OECD: Ticaret savaşı en fazla Türkiye’yi etkiler

Yayınlanma Tarihi 12/07/2018 - 11:20•Son güncelleme 16:06

OECD, ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşının derinleşmesi halinde dünya ekonomisinin bundan zarar göreceği uyarısında bulunurken, Türkiye’yi bu durumdan en fazla zarar görecek ülkeler arasında gösterdi

REKLAM

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), ABD ve Çin arasında yaşanan ticaret savaşının derinleşmesi ve korumacı ekonomik tedbirlerin tekrar yürürlüğe girmesi halinde dünya ekonomisinin bundan zarar göreceği uyarısında bulunurken, Türkiye’yi bu durumdan an fazla zarar gören ülkeler arasında gösterdi.

OECD, 2060 yılına kadar olası ekonomik senaryolarla ilgili raporunu bugün yayınladı.

Rapora göre, serbest ticaretten geri adım atılıp, 1990’lı yılların gümrük tarife oranlarına geri dönülmesi halinde dünya genelinde uzun dönemde yaşam standartları yüzde 14 düşecek. OECD raporu, bu durumdan en çok etkilenen ülkelerde ise yaşam standardının yüzde 15 ile 25 arasında düşüş göstereceğini ortaya koydu.

Türkiye'ye etkisi

Raporda, 2060 yılına kadar gayri safi yurt için hasılaya olumlu etkisi açısından serbest ticaretten en fazla faydalanacak ülkeler içinde Türkiye ilk sırada yer alırken, İsrail ikinci, Güney Kore üçüncü sırada yer aldı.

OECD raporu, serbest ticarete yönelik korumacı müdahalelerin Türkiye'yi büyüme açısından en fazla etkilenme riski olan ülkeler arasına sokuyor.

Yine rapora göre, Türkiye milli gelirini 2018 ve 2030 arasında yüzde 3,6 oranında, 2030 ila 2060 arasında ise yüzde 2,5 oranında artıracak. Raporda, Türkiye'de iş gücü piyasalarında yapılacak reformların, yaşam standartlarında da gelişme sağlayacağını ortaya koydu.

Dünya ekonomisinin merkezi Asya olacak

Dünyada ekonomik gayri safi hasılanın 2060 yılında, gelişmekte olan ülkelerdeki kalkınmanın hız kesmesi yüzünden ortalama yüzde 3’ten yüzde 2’ye düşeceği tahmininde bulunan OECD, Çin ve Hindistan’ın etkisiyle dünya ekonomisinin merkezinin Asya’ya kayacağını öngördü.

OECD’ye göre ülkelerin yapısal reformlara ağırlık vermesi uzun dönemde yaşam standardının geliştirilmesi açısından da kendilerine önemli yararlar sağlayacak.

OECD raporunda öne çıkan başlıklar:

-OECD ülkeleri içinde, önemli reformlar gerçekleşmemesi halinde gelecek 40 yılda yaşam standartları gayri safi yurt içi hasıla yüzde 1,5 ila 2 arasında gelişme sağlayacak.

-Bazı ülkelerin şimdiden başlattığı emeklilik yaşını yükseltme politikalarının gelecekte artırılması, OECD'deki yaşlıların toplam istihdam oranını 2060 yılına kadar 5 puandan fazla artırmasına yol açacak.

-BRICS ülkeleri yani Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nde son yıllarda yüzde 6’ya ulaşan ekonomik büyüme hızı, 2060 yılında yüzde 2’ye düşecek.

-Hindistan ve Çin, her biri 2060 yılında dünya ekonomik üretimin yüzde 20 ila 25’ine sahip olacak. OECD ülkelerinin, dünya ekonomisindeki payı ise yüzde 40 civarında olacak.

-Demografik değişiklikler, gelişmiş ülkelerin yaşam standartlarında ilave yükler getirecek ve bu da hükümetlerin vergileri artırmalarına yol açacak. Bu ülkeler, bir taraftan kamu borçlarıyla uğraşırken sağlık ve emeklilik harcamalarını karşılayabilmek için vergi gelirlerini, gayri safi yurt içi hasılaya oranla ortalama yüzde 6,5 puan artırmak zorunda kalacak.

-BRICS ülkelerinin, yönetim ve eğitim açısından OECD standartlarını yakalamaları halinde, 2060 yılına kadar daha önce tahmin edilen senaryonun dışına çıkarak, yaşam standartlarını yüzde 30 ila 50 arasında yükseltme şansları var.

-OECD’nin belirlediği ve önde gelen ülkelerinin izlediği istihdam politikalarının gerçekleştirilmesi, 2040 yılına kadar özellikle genç ve kadınların da katılımıyla istihdamın yüzde 6,5 puan artmasına yol açabilir.

-OECD’nin bütün ülkelerinde kamu yatırımlarının sürekli artırılıp, gayri safi milli iç hasılanın yüzde 6’sına ulaşması, 2060’a kadar yaşam standartlarının yüzde 4 (bazı ülkelerde yüzde 6 ila 9) artması sağlanabilir.