20 Ocak'ta, 91 yaşında hayata veda eden ünlü Fransız şef Paul Bocuse'un bıraktığı mirasa sahip çıkılacağı kuşkusuz.
REKLAM'Mutfağın Papa'sı', 'Yüzyılın Aşçısı' olarak tanınan Paul Bocuse'ın ölümünün ardından, Fransız şefin imzası bulunan restoranlarda eğlencenin yerini hüzün aldı.
Onu tanıyanlara göre, Paul Bocuse böyle bir günde restoranlarının kepenk kapatmamasını isterdi, öyle de oldu.
Lyon'daki Bocuse restoranlarından Brasserie L'Ouest, şefin sevenleriyle doldu taştı.
Lyon Bocuse restoranlar zincirinin genel müdürü Paul-Maurice Maurel, usta şefin öğretilerini yaşatacaklarını söylüyor: "Onun eserlerini devam ettirmekle sorumluyuz. Hepimiz onun izinden gitmek için elimizden geleni yapacağız. Ama bugünü onun ailesine, yas tutan ekibine ve bizimle birlikte çalışan tüm personele ayırdık."
Mutfağa ilk adımını 15 yaşında komi olarak atan Bocuse, yeteneğini harmanladığı tecrübelerini yeni nesillere aktararak, mutfaktaki sanatını ölümsüzleştirmeyi başardı.
Charlie Dumas gibi Bocuse ile çalışma imkanı bulan şefler, kendilerini onun ailesinin bir parçası gibi hissediyor.
Dumas, "Onun cömertliğini, nezaketini hiç bir zaman unutmayacağız. Mutfağa olan tutkusunu bizlere aktardığı için ona minnettarız. Eğer bugün bu noktaya gelebildiysek biliyoruz ki onun sayesinde. Ona çok şey borçluyuz." diyerek ustasına övgü yağdırdı.
Bocuse'u anmak için restorana gelenler arasında Fransa'nın tanıdık yüzleri de vardı. Ünlü komedyen Laurent Gerra da oradaydı. Gerra, Bocuse'u şöyle anlattı: "Çok cömert biriydi. Çok güler yüzlüydü. Gözlerinin içi gülerdi. Dehasını gözlerindeki ışıktan okumak mümkündü."
20 Ocak'ta, 91 yaşında hayata veda eden ünlü şefin bıraktığı mirasa sahip çıkılacağı kuşkusuz.
Lyonlular, şehirlerinde yetişen ve adını dünyaya duyuran şeflerini unutmayacaklarını söylüyor. Restoranda bulunan müşterilerden biri "O, tarihimizin bir parçasıydı. Gastronomi tarihinin Lyon'daki bir parçası. Lyon tarihine adını büyük harflerle yazdırdı. Kalbimiz onunla, ailesiyle ve sevenleriyle birlikte, o yüzden bu gece buradayız." diyor.
Euronews muhabiri Anne Devineaux Bocuse restoranındaki hüznü kelimelerle resmediyor: "O bir patron değildi, daha çok bir baba bir büyük babaydı. Buradaki herkes şu an yoğun duygular içinde. Sadece mutfakta çalışanlar değil müşteriler de duygulu. Hepimizin aklında Fransız gastronomisinin dehası, herkes tarafından sevilen o büyük adamın resmi var."