Ufuk Uras: Ortak aday çıkmazsa Erdoğan ilk turda seçilir

Ufuk Uras: Ortak aday çıkmazsa Erdoğan ilk turda seçilir
By Ismail Citak
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button
Aşağıda yerleştirilen video haber linkini kopyalayın/yapıştırınCopy to clipboardCopied

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eski milletvekili Ufuk Uras 24 Haziran 2018’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi ilk turu ile ilgili süreci Euronews Türkçe’ye değerlendirdi.

REKLAM

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eski milletvekili Ufuk Uras, Türkiye'de gündemin en önemli konusu haline gelen 24 Haziran 2018’de yapılacak erken seçimlerle ilgili süreci Euronews Türkçe’ye değerlendirdi.

Muhalefet partilerinin ittifak görüşmelerine dikkat çeken Uras "demokrasinin asgari ilkeleri etrafında yan yana gelmemek için bir neden bulunmadığını" söyledi. Uras, ilk turda her partinin kendi adayını desteklemesi durumunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ikinci tura gerek kalmadan seçileceği görüşünde.

"Ortak aday çıkarmak Türkiye’deki politik kültürde kolay değil"

Ufuk Uras: İlk turda sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimi kazanma ihtimali var. Dolayısıyla muhalefet bu riski göze alamaz. Ben de ilk başta her parti kendi adayını çıkarsın diye düşünüyordum. Ancak farklı araştırma şirketlerinden bize gelen bilgi bu işin birinci turda bitebileceği yönünde. O yüzden en güçlü adayda buluşma ihtimali ön plana çıkıyor Ama Türkiye’deki politik kültür bakımından bu çok kolay bir durum değil. İlk defa böyle birşey yaşanıyor. İki türlü seçim sistemi de ilk defa yaşanıyor. O yüzden Fransa’daki bir durum gibi değil. Seçmen davranışlarını kestirmek güç ama bu seçim parlamentarizmden yana olanlarla başkanlık seçiminden yana olanların seçimi burada demokrasinin asgari ilkeleri etrafında yan yana gelmemek için bir sebep yok.

Uras, Cumhuriyet Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun diğer muhalefet partileri ile yapılacak olası bir ittifaka sıcak baktığını kaydetti.

Ufak Uras: Ana muhalefet partisi lideri sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu son hamleleri son derece önemli. Anladığım kadarıyla o da ipi göğüslemek için ortak adaydan yana, fakat parti içindeki çok parçalı yapı işini güçleştiriyor. Burada önemli olan keyfiliğe karşı tek adam rejimine karşı bir araya gelmek. Son olarak Ermenistan’da gördük şahısa dayalı rejim değişiklikleri iyi sonuç vermiyor. O yüzden ben iyimserliğimi koruyorum. Bir de Halkların Demokratik Partisi (HDP)’nin Selahattin Demirtaş’la seçime girmesi son derece önemli. Çünkü bir tür sayın Demirtaş’ın rehin tutulma hali var. Seçim sonuçları değişirse Osman Kavala’dan Cunhuriyet Gazetesi’ne hukuki skandalların sona erdirilmesi ihtimali son derece güçlenecek.

**"Erdoğan şimdiden Gül'ün olası adaylığı karşısında paniğe kapıldı"

**

Uras, muhalefetin ortak adayı olacağı iddia edilen 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün aday olup olmayacağı konusunda ise Türk siyasi tarihinde bunun örnekleri olduğunu ve bu olasılığın da hala sgeçerli olduğunu söyledi.

Ufak Uras: Tabi herkesin ortak adayı olarak sayın Gül’ün aday olarak ortaya çıkması söz konusu oldu. Burada bir daralma var. Bu aşılabilirse bu proje hala geçerli. Çünkü Türkiye siyasi tarihinde tüm ayrışmalar ve yenilenmeler iktidar partisi içindeki yarılma ile oldu. Çok partili hayata geçiş de dahil. Ama şimdiden sayın Erdoğan’ın sayın Gül’ün adaylığı karşısında paniğe kapılması tereddüt belirtileri göstermesi zaten ne yapılması gerektiğini de işaret ediyor.

