Sanal gerçeklik, yapay zeka ve blok zinciri film sektörünün hizmetinde yeni deneyimler sunuyor
REKLAMDünyanın sayılı film festivallerinden Cannes bu yıl kapılarını yeni teknolojilere açıyor. Sanal para ve blok zincir film prodüksiyonunun canlandırılmasında kullanılırken, yapay zeka ve sanal gerçeklik film deneyimine yeni bir boyut katmayı hedefliyor.
Euronews muhabiri Belle Donati, Cannes şehrinin sokaklarında sinemaseverlere filmlerin nasıl finanse edildiğini bilip bilmediklerini sordu, ancak kimse cevabı bilmiyordu. Çekimler için gerekli parayı bulmak film yapımının en zorlu işlerinden biri, özellikle de henüz kariyerinizin başındaysanız...
Netflix ve Amazon gibi yayın hizmetleri kendi prodüksiyonlarını yapıp dağıtıma geçerken oldukça kapalı görünen bu pazarı da açmayı hedefliyorlardı. Yeni teknolojiler ise bu hedefi bir adım daha ileriye taşıyor.
Dijital platformlar üzerinden yayın yapan SingularDTV şirketi başkan yardımcısı Daniel Hyman, yeni finansman modellerini şu şekilde açıklıyor:
"Bugün bir filmi saniyeler içinde dünyanın 4 bir köşesinde yayınlayabilirsiniz, ama o filmi yapmak için gerekli bütçeyi oluşturmak 1 yılınızı alabilir, tabi eğer finansman bulmayı başarırsanız. Amacımız öncelikle prodüksiyon sektörünü yeniden canlandırmak. İzleyicileriniz artıyor mu, azalıyor mu takip etmenize fısat tanıyan bu sistem sayesinde pazarlama stratejileriniz ne kadar etkili görebilirsiniz."
Tüm bunlar, sanal ortamda herhangi bir şeyi kayıt altına almaya programlanabilen blok zinciri teknolojisi sayesinde. Basitçe, filmi sanal parayla izleyen kullanıcılardan gelen para anında ve direkt olarak film yapımcısına gidiyor.
Yenilenen tek sektör dağıtım değil. Teknoloji film izleme biçimlerimizi de dönüştürüyor. Sanal gerçeklik filmleri yapımcısı François Klein'a yapay zeka ve sanal gerçekliğin film izleme deneyimimizi nasıl değiştirdiğini sorduk:
"Geçmiştekilerden çok daha farklı, yeni öyküleme deneyimleri yaratabiliyoruz. Yapay zeka ve sanal gerçeklik sayesinde öyküyü tamamen değiştirebiliyoruz, çünkü aynı hikayeyi birçok karakterin gözünden izleyebiliyoruz. Bunun da ötesinde izleyici olarak hikayenin nasıl gelişeceğine de karar verebiliyorsunuz."
Peki ama geleneksel bir yönetmeni sanal gerçekliğe geçmeye iten şey nedir? Soruya, Cannes Film Festivali'ne sanal gerçeklik filmi The Android ile katılan Gaelle Mourre cevap veriyor:
"Bu çok yeni bir konsept. Keşfedilmeyi bekleyen sonsuz fırsatlar var. Aynı zamanda interaktif projelerin en heyecan verici yanının gerçekliğe bir ayna tutması olduğunu düşünüyorum. Örneğin, filmim filmim The Android'de ne zaman bir seçim yaptığınızı, ne zaman dikkatinizin hikayenin içindeki başka bir hikayeye kaydığını farketmiyorsunuz. Tıpkı gerçek hayattaki gibi, hangi hareketlerinizin ne zaman hayatınızı ne şekilde etkileyeceğini bilemiyorsunuz."
Cannes Film Festivali hala Netflix'in sinema prodüksiyonuna başlamış olmasına alışmaya çalışıyor, çok daha radikal ve oyun bozucu bu yeni teknolojilere nasıl tepki göstereceğini kestirmek zor.