Fransa'nın, Fransız milli takımına küskün 'göçmen çocukları'

Bron
Bron
By Fatih Yetim
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Milli takım kadrosuna alınmayan Benzema'nın mahallesinde, onun akrabalarının işlettiği mekanda Giroud, "Benzema'nın hakkını yiyen adam" olarak görülüyordu. Restorandaki gençler için sahada başarısız olması gerekenlerin başında Giroud vardı.

REKLAM

Fransa-Belçika yarı final maçını izlemek için Lyon'un güneydoğusunda bulunan Bron adlı banliyödeyiz.

Lyon'da Bron denince akla gelen ilk isim Benzema. Real Madrid'in yıldızı Karim Benzema bu semtte dünyaya geldi. Ailesi hala Bron'da yaşıyor.

Benzema'nın amcasının işlettiği Paniniou Pizza adlı küçük bir restoranda dev ekran karşısında yerimizi aldık. Mahalledeki dedikodulara göre bu mütevazi mekan Benzema'nın amcasına hediyesi.

Maçın başlamasına henüz yarım saat var. Siparişlerimizi verip ilk düdüğün çalmasını beklemeye koyulduk.

Bu sırada mahalleli gençler de pizzacıyı doldurmaya başladı.

Maçı izlemeye beraber gitttiğimiz ve bu semtte oturan arkadaşım Fransa formasıyla gelmemem hususunda uyarmıştı. Maç başlamadan önce ikinci uyarısını da yaptı: "Olur da Giroud gol atarsa sakın sevinme! Sessizce yerinde otur!"

Çoğu Kuzey Afrika kökenli, göçmen çocuklarının Fransız kimliğiyle ilgili sorunlarını göz önünde bulundurarak forma uyarısını anlamak mümkün. Peki ama özellikle Giroud'ya neden öfkeliydiler?

Milli takım kadrosuna alınmayan Benzema'nın mahallesinde, onun akrabalarının işlettiği mekanda Giroud, "Benzema'nın hakkını yiyen adam" olarak görülüyordu. Restorandaki gençler için sahada başarısız olması gerekenlerin başında Fransa'nın gol orucu tutan forveti Giroud vardı.

İlk düdükle birlikte hem sahada hem de Bron'daki pizzacıda Belçika rüzgarı esmeye başladı. Sanki Lyon'da değil de Brüksel'in bir mahallesinde gibiydik.

Göçmen çocuklarının Belçika'yı Dünya Kupası'ndaki başarılı performansından dolayı desteklediğini düşünebilirsiniz. Fakat durum hiç de öyle değil. Bronlu gençler, turnuva boyunca Fransa rakipleri için tezahürat yapmışlar.

Salonda, az da olsa Fransa taraftarı da vardı. Hatta içlerinden biri PSG forması ve ufak bir Fransa bayrağıyla gelme "cesareti" göstermişti. Nihayet cesur duruşunu çok sürdüremedi. Sessizliğini bozmamaya çalışsa da bir müddet sonra Fransa bayrağını kaptırdı. Belçika taraftarı gençler bayrağa, maç sonu teslim etmek üzere el koydu. Genç taraftar, Fransa'nın ne ataklarına ne de golüne gönlünce sevinebildi.

Fransa'nın en muhafazakar kentlerinden birinin banliyösünde yaşanan bu durumu yadırgayan bir taraftar çıkıp sordu, "neden Fransa'yı değil de, Belçika'yı tutuyorsunuz?". Cevap kısa ve net: "Burası Bron, rahatsız olduysan git evinde izle!"

Banliyö gençlerini maç sırasında Fransa'ya biraz ısıtacak tek hamle Olimpik Lyon'un kaptanı Fekir'in oyuna girmesi olurdu. Ancak Fransız teknik adam Deschamps Bron'dan yükselen bu talebi dikkate almadı! Maçın tek sayısını eski bir Lyonlu, Umtiti'nin atması da yeterli olmadı. Bronlular Fransa'yı desteklemek için tek şartlarını açıkladı: "Zidane takımın başına geçerse."

Ve maç bitti. Fransa finalde.

Fransa'da doğup büyüyen ancak son düdüğe kadar Belçika'yı destekleyen gençler yine kendilerinden beklenmeyeni yaptı: Arabalarına atlayıp, "Allez les bleus" (Haydi Maviler) sloganıyla "Fransızlarla" Fransa'nın zaferini kutlamak için şehir merkezindeki meydanlara gitti.

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Fransa final coşkusuyla sokaklara döküldü

"Fransa'nın final başarısı sömürgeciliğin bir ürünü"

Fotoğraflarla Fransa'nın final sevinci