Çok partili hayata geçiş de dahil Atatürk, İsmet İnönü hepsi zaten aynı partinin mensuplarıydı. Dolayısıyla böyle bir analiz yapılamaz. Bir de sayın Ekmeleddin İhsanoğlu örneği veriyorlar Ekmeleddin bey siyaset dışı ve kamuoyunun bilmediği bir figürdü o yüzden bu tartışmalarda öne sürülen argümanların geçersiz olduğunu söylemeliyim. Bir iki gün içinde durum netleşir.

**"Muhalefet erken seçim kararına hazırlıksız yakalandı"

**

Ufuk Uras: Doğrusu 24 Haziran tarihi iktidar açısından çok uygun bir tarih. Bunun Ak Parti veya Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile ittifakla mı kararlaştırıldığını bilmiyoruz ama yarının bugünden daha iyi olmayacağı ortada. Ayrıca muhalaefeti hazırlıksız yakaladıkları için de kendileri açısından son derece rasyonel bir tarih oldu.

**"HDP ikinci turda ortak aday etrafında buluşacaktır"

**

Ufuk Uras: HDP mevcut oy oranını koruyor. Olağanüstü baskılara rağmen yüzde 10 civarında gözüküyor. Yine gördüğüm kadarıyla ortak adaylık olmazsa her parti kendi adayını çıkaracak; o yüzden HDP’nin de sayın Demirtaş’ı aday çıkarması çok önemli. Çünkü milletvekili kimliğine karşın tutuklu olmasının kabul edilebilir bir yanı yok. Ama ortak adaylık konusu gündeme gelirse HDP de diğer partiler gibi kendi adayını gözden geçirme esnekliği içerisinde davranıyor. Bu da olumlu bir şey, çünkü siyaset dediğiniz şey ipi göğüsleme sanatı. Yüzde 50 artı 1’i alabilmek için gerekli taktiksel esneklikler gösterilmeli. Başka türlü Erdoğan’ın tek başına birinci turu kazanmasını önlemek mümkün değil.

"Türkiye parti devletine dönüşme riskiyle karşı karşıya"

Ufak Uras: Bu seçimler hayat memat seçimi, yani Türkiye ya bir tür parti devleti modeline gidecek; ve bunun kabul edilebilir bir yanı yok. İttihat terakki döneminde Ermenilerle 103 yıl önce başlayan sorunda da gördüğümüz gibi tek adam yönetimi birinci dünya savaşı dahil bizi çok büyük felaketlere soktu. Dolayısıyla böylesi bir tarihsel birikimden geliyoruz. Tek parti, tek adam yönetimi ve parti devlet ayrışmasının olmaması yurtttaşlar açısından iyi sonuç vermiyor. O yüzden seçmen buna karar verecek. Seçmen ancak parti egoizmini aşarak buna karar verebilir. Bunun zemininin olduğunu düşünüyorum. Siyasette "Katolik nikahı" olmaz ve bu esneklikte iktidarın yaptığı gibi muhalafet partileri de yan yana gelebilirse bence Türkiye’nin kaderi değişir.

İşin özeti şu, eğer muhalefet partileri kişilerden bağımsız yüzde on barajını da aşmaya yönelik sıfır baraj ortak tutumuyla yan yana gelirlerse ve demokratik bir parlamentarizm manifestosu üzerinden tutum alırlarsa tereddüt halinde olan, karar veremeyen seçmen üzerinde de olumlu yönde etki ederler. Bu doğrultuda bir gidişat olacağı kanaatindeyim.

Ufuk Uras Kimdir ?

22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde İstanbul 1. Bölge'den 23. Dönem bağımsız milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi.

17 Haziran 2009 tarihinde de ÖDP'den istifa ederek Eşitlik ve Demokrasi Partisi'nin kuruluşuna katıldı. Daha sonra Demokratik Toplum Partisi'nin 19 kişiye düşüp grupsuz kalmasının ardından, Kürt sorununun parlamentoda çözülmesi gerektiğini savunarak Barış ve Demokrasi Partisi'ne geçti. İstanbul Üniversitesi’nde siyaset bilimi dersleri verdi.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Adalet Bakanı Tunç: Meclis seçimleri yenilerse Cumhurbaşkanı için tekrar adaylık yolu açılır

Zelenskiy ile görüşen Erdoğan: Barış zirvesine ev sahipliği yapmaya hazırız

Ogün Samast: Hayal ve Tuncel 'arkamız sağlam' diyordu