Bosna, Avrupa Birliği'ne üye olmak istiyor. Ancak Türkiye ve Körfez ülkelerinin ekonomik ve kültürel etkisi altında bu süreç giderek uzuyor.
Bosna-Hersek, Türkiye ve Körfez ülkelerinin etkisi ile Avrupa Birliği'nden hızla uzaklaşıyor mu? Politika uzmanı Leyla Ramiç Mesihoviç, ülkenin AB üyeliği sürecini Euronews'e değerlendirdi.
Euronews:
Bosna-Hersek ve Avrupa'nın köklü tarihini gösteren Saraybosna'nın Avusturya-Macaristan İmparatorluğu etkisi altında kalan bölgesindeyiz. Ülke neden Avrupa Birliği'nin bir parçası olmak istiyor?
Leyla Ramiç Mesihoviç:
Avrupa entegrasyonu ya da genişlemesi Bosna-Hersek olmadan tamamlanamaz. Eğer kıtada kalıcı bir barış ve istikrar istiyorsak, buna hepimizin ihtiyacımız var.
Euronews:
Bazı Batı Balkan ülkeleri 2025 yılına kadar AB üyesi olmayı hedefliyor, ancak Bosna'nın böyle bir amacı yok. Sürecin bu kadar uzamasının sebebi nedir?
Leyla Ramiç Mesihoviç:
Bosna Hersek'in özel bir yasal ve uluslararası durumu var. Şimdi önümüzde farklı ve çelişkili iki süreç var: Biri Dayton Anlaşması'nın uygulanması ve bu süreçten kaynaklanan eksiklikler. Bu maalesef Avrupa entegrasyon sürecini birçok yönden etkiliyor.
Euronews:
Bazı raporlar yolsuzluk, zayıf devlet kurumları ve hukukun üstünlüğü konusundaki eksikliğe dikkat çekiyor. Sizce tüm bunlar ele alınıyor mu?
Leyla Ramiç Mesihoviç:
Burada ülkeyi yöneten elitler, uzun yıllardan beri aslında sadece seçim döneminde faaliyet gösteriyor. Bu da bizim Avrupa'ya dair geleceğimize yön vermeleri anlamına geliyor. Dayton Anlaşması'nın uygulamada pek çok yönden başarısız olması, güç oyunlarına işaret ediyor: Hayal kırıklıkları, memnuniyetsizlik, etnomerkezci politikalar, günlük politika... Tüm bunlar ülkenin Avrupa entegrasyonu gibi uzun vadeli hedeflerini ciddi olarak etkiliyor.
Euronews:
Pek ülkenizin yakın gelecekte AB'nin bir parçası olacağı konusunda hala iyimser misiniz?
Leyla Ramiç Mesihoviç:
Ben depresif bir iyimserim.
Euronews:
Peki kafanızdaki zaman çizelgesi nedir?
Leyla Ramiç Mesihoviç:
Size zaman çizelgeleriyle ilgili bir şey anlatacağım. 2004-2005 yılları Bosna'nın Makedonya ile beraber öncü olduğu bir dönemdi. Artık önde gidenler ve kesin zaman çizelgeleri hakkında konuşmak yerine, bunu gerçekleştirmek için çalışmamız gerekiyor.