘tabandan tepeye’ giden bir yol izlemeyi planlıyor. Bunun için Alman seçimlerinin sonucu Macron için çok önemli.

Macron aynı zamanda Euro bölgesinin kendi ayrı bütçesi, parlamentosu ve ekonomi bakanı olması gerektiğini savunuyor. Ayrıca CETA’yı da destekliyor.

Göçmen Krizi

Le Pen Fransa’yı şengen bölgesinden de çıkarmaya kararlı. Sınır kontrollerini arttırmak ve göçmen girişini azaltmak için her yola başvurmaya niyetli. Fransa’ya gelen yıllık göçmen sayısı 200 bin civarında ve Le Pen bu sayıyı yılda 10 bin’e düşürmek istiyor. Ayrıca gündeminde iltica şartlarını ağırlaştırmak, illegal göçmenlerin kanunlardan faydalanmasına engel olmak ve suça bulaşmış tüm yabancıları sınır dışı etmek de var. Bunlarla birlikte yine suç işlemiş olan yabancıların ücretsiz sağlık hizmetlerinden iki yıl boyunca men edilmesi de politik vaatleri arasında.

Bu vaatlere tam zıt şekilde Macron ise Fransa’yı kendi tarihi değerlerine bağlı şekilde daha da açık bir ülke haline getirmek istiyor. Eşitlik, özgürlük ve kardeşlik temellerini güçlendirmeyi vaat eden Macron göçmenler konusunda diğer AB üyeleri ile ortaklaşa şekilde “sorumluluk almak” yanlısı. Örneğin Macron ülkedeki yabancı öğrenci sayısından gurur duyulması gerektiğini belirtiyor ve göç konusunda sadece daha dikkatli düzenlemelere gidilmesi gerektiğini ileri sürüyor.

İşsizlik ve Ekonomi

Macron’un bütçe planlarında 120 bin memurun işine son vererek devlete 60 milyar Euroluk bir tasarruf sağlamak var. Le Pen’in bütçe ile ilgili planları henüz net değilse de Fransız sağlık hizmetlerinde tasarrufa gitmek ve AB’ye aktarılan fonları kesmek istediği biliniyor. Ayrıca finansal ve sosyal sahtekarlık konusunda da çok katı politikaları mevcut.

Her iki aday da var olandan çok daha fazla sayıda polis memuru işe almak niyetinde. Ancak sayılar arasında uçurum var. Macron 10 bin polis daha alınmasını isterken Le Pen 21 bin polis memuru daha alınmasını istiyor.

Le Pen’in partisi iş dünyasında yerel hareket etmeyenlere 35%lik bir vergi oranı getirmeyi planlıyor. Ayrıca yabancı işçi çalıştırmakta ısrar edenlere de sabitlenmiş cezalar uygulanacak.

Le Pen’e göre sosyalist hükümetin yapmış olduğu işçi reformları gözden çıkarılabilir ancak Macron’un bakanlığı döneminde yapılmış olan bu reformları elbette Macron savunuyor.

Rusya

Seçim kampanyaları sırasında Macron, Rusya ile ilişkileri güçlendirmeye karşı olduğunu açıkça dile getiren nadir siyasetçilerden oldu.

Le Pen’in ise Rusya ile finansal ilişkileri olduğu, kampanyasına Fransız bankalardan destek bulamayınca Rusya’dan önemli miktarda finansman sağladığı biliniyor. Le Pen ayrıca Kremlin ile olan ilişkilerin IŞİD ile savaşta çok önemli olduğunu düşünüyor ve bunu “stratejik yeniden beraberlik” olarak tanımlıyor. Seçim öncesi “Putin’i ziyaret eden Le Pen”: http://www.euronews.com/2017/03/24/were-not-trying-to-influence-events-putin-tells-le-pen bu ziyaret ile önemli politik ve finansal destek elde etti.

REKLAM

Macron Rusya’nın Kırım politikası aynı şekilde devam ettiği sürece yaptırımları devam ettirmek taraftarıyken, Le Pen ise Rusya’nın Ukrayna’daki eylemlerini uluslararası hukuka aykırı bulmuyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Macron: Rusya savaşı kazanırsa Avrupa'nın güvenilirliği sıfıra iner

Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, Avrupa Basın Özgürlüğü Yasası'nı kabul etti

Leyen: AB, Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından gelen karı Ukrayna için harcamalı