Dünyada gerileyen doların ateşi TL karşısında neden dinmiyor

Dünyada gerileyen doların ateşi TL karşısında neden dinmiyor
© 
By Faruk Can
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’le arasında gerilen ticari ilişkilerin gevşeyeceği yönünde gelen sinyaller doların tüm dünyada gerilemesini sağladı fakat bu durum TL karşısında geçerli olmadı

REKLAM

Geçtiğimiz hafta 4 liranın üzerini test ederek tarihi rekorunu kırdıktan sonra gerileyen dolar yeni haftaya tekrar yükselişle başladı, ardından günü yatay bir seyirle tamamladı. Euro da 4,94 ile tarihi rekor seviyelerini korudu.

Cuma günü dolarda yaşanan yükseliş Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’le yaşadığı ticaret savaşında ilişkilerin gerilmesi sonucu yatırımcıların güvenli liman olarak gördükleri dolara yönelmesinden kaynaklandı.

Bu gerilimin azalacağı yönünde gelen sinyaller doların tüm dünyada gerilemesini sağladı fakat aynı durum TL karşısında geçerli olmadı. TL dolar karşısında değer kaybını sürdüren tek ‘yükselen ekonomi’ para birimi oldu. Dolar psikolojik eşik olar 4 lira seviyesinin hemen altında seyrediyor.

Peki dolar karşısında değer kaybederken tüm dünya para birimleriyle paralel bir seyir izleyen TL diğerleri toparlanırken neden ayrışarak geride kalıyor?

Uzmanların bu soruya cevabı "Türkiye’nin taşıdığı makroekonomik riskler" şeklinde oluyor. Bu risklerin başında elbette yüksek enflasyon ve cari açık geliyor. 2017 yılını yüzde 11,92 seviyesinde kapatan tüketici enflasyonu ve yüzde 5’in üzerinde kalan cari açık özellikle uluslararası yatırımcıların Türkiye konusunda bir kere daha düşünmesine yol açıyor.

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "enflasyonu tek haneli seviyelere kalıcı olarak düşürmede kararlı olduklarını" açıkladı. Ayrıca kurun yükselmesini önemli bir risk olarak görmeyen Şimşek bu durumun Türk üreticilerini daha rekabetçi hale getirdiğini belirtti. Bu açıklama doğru ama kısmen. Yılın ilk iki ayında ihracat geçen yılın aynı dönemlerine göre sırasıyla yüzde 10,7 ve 14,8 oranında arttı. Fakat kurlardaki artışın azaltması beklenen ithalat ise aynı dönemlerde sırasıyla yüzde 38 ve yüzde 19,64 arttı.

Dış ticaret açığındaki bu artış cari açığı da tetiklerken ödemeler dengesini de daha kırılgan hale getiriyor.

Ayrıca Türkler'in ellerinde döviz bulundurma isteği de kurları yukarı çeken etkenlerden. Geçtiğimiz hafta yerli yatırımcılar 1,3 milyar dolarlık net satış gerçekleştirmiş olsa da Türk Lirası'nın yüzde elliden fazla değer kaybettiği son beş yıl içerisinde Türklerin elindeki döviz cinsi varlıkar 50 milyar dolarlık artışla 167 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Bunun 90 milyar dolarlık kısmı merkez bankası rezervlerinde bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2016 yılındaki liraya geçme çağrısına rağmen Türk yatırımcıların dövizleri tutma isteğini bankacılar kazançların korunma çabası olarak değerlendiriyor. Reuters’a açıklamalarda bulunan Nomura Ekonomisti İnan Demir, merkez bankasının 2010 sonunda uygulamaya başladığı olağanüstü önlemlerden bu yana Türk Lirası’nın sadece 2012 yılında dolar karşısında değerini koruyabildiğini belirtti. Demir bu tecrübe karşısında yatırımcıların liradaki kayıpları ellerinde döviz bulundurarak aşmaya çalıştığını vurguluyor.

Dolar kurunun seyrinde asıl belirleyici etken ticari korumacılık tartışmaları başlığında küresel gelişmeler olmasına rağmen Türkiye’ye özgü kırılganlıklar bu dalgalanmalar sırasında Türk lirasının daha fazla savrularak özellikle benzer bir seyir izlemesi beklenen yükselen ekonomilerden negatif bir şekilde ayrışmasına yol açıyor.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Amerikan doları neden yükseliyor?

Dolar ve Euro’nun Türk Lirası karşısındaki değeri rekora koşuyor

Dünya Bankası, Türkiye'ye ilave 18 milyar dolar finansman sağlayacak