OECD, Türkiye’deki erken seçimlerle ilgili belirsizliklerin ve bölgedeki jeopolitik gerilimlerin riskleri artırdığı uyarısında bulundu
REKLAMEkonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye’deki erken seçimlerle ilgili belirsizliklerin ve bölgedeki jeopolitik gerilimlerin riskleri artırdığı uyarısında bulundu.
Merkezi Paris’te bulunan OECD, üye ülkelerle ilgili “ekonomik görünüm” raporunu yayınladı.
Raporun Türkiye ile ilgili bölümünde, "Bu hassas ortamda, inandırıcı bir makroekonomik çerçeve, güveni sürdürmek için en önemli unsuru teşkil ediyor." denildi. Ayrıca, Merkez Bankasının bağımsızlığına vurgu yapılırken, genel mali durumun tam, şeffaf ve zamanında, uluslararası standartlara uygun bir şekilde rapor edilmesinin önemine işaret edildi.
2017’deki güçlü toparlanma ve 2018 ilkbaharında yaşanan türbülansın ardından ekonomik büyüme hızının 2018 ve 2019 yılında yavaşlayacağı bildirilen raporda, bu yavaşlamaya rağmen ekonomik büyüme hızının yüzde 5 civarında kalmaya devam edeceği tespitinde bulunuldu.
"Dış borçlanma daha zor ve pahalı olacak"
2018 yılı başında cari açığın, gayri safi milli hasılaya oranının yüzde 6’yı aştığı kaydedilen raporda, petrol fiyatlarındaki artışın borçlara ilave bir yük getirdiği ve dışarıdan borçlanmanın daha zor ve pahalıya mal olacağı uyarısı yapıldı.
Raporda, genel mali durumun tam, şeffaf ve zamanında, uluslararası standartlara uygun bir şekilde rapor edilmesinin önemine değinildi.
Raporda, para politikasının itibarının artması için Merkez Bankasının bağımsızlığı ve enflasyon hedefine yönelik taahhüttün güçlendirilmesi gerektiği uyarısı yapıldı.
Kur riski
Kurların oldukça istikrarsız olduğu kaydedilen raporda, faiz oranlarındaki önemli artışa rağmen Türk Lirası'nın önemli ölçüde değer kaybettiği vurgulandı.
Raporda, Türk Lirası'nın diğer para birimleri karşısında değer kaybetmesi ile kırılganlığın, ülkenin risk notunu artırdığı bildirildi.
OECD raporunda, tüketici fiyatlarındaki artışın ise hedefin çok üzerinde seyrettiği uyarısında bulunuldu.
Örgüt, "Bu hassas ortamda, inandırıcı bir makroekonomik çerçeve, güveni sürdürmek için en önemli unsur teşkil ediyor." ifadesine raporunda yer verdi.
Ayrıca orta dönem ekonomik programın, dikkatli bir mali çerçeve öngördüğü ve son parasal sıkılaşmanın, para politikalarının güvenilirliği artırılarak desteklenmesi gerekliliğinin altı çizildi.
"Özel sektör 'bekle gör' yaklaşımına zorlanıyor"
Uluslararası alandaki iyi örneklerin ışığında, iş dünyasını canlandırmak için yapısal reformların en kısa zamandan hayata geçirilmesinin önemine değinilen raporda, iç, bölgesel ve uluslararası belirsizlikler yüzünden, son dönemde özel sektörün “bekle gör” yaklaşımına zorlandığı uyarısında bulunuldu.
Raporda, 2017 ve 2018 yılı başında ekonomik büyüme hızının pazar ve yetkililerin beklentilerini aştığı, hükümet garantili kredilerin iç talebi arttırdığı, Türk Lirası'ndaki düşüş ve yabancı talebin artmasıyla ihracatın arttığı hatırlatıldı. 1,6 milyon iş gücü yaratılmasına rağmen, 2018 yılı başında yüzde 10 işsizlik oranının yine fazla olduğu uyarısı dile getirildi.