24 Haziran seçimleri: Kadın yok, aileye vurgu var

Seçim 2018: Türk siyasetinde kadınlar
Seçim 2018: Türk siyasetinde kadınlar
© 
By Melis Alphan
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Türkiye 24 Haziran'da sandığa giderken siyasi partilerin aday listelerinde kadına ne kadar yer verildiği de seçimin tartışılan konularından biri. Kadınlara, Türk siyasetinde kadının yeri ve partilerin kadın adayları hakkındaki düşüncelerini sorduk.

REKLAM

Sokakta hangi kadını çevirip “Türkiye’de kadın olmak nasıl bir şey?” diye sorsanız, hepsi söze “Çok zor” diye giriyor. O ‘zor’un tanımı detayda farklılaşsa da, özünde aynı: Türkiye’de kadınlar kendini özgür ve eşit hissetmiyor.

Buse (22) halkla ilişkiler okuyor. “Zor! Çok zor! Efsane zor! Ve çileli!” diyor: “O kadar çok taciz, tecavüz, kadına şiddet olayı var ki... Devlet kadınların arkasında durmuyor. Daha çok önlem alınabilir, alınmıyor.”

Kadıköy Rıhtım’da siyasi partiler çadır kurmuş. Çadırlardan yükselen müzik sesleri birbirine karışıyor; halk bazen çadırları uzaktan süzüyor, kimisi girip sohbet ediyor. Kalabalığın içinden iskeleye yürüyen Ayşegül (38) ve Fatoş (46) Maltepe’de yaşıyor, gündelik işlere gidip geçiniyorlar. “Halimizden memnun değiliz” diyor Ayşegül, “Bütçemiz, kazancımız belli. Erkeklerden az kazanıyoruz, istediğimiz hayatı yaşamıyoruz. Fatoş’a göre de kadınlar özgür değil, evde bile eziliyorlar: “Başkaldırmaya çalışıyoruz, direniyoruz ama yetmiyor.”

24 Haziran seçimlerinde az sayıda kadının aday gösterildiğini öğrenince iki kadının yorumu “Erkek her yerde önde. Biz hep geride kalıyoruz, mesele bu zaten” oluyor.

Başörtüsü konusunda ise "Herkes istediği gibi giyinebilmeli" diyorlar. “Büyüklerimiz çok sıkıntı çekmiş. İnsan istediğini giymekte özgür olmalı. Şort giyenler de özgür olmalı” diyor Ayşegül, “Kızım 14 yaşında, abisi ‘Kapan artık’ diyor. Oğlana kızıyorum, bir şey diyemiyor. Biz arkalarında durduğumuz sürece kızlarımız ezilmez.”

Fatoş anlatıyor: “Kızım açık giyinmek istiyor, seviyor. Babası kızsa da benim zorumla giyiniyor. İstediği gibi giyinsin, özgür olsun istiyorum.”

'Daha çok kadın Meclis'e girsin'

Vesile 46 yaşında, ev kadını. Daha çok kadın Meclis’e girsin, daha çok kadın okuyup kariyer yapsın istiyor. “46 yaşındayım, liseyi dışarıdan bitirmeye çalışıyorum. 50 yaşına bile gelsem bitireceğim” diyor.

Günnur (29) Tuzla’da yaşıyor, ev kadını. Erkek siyasetçilerin üsluplarına tanık olmamak adına haberleri izlemeyi bırakmış. “Siyasetçiler eşitlik konusunda kendileriyle çelişiyor” diyor, “Eşitliğin olduğunu savunup kadınlara siyasette yer açmamalı pek güven vermiyor açıkçası.”

Sokakta keyfi yerinde kadınlar da yok değil. Hanife 40 yaşında, Kocaeli’de yaşıyor. AKP Kadın Kolları’na üye: “Kadınların durumu çok iyi. Haklarımız arttı, çok memnunuz. Devletimiz her zamankinden daha fazla kadınların yanında. Eskiden şiddet gören kadın korkup şikayet edemezdi. Şimdi mesela sığınma evleri var, çok güzel yani.”

Feride Eralp: ‘Kadınların Oyu Eşit ve Özgür Hayata; Değiştirecek Gücümüz Var’

24 Haziran seçimleri öncesinde feministler, ‘Kadınların Oyu Eşit ve Özgür Hayata; Değiştirecek Gücümüz Var’ diyerek bir kampanya başlattılar. Kadınların taleplerini sokağa taşıyorlar. Kampanya ekibinden Feride Eralp, aceleyle gidilen seçim aceleye gelince kadınların arka planda kalmasından şikayetçi. “Mesele oy talep etmeye gelince ‘Kadınlarımız’ oluyoruz ama siyasetin öznesi olarak görülmüyoruz” diyor.

Partilerin aday listelerinde kadının yeri

Listelerde 4200 adaydan sadece 939’u, yani yüzde 22,3’ü kadın. Pek çoğu seçilmeyecekleri yerlerden aday. Sadece 49 ilde birinci sırada kadın aday var.

