Vatandaşların birikimlerini koruyan Avrupa'daki 'Bankalar Birliği' sistemi nasıl işliyor?

Vatandaşların birikimlerini koruyan Avrupa'daki 'Bankalar Birliği' sistemi nasıl işliyor?
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Real Economy'nin bu haftaki konuğu Avrupa Birliği Ekonomi ve Mali İşler Komiseri Pierre Moscovici...AB'de yaşanan ekonomik krizler sonrası vatandaşların iflas eden bankalardan kaynaklanan mağduriyeti

Avrupa’daki bankalar şu anda daha güvenli çünkü tek bir kurala göre hareket ediyorlar.

Bir sonraki aşama güvenli bir ağ oluşturmak. Vergi verenler büyük bir sorunla karşılaştığı zaman, bankaları kurtaracak ilk kişiler olmayacak. Avrupa’nın dayanak noktası ne anlama geliyor?

Bir kahve alıyorsunuz. Bunu ödemek için bankada paranız var. Paranızın güvende olması ya da hesabın vergisini ödemek düşüneceğiniz son şey. Ülke ekonomisinin ilerlemesini umuyor ve batan bankaları kurtarmak aklınızdan geçmiyor.

Bu sebeple Bankalar Birliği kuralları uygulamaya girdikten sonra nelerin değiştiğini araştırdık.

Avrupa’daki büyük ekonomik krizden sonra Bankalar Birliği’nde nelerin değiştiğini öğrenmek için Real Economy İtalya’ya geldi. Hala derin yaralar görmek mümkün. Konuyla ilgili birçok dava da devam ediyor.

2013 ile 2017 arası yedi bankaya yardım eli uzatıldı. Üç banka yeniden yapılandırılarak kurtarıldı ancak dört banka iflas etti. Binlerce banka müşterisi paralarını alamadılar. Bir çoğu riskli fonlara nakit para yatırımı yapmışlardı.

Yatırımcıların para kaybının yanında, kamuya ait kaynaklar kurtarma paketinde kullanıldığı için kamu borcu olarak kabul edildi. Bu da, gayri safi milli hasılanın yüzde 1.5’ine tekabül ediyor. Kısaca para kaybedenler yatırımcılar değil, vergi verenler oldu.

Para biriktirenler şimdi daha mı bilinçli oldu? Peki insanların yatırım ve birikimle ilgili tavrı değişti mi? Konuyla ilgili bir finans uzmanıyla görüştük.

Duilio Borettini, Cofip Koordinatörü: “İtalya’da birikim yapanlar uyarılmadı. Konuyla ilgili bilgilenmek için en çok da bu kesim çaba harcadı. İşte bu sebeple korku da arttı. Ancak sorunların çözümü için insanların ön tedbir yaklaşımları çok değişmedi.”

Gerçek şu… Birikim yapan vatandaşlar bankalara ve finans danışmanlarına güvenmek zorunda. Çünkü yatırım yapabilecek yeterli bilgiye sahip değiller. Bu sebeple mağdur olanlar konuyla ilgili bir düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyor

Riccardo Rovelli, Ekonomi Profesörü: “Elbette genel yatırımcıların bakış açısıyla konuya yaklaşırsak, gelecekte benzer durumlar yaşandığı zaman bu sorunları kimin çözeceğini en azından bilmek gerekiyor. Bu sebeple gelecekte banka tasfiyesine ulusal kurumların ve banka iflaslarına da Avrupalı yetkililerin karar vereceğini bilmek gerekiyor.”

Tek bir kitabın açıkça belirtilen kurallarına uyarsak, gelecekte bu gibi sorunlara karşı daha iyimser yaklaşabilir miyiz?

Duilio Borettini, Cofip Koordinatörü: “Ben aşırı derecede iyimserim. Bence Avrupa Bankalar Birliği’nin ilgili kurumları konuyla ilgili ilerleme kaydetti ve sıkı çalışıyor. Yeni uygulama ve dijital hizmete geçme konularında Avrupai bir yaklaşımla olumlu yönde ilerliyorlar.

Giovanni’ye göre yeni sistem, eskisine göre çok daha güvenli… Avrupa’daki bankaların acil durumlar için artık çok daha fazla parası var. Daha iyi durumdalar ve borçları da eskisine göre daha az. Peki mevcut durumda bile bir banka iflastan kurtulamazsa ne olur? Şimdi ‘ortak destek’ dediğimiz kavrama hızlıca bir göz atalım.

Avrupa’daki bankalar birliği, tek yapılı denetim mekanizması ve tek anayasa kuralı nasıl işliyor?

Ekonomik kriz sonrası bankaların daha güvenilir olması amacıyla Avrupa’da ‘bankalar birliği’ oluşturuldu.

En önemli iki unsur ‘tek yapılı denetim’ ve ‘tek anayasa’ yürürlüğe girdi.

