Avusturya ana ve ilkokullarda başörtüsünü yasaklamaya hazırlanıyor

Avusturya ana ve ilkokullarda başörtüsünü yasaklamaya hazırlanıyor
© 
By Sertaç AktanAFP
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Aşırı-sağ parti ile kurulan hükümet ittifakı Avusturya'da etkilerini göstermeye başladı. Eğitim bakanlığı 10 yaşın altında kaç kız çocuğunun başörtülü olarak okula gittiğini bilmiyor ancak adımın sembolik önemi olduğu belirtiliyor.

REKLAM

Avusturya hükümetinin Çarşamba günü yaptığı bir açıklama ülke gündeminde önemli yer tuttu. Hükümet anaokul ve ilkokullara başörtüsü yasağı getirmeye hazırlanıyor.

Eğitim Bakanı Heinz Fassmann ilgili yasa tasarısının yaz dönemine kadar hazır olacağını ifade ederek bu düzenlemenin, kaç çocuğun etkileneceğine bakılmadan tasarlanan, 'sembolik' bir adım olduğunu belirtti.

Şansölye Yardımcısı ve aşırı sağ parti lideri Heinz-Christian Strache bu fikri haftasonu boyunca dillendirmiş ve 10 yaşın altındaki kız çocuklarının korunmak zorunda olduğunu söylemişti. Strache bu yaştaki çocukların hayata başlarken "özgür bir şekilde karakter gelişimine ve entegrasyona açık bireyler olabilmeleri gerektiğini" savunuyor.

Şansölye ve merkez sağ parti OeVP lideri olan Sebastian Kurz'den de bu fikre destek geldi. Kurz bir radyo programında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

"Avusturya'da bulunan her kız çocuğunun aynı olanaklara dahip olmasını istiyoruz. Aynı ülke içerisinde paralel toplumlar oluşmasından kaçınmaya gayret ediyoruz."

Avusturya'nın Kurier gazetesine göre ne eğitim bakanlığı ne de herhangi bir uzman ülkede yuva ve ilkokullarda başörütlü kaç kız çocuğu olduğuna dair resmi verilere sahip değil.

AFP'ye konuşan Avusturya Dindar Müslümanlar Toplumu (Islamic Religious Community) sözcüsü Carla Amina Baghajati konu üzerine orantısız şekilde dikkat çekildiğini ve aslında konunun 'marjinal bir mesele' olduğunu ileri sürüyor. Baghajati "Bu meseleden etkilenen okullara diyalog ile yaklaşılması gerekir" diyor.

Şaşırtıcı değil

Kimlik ve göçmenler meselesi etrafında süren tartışmalar 2017'deki seçim kampanyalarının merkezindeydi ve aşırı-sağ ile yapılan bir hükümet ittifakının ülke yönetimine gelmesiyle sonuçlandı. Bu nedenle bu ve benzeri adımların Avusturya'da atılmaya başlanması şu an için toplumda büyük bir şaşkınlık yaratmıyor. Kampanya boyunca verilen vaatler doğrultusunda daha da geniş çerçeveli adımlar atılmasına kesin gözüyle bakılıyor.

Göçmenler için gözde ülke

Avusturya 2015'de yükselişe geçen göç krizinden bu yana 150 bin iltica başvurusu aldı. Bu rakam 8.7 milyonluk ülke nüfusunun yüzde 2'sine denk geliyor. İnsan kaynakları ve danışmanlık şirketi Mercer'in dünya genelindeki 231 şehir üzerinde, politik istikrar, sağlık imkanları, fiyatlar, eğitim, suç oranları, ulaşım ve şehirdeki imkanlar gibi kriterler üzerinde yaptığı değerlendirmeyle ortaya çıkan sonuçlara göre 2.5 milyonluk nüfusu ile başkent Viyana son yedi yıldır üst üste 'dünyanın en yaşanabilir' şehri seçilmekte.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

'Avusturya Türkiye ile tarihte yaşananları unutmadı'

Tahran polisi, sokak kameralarıyla başörtüsü denetimlerini artıracak

New York belediyesi, başörtüsü zorla çıkarılanlara 17.5 milyon dolar ödeyecek