Amerikalı uzmanlar, Türkiye-ABD arasındaki gerilimin Orta Doğu'daki krizi derinleştireceği uyarısında bulunuyor.
REKLAMTürkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasında Afrin operasyonuyla gerilen ilişkiler son günlerde diplomatik görüşmelerin hız kazanmasına yol açtı. Geçtiğimiz hafta ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster İstanbul’da, Savunma Bakanı James Mattis Brüksel’de Türk yetkililerle iki ülkenin dış politikalarını görüşmek için bir araya geldi. Foreign Policy’de yayınlanan politik analiz ikili ilişkiler adına dikkat çeken konulara değiniyor.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmek için Ankara’ya gelmesi ile ikili ilişkilerin düzelmesine yönelik beklentileri artırdı.
Çavuşoğlu ABD ile ilişkiler için ‘ya iyileşmeli ya da tamamen bitmeli’ açıklamasında bulunmuştu. Ardından Başbakan Binali Yıldırım da benzer bir açıklama yaparak Türkiye ile NATO müttefiki ve stratejik partneri ABD arasındaki ilişkilerin onarılması gerektiğini belirtmişti. Bu açıklamalar ABD Güvenlik Danışmanı McMaster’ın ziyaretinin hemen ardından geldiği için, iki ülke yetkililerinin de görüşmelerde beklediklerinin karşılanmadığının işareti olarak görüldü.
Türkiye, ‘Zeytin Dalı Harekatı’ olarak adlandırdığı Afrin operasyonu ile güney sınırında oluşabilecek bir Kürt devleti iddiasıyla sınır güvenliğini sağlamak istediğini öne sürüyor. ABD’nin YPG (Halk Koruma Birlikleri) ile yakın ilişkilerinden rahatsız olduğunu açıklayan Türkiye, YPG’nin 'PKK uzantısı' bir örgüt olduğunu açıklamıştı. Bölgede IŞİD etkisini sıfıra indirmek isteyen Amerikalı yetkililer ise Türkiye’nin Afrin operasyonundan dolayı endişelerini belirtmişti. Bunun üzerine iki ülke arasında tansiyon hızla tırmanmaya başlamıştı.
‘ABD yetkilileri, Türkiye’nin PKK ile barış görüşmeleri yapmaları konusunda ısrarcı olmalı’
Amerikalı Foreign Policy dergisi ABD’nin IŞİD’le mücadele ön plandayken, diğer yandan Türkiye’nin Kürt sorununa çözüm bulmasına destek sağlaması gerektiğini belirtiyor. Amerikalı siyaset bilimcilere göre, Türkiye ve PKK arasında 30 aylık bir ateşkesin sonunda Temmuz 2015’te son bulan barış görüşmeleri yeniden yapılmalı ve bölgede politik istikrar sağlanmalı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçimlerin yaklaşması sebebiyle milliyetçi kesimden oy alabilmek için barışcıl bir tavır yerine daha çok çatışmacı bir eğilim gösterdiğini savunan uzmanlar, bu tutumun bölgede dönüşü olmayacak sonuçlar doğuracağı uyarısında bulunuyor.