Rakamları şöyle yorumluyor Eralp:

“AKP 29 ilde kadın aday göstermemiş bile. Bu sayı CHP’de daha fazla; 33. AKP’nin 600 adayı içinde yalnızca 126’sı kadın, 4’ü ilk sırada. 1 Kasım’da aldığı oy oranını korursa 54 kadın vekil seçilecek. Yani seçilebilecek yerden kadın aday oranı yüzde 17 civarı. CHP’nin 137 kadın adayının 6’sı ilk sırada. 1 Kasım’daki gibi bir oy alırsa 25 kadın vekil çıkaracak, kadınların oranı yüzde 17 olacak. İYİ Parti’nin 600 adayının 150’si kadın. İstanbul ve Ankara’da ilk üç sırada kadın aday yok. Saadet Partisi’nin ilk sırada hiç kadın adayı yok. MHP’nin 1 Kasım’da adaylarının yüzde 14’ü kadındı, şimdi yüzde 11,5. Vatan Partisi’nin 600 adayının 150’si kadın, 13’ü birinci sırada. HDP’yi diğerleriyle karşılaştırmak pek mümkün değil. 600 adayın 228’i kadın, yüzde 38 yani. 18 kadın milletvekili ilk sıradan aday. 1 Kasım’daki oyu alırsa 25 kadın seçilebilir ve seçilen kadın aday oranı yüzde 38,9’dan yüzde 40,67’ye yükselir.

Seçim bildirgelerinde ‘aile’ vurgusu

Eralp, partilerin seçim bildirgelerinin kadına şiddet ve kadın istihdamının ötesine geçemediğini, savaştan OHAL’e, bütçeden sağlığa, çevreden adalet sistemine hayatın her alanına toplumsal cinsiyet temelli bir bakış gerektiğini anlatıyor:

“Erkek siyaset dilinin HDP açısından da ön plana çıktığı bir süreç yaşasak da, tek ‘Kadın Seçim Bildirgesi’ açıklayan parti olarak bunun istisnası HDP. Eşitlikten Kadın Bakanlığı’na, şiddetten OHAL’e, kadın yoksullaşmasına, çevreye, kente, eğitime, engelliliğe birçok başlığı kadınlar açısından ele alıyor.

Feride Eralp

İYİ Parti’nin kadına şiddette önleyici politikalardan bahsetmesi, sosyal güvenlikten bahsetmesi mühim. Ama çok ciddi bir aile vurgusu var.

CHP kadınların üreme hakkından, bedenlerine dair karar vermelerinden söz ediyor. Ama eskiden Yeşil Kart’lı olanlara bir ‘Aile Maaşı’ ve ‘Aile Sigortası’ vaadi var; yani bir sosyal hizmet biçimi nedense yine aile olmaya bağlanıyor.

Saadet Partisi şiddetin önlenmesinde ailenin korunması vurgusu yapıyor.

REKLAM

MHP’de kadınlara vaatler ‘Kadın, Çocuk, Aile’ başlığında yer alıyor.

AKP’nin ‘başarıları’ ve vaatleri kadınlardansa aileyi merkeze alıyor. ‘Aile Mahkemelerini kurduk. Aile içi problemlerin, evli hâkimler tarafından ihtisas mahkemelerinde görülmesini sağladık’ deniyor.

‘Kadın’ dendiğinde ‘Önce aile’ denmesi -hele ki her gün kadınlar öldürülürken ve cinayet ‘aile arasında’ olurken- kadınların hayatını ‘feda edilebilir’ kılıyor.”

Eralp önümüzdeki seçimin kadınlar açısından çok önemli olduğunu düşünse de “Gerçi kadınlar her gün yaşıyorlar bu ‘son dönemeç’ denen şeyi” diyor: “Kürtajın yasaklanmaya çalışıldığı an bir son dönemeçti, cinsel istismarı evlilikle aklamaya çalıştıkları an da. Şiddetten uzaklaşma mücadelesi sayısız son dönemeçle dolu. Kadınlar bu son dönemeçlerin ardından hep hayatta kaldılar, hep mücadele ettiler, hep edecekler. İnanıyorum ki kadınlar hiçbir şeyin ‘son’ olmasına izin vermezler.”

Melis Alphan

REKLAM

Bu haberlerimizi de okuyabilirsiniz

Muhafazakar Kürtler kime oy verecek?

Partilerin milletvekili aday listelerinde öne çıkan isimler

Ertuğrul Günay: İktidarın erken seçim kararı ayağına dolaşmış gibi görünüyor


Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Türk siyaseti cinsiyet eşitliğinde yine sınıfta kaldı

24 Haziran: Google'a göre hangi aday kaç milyon oy alacak?

Partilerin milletvekili aday listelerinde öne çıkan isimler