İngiltere’deki terör saldırısı genel seçimlerle ilgili kampanyanın sürdüğü bir sırada gerçekleşti.
İngiltere’deki terör saldırısı genel seçimlerle ilgili kampanyanın sürdüğü bir sırada gerçekleşti. Bu saldırıların, seçime yönelik etkisini London School of Economics’te ders veren Michael Buter, Euronewç için değerlendirdi.
Buter konu ile ilgili şunları söyledi: “Terör saldırılarının olduğu yerlerde, sağ ve radikal partilerin güçlendiği görülüyor. Özellikle bu tür saldırılar, seçime giden ülkelerdeki kampanyayı da dolaylı etkiliyor. Anketlere göre önde bulunan Muhafazakar Parti, oy kaybettiği bir dönemde, saldırılar gerçekleşti. Kampanyaya ara verilmesinin, bu partideki kan kaybını durdurup, durdurmayacağı önemli.
Theresa May, kampanyanın başından bu yana güçlü liderlikle birlikte, güvenlik konusunu gündeme getiriyor. Onun en önemli argümanı, istikrar. Sürekli olarak ‘İngiltere’nin güçlü bir hükümete, büyük bir oy çoğunluğuyla işbaşına gelecek iktidara ihtiyacı olduğunu’ söylüyor. Bir bakıma terör saldırıları onun kullanabileceği bir argüman.”
İngiltere’de seçmenler, 8 Haziran’da sandık başına gidecek. Theresa May kampanyasını “Güçlü ve istikrarlı liderlik” sloganıyla yürütüyor. İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn ise iktidar partisini “ayrıcalıklı azınlık” için çalışmakla suçluyor ve kampanyasını “Azınlık değil, çoğunluk için” sloganıyla yapıyor.