Ancak üçüncü aşama henüz beklemede…

Bugün kötü bir durumla karşılaşılırsa katkı sağlayan bankalardan elde edilen ‘tekli anayasa fonu’ belli bir noktaya kadar sorunu çözmeye yeterli.

Ancak çok büyük bir krizde bu yeterli olmayabilir ve mali destek gerekmektedir.

Bu gibi bir durumda ekonomisi tehlikeye giren Avrupa Birliği ülkesine ‘tekli anayasa fonu’ndan kaynak aktarılır.

Bu fonlar, Euro bölgesi ve dışında Bankalar Birliği’ne üye olan ülkeler tarafından sağlanır.

‘Destek fonu’ sayesinde vergi veren vatandaşlar korunmuş olur. Bu para bankalardan geri alınır.

Bu sebeple ekonominin iyi olduğu durumlarda ‘destek fonu’ oluşturmak önemlidir.

Bankalarımızı denetleyen kurum Avrupa Merkez Bankası, vergi verenleri korumak için artık riskin azaltıldığını söylüyor. Kısaca bankaların iflası artık ulusal seviyeye indi. Bu da yine vergi verenleri ilgilendiriyor.

Pierre Moscovici Avrupa Birliği’ndeki mali yapıyı ve destek sisteminin nasıl işlediğini açıklıyor

Euronews: “Şimdi Avrupa Birliği Ekonomi ve Mali İşler Komiseri Pierre Moscovici ile destek fonlarının eksik ve saklı yönlerini anlamaya çalışacağız.”

Sayın komisyoner, derin ve ekonomik birlik kavramını somut bir nesneyle açıklayabilir misiniz? Bu tam olarak nedir?

Pierre Moscovici: “Bunu bir ‘ayıya’ benzetebiliriz. Çünkü Euro bölgesi ve Avrupa Parasal Birliği çok sağlam ve dirençli bir yapıda… Beyaz bir ayı gibi güçlü ve parlak. Ancak her an ısırabilir.”
“Tüm önlemleri aldık ancak ekonomiyi canlandıracak kapasiteye sahip değiliz. Bu şu demek oluyor. Acil çözümler işe yaramazsa finans ve bütçe desteği almak durumundasınız. Bu da, bankaların başarısızlık riskini en yüksek seviyeye çıkartır.”

Euronews: “Yani vergi verenler hala kurtarma paketinin kancasında mı?”

Pierre Moscovici: “Destek bütçeyle olur. Avrupa İstikrar Mekanizması bunun için var. Bankalar birliği kurduysak, buna Avrupai bir çözüm getirmeliyiz.”

Euronews: “Bugüne kadar bankalar birliği için bulunan çözümlerin normal bir vatandaşa ne gibi faydaları bulunuyor?”

Pierre Moscovici: “Öncelikle banka bilançoları öncekinden çok daha iyi durumda… Bir zorlukla karşılaşıldığı zaman, komisyon bankalarla irtibata geçiyor.”

“Bunu İtalyan ve İspanyol bankalarında gördük. Sistemdeki riskten kaçmayı başardık. bekleyerek çözüm ürettik. Kısaca banka iflasları gerçekleşmedi.”

Euronews: “Bu destek fonu Euro bölgesi ya da Avrupa bölgesindeki diğer bankalara etki etmeyen bir kurum ya da banka için de kullanılabilir mi? Böyle bir şey yaşanırsa, yerel yetkililer mi devreye girer?”

Pierre Moscovici: “Öncelikle destek mekanizmasını kurmalıyız. Bu henüz hallolmadı.”

Euronews: “Neyin işe yarayacağını anlatır mısınız?”

Pierre Moscovici: “Benim konuya yaklaşışım çok açık. Adım adım gitmeliyiz. Ayrıntıya girmek istemiyorum. Öncelikle bakanlar birtakım kararlar almalı ve sonra da komisyona iletmeliler.”

“Avrupa İstikrar Mekanizması, Avrupa Para Fonu’na devredilebilir. Avrupa Para Fonu da Avrupa Birliği’nin bir kurumu haline dönüşür. Böylece demokratik bir şekilde yönetilebilir. Sanırım bu yaz bir karar alacağız ve işlerin çok daha kolay ve hızlı bir şekilde çözülebileceği bir sistem getireceğiz.”

Euronews: “İnsanları bunu yapmaya nasıl inandıracaksınız?”

Pierre Moscovici: “Bakanlar elbette bu konuda farklı düşünüyor. Ancak Paris, Brüksel ve Berlin konuya duyarlı. Aynı fikirde olmadan, aynı yöne doğru ilerlerlerse bazı şeyler mümkün olabilir.”

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Avrupa'da 'Visa' ile yapılan ödemelerde sorun yaşanıyor

Yunanistan ekonomik krizi sona mı eriyor?

Yunanistan ekonomik krizi sona mı eriyor?