Macaristan seçimleri AB'yi nasıl etkileyecek ?

Macaristan seçimleri AB'yi nasıl etkileyecek ?
© 
By Euronews
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Brüksel'de eleştirilerin odağında bulunan Macaristan Başbakanı Viktor Orban genel seçimlerden güçlenerek çıktı. Macarsitan'da son yıllarda yargıya yapılan müdahale, basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve Viktor Orban'ın sığınmacılara yönelik tutumu Avrupa Birliği'ni endişelendiriyor.

REKLAM

Brüksel'de eleştirilerin odağında bulunan Macaristan Başbakanı Viktor Orban genel seçimlerden güçlenerek çıktı. Macarsitan'da son yıllarda yargıya yapılan müdahale, basın ve ifade özgürlüğünün kısıtlanması ve Viktor Orban'ın sığınmacılara yönelik tutumu Avrupa Birliği'ni endişelendiriyor. Orta ve Doğu Avrupa'da popülist partiler oylarını giderek artırıyor. Bu durum Avrupa Birliği için ne anlama geliyor?

Avrupa Halk Partisi Grup Başkanı Manfred Weber 2010 yılından bu yana iktidarda olan milliyetçi Viktor Orban liderliğindeki Fidesz partisinin seçimleri kazanmasından dolayı memnuniyetini dile getirdi. Avrupa Parlamentosı liberal grup başkanı Guy Verhofstadt ise Avrupa Birliği değerlerine uyulmasının önemine vurgu yaptı.Sussex Üniversitesi öğretim üyesi Paul Taggart konuyu değerlendirdi:

"2015 yılında başlayan sığınmacı krizi oyunu değiştirdi. Sığınmacılar siyasete biraz daha alet edildi ve sorun giderek büyüdü, o dönemden önce popülistler için buna benzer sorunlar yaşanmıyordu. Avrupa'ya şüphe ile yaklaşanlar, Avrupa Birliği'ndeki sorunları ve sığınmacı meselesini aynı şekilde değerlendirmeye başladılar. Şimdi nasıl hareket edeceklerini iyi biliyorlar."

Macarsitan Avrupa Komisyonu'nun sığınmacıların üye ülkelere paylaştırılmasını öngören kota sistemine karşı çıkmıştı. Sussex Üniversitesi öğretim üyesi Paul Taggart sözlerine şöyle devam etti:

"Çelişkili bir durum yaşanıyor. Avrupa'ya şüphe ile yaklaşanlar ve popülistler iç sorunları gözardı etmeye başladı. Bazen Avrupa Birliği hedef tahtasına oturtuluyor, Avrupa Birliği entegrasyonundan söz ediliyor ancak bu bir Avrupa Birliği projesi değil."

Fransa cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Avrupa Birliği'nde reformlar yapmak istiyor. Sussex Üniversitesi öğretim üyesi Paul Taggart konuya açıklık getirdi: "Macron konusunun Fransa'ya özel bir konu olduğunu düşünüyorum. Bütün Avrupa Birliği'nde işe yarayacak bir çözüm gibi gösterilmeye çalışılıyor. Burada konuyu yanlış anlama riski bulunuyor. Macron'un seçimleri kazanma şekli ve Fransa'nın kendisine bütün yolları açması Fransa'ya özel bir durum. Macron kendisine oy vermeleri için seçmenleri ikna etmeyi başardı. Ancak şimdi hükümette ne kadar başarılı olup olmayacağı bilinmiyor."

Avrupa kurumları, hukuk devletinin temel ilkelerinin ağır bir şekilde zedelendiği gerekçesiyle Macaristan'a 7. madde çerçevesinde işlem başlattı. Avrupa Komisyonu üyesi Laszlo Andor konuyu değerlendirdi:

"Siyasi tartışma belki de yargı sürecinden çok daha önemli bir süreç. Son 3 yıl içerisinde Avrupa Birliği kurumları Avrupa değerlerini yeterince tartışamadı ve üye ülkelerin neden bu kurallara uyması gerektiğini yeterince dile getiremedi."

7 maddenin yaptırıma dönüşmesi oy birliği gerektiğinden dolayı oldukça güç bir durum. Avrupa kurumlarının bu yönde adım atması Macaristan hükümetinin sert tepkisine neden olmuştu. Macar hükümeti, daha önce ülke genelinde Soros karşıtı kampanya da başlatmıştı. Uzmanlar Macarsitan'da bulunan yabancı sivil toplum örgütlerinin de kapatılmasının endişe verici olduğunu belirtiyor.

Avrupa Komisyonu üyesi Laszlo Andor sözlerine şöyle devam etti:

"Macaristan'da en büyük sorunlardan biri toplumun ve seçmenlerin büyük bir bölümünün hükümetin ve iktidar partisinin kontrolü altında bulunan basınla iletişimde olması. Diyaloğun farklı biçimde gerçekleşmesi gerekiyor. Avrupa Birliği'nin karşı karşıya bulunduğu sorunlar böylece daha iyi anlaşılabilir."

Avrupalı yetkililer Macaristan ve Polonya'nın Avrupa Birliği kurallarını gözardıederek farklı bir yol izlemeyi tercih ettiklerini ayrıca bu durumun diğer Avrupa Birliği ülkeleri açısından domino etkisi yaratmasını beklemediklerini ifade etti. Avrupa Komisyonu üyesi Laszlo Andor:

"Macaristan ve Polonya iki ülke de aynı şekilde Avrupa Birliği değerlerini, kurallarını gözardıederek Avrupa Birliği kurumlarını karşılarına aldılar. Bu bulaşıcı hastalık gibi birçok Avrupa Birliği ülkesine yayılacağı anlamına gelmiyor. Birçok ülkede derin krizler yaşandı. Ve hükümetler bunun sonuçları ile karşı karşıya geldi ancak anayasal değişiklikler yapılmamıştı. Macaristan ve Polonya derin değişiklikler içerisinde bulunuyor."

Avrupa'nın dört bir tarafında aşırı sağ partiler Viktor Orban'ın seçim zaferini memnuniyetle karşıladı.

Haberi paylaşınYorumlar