Davos İsviçre’nin Davos kentinde yapılan 48.
REKLAMDavos İsviçre’nin Davos kentinde yapılan 48. Dünya Ekonomik Forumuna, ABD Başkanı Donald Trump’ın gelişinden iki gün önce Davos’a gelen
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron damgasını vurdu.
Dünya ekonomisinin kalbinin attığı Forumu izleyen
Euronews muhabiri Sasha Vakulina, Davos’tan bildirdi.
“Çarşamba günü Brezilya Devlet Başkanı Michel Temer’in özel konuşmasıyla başladı.
Yıllar süren kriz ve ekonomik gerilemenin ardından Latin Amerika’nın en büyük ekonomisinin iyileşmeye başladığını ve seçimlerle yeniden raydan çıkmayacağını söyledi.
Temer, Davos’un bu yılki “parçalanan dünyada ortak bir gelecek yaratma” temasıyla paralel olarak korumacılık politikasına karşı çıkan diğer dünya liderlerine katıldı.
Cuma günü burada konuşacak olan Donald Trump’ın Korumacılık ve serbest ticaret karşıtı görüşleri burada görmek mümkün.
Trump’tan iki gün önce Almanya Başbakanı ve Fransa Cumhurbaşkanı Dünya Ekonomi Forumu’na seslendi.
Angela Merkel, geçmişte her yıl yapılan Davos toplantılarına düzenli olarak gelirdi. Ancak bu yıl koalisyon görüşmeleri nedeniyle gelmeye son anda karar verdi.
Avrupa’nın en büyük ekonomisini yöneten Başbakan Merkel’in partisi, Eylül seçimlerinden bu yana yeni hükümeti kurmaya çalışıyor”
İlk bakışta, iç baskının azalmaya başlamasının da katkısıyla, yeniden dünya sahnesine çıkan Merkel, “İzolasyon yani tecrit politikasının bizi hiçbir yere götürmeyeceğine inanıyoruz. İşbirliği yapmak zorunda olduğumuza ve korumacılığın doğru bir cevap olmadığını düşünüyoruz. Ve biz, işlerin adil yapılmadığı ve mekanizmaların karşılıklı olmadığı görüşünü paylaşıyorsak, çok taraflı çözüm aramalıyız, nihai olarak yalnızca tecrit ve korumacılığı geliştiren tek taraflı çözümlerden uzak durmalıyız. Bu nedenle Almanya’nın hızla yeni bir hükümet kurması önemlidir ve umarım bunu başarırız” diye konuştu.
Angela Merkel’e Davos’ta Emmanuel Macron da katıldı. Mayıs ayında seçilen Fransa Cumhurbaşkanı ilk kez Davos’ta konuşacak.
İş dünyasına yakın bir politik strateji izleyen Macron, Davos’un hiç şüphesiz yıldız konuşmacılarından birisi.
Dünyanın en büyük 140 partonunu, Davos’a gelmeden bir gün önce Paris’te Versailles Sarayı’nda toplayarak ısınma turu attı.
Emmanuel Macron, Fransa ve Avrupa’daki ekonomik ve siyasi değişiklikleri hızla gerçekleştirme sözü verdi:
“Göç sorununda, dijitalde, enerjide, savunmada, kalkınma, finans, yatırımda, sizi egemen kılan şeylerin özünde, içinde bulunduğumuz bu çevre koşullarında ortak politikalarımızı üretmeliyiz. Naif değilim, 27 ülkeyle hiçbir zaman yeterince iddialı bir şey inşa edemeyeceğiz. Biz de metodumuzu değiştirdik, ileri adım atmak için masa etrafındaki herkesi beklemekten vazgeçtik. Bazıları daha iddialı olmak için, bu küresel çevrede bir güç olarak egemen olanların entegrasyon ve hırslarını aşarak daha ileri gitmek için hazırlarsa, bu küresel çevrede bir güç olarak değer ve çıkarlarını savunmaya hazırsa, hadi birlikte hareket edelim.”
Donald Trump’ın Amerika’yı İklim Anlaşması’ndan geri çekeceğini açıklamasından bu yana, Fransız Cumhurbaşkanı “Make our planet great again/Gezegenimizi yeniden büyük yapalım” sloganıyla İklim mücadeslesinin öncülüğünü üstlenmek istiyor. Macron’un, “Kar altındaki Davos’a dışarıdan baktığınızda, özellikle bu binaya girerken, küresel ısınmaya inanmak çok ghüç olabilir. Açıkçası ve neyse ki bu yıl küresel ısınma konusunda şüphesi olan kimseyi davet etmediniz”
sözleri salonda büyük alkış aldı.
Fransa’yı iklim değişiklikleri ile mücadelede bir model yapmaya karar verdiklerini de sözlerine ekleyen Macron, “Ve bu bana göre, rekabet gücü ve çekicilik açısından büyük bir avantaj. Bir tarafta verimlilik, diğer tarafta iklim değikşikliği konularına karşı çıkmaktan vaz geçmeliyiz” dedi.
Ancak Macron’un konuşmasını eleştiren Greenpeace örgütünün Uluslararası Yönetici Direktörü Jennifer Morgan, “Gelecekte, gaz emisyonlarının yükselmesini 5 yıl daha kaldırabilecek durumda değiliz. Fransa’yı yüzde 100 yenilenebilir enerjiye götüreceğini, nükleer enerjiden uzaklaşacağını, Almanya’yla da birlikte çalışarak Almanya’nın karbon yakıtlardan uzaklaşmasını sağlayacağını duymak, Macron’un ağzından önce kendi evinden yeniliklere başlayacağını duymak harika olurdu” diye konuştu.