Mağdurların ombudsmanı: NSU kararı hayal kırıklığına yol açtı

Ombudsman John: "NSU kararı hem rahatlama hem de hayal kırıklığı"
Ombudsman John: "NSU kararı hem rahatlama hem de hayal kırıklığı" © REUTERS/MICHAELA REHLE
© REUTERS/MICHAELA REHLE
By Ertuğrul Özgün
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Alman hükümetinin Neonazi terör örgütü NSU'nun katlettiği kurbanların ailelerine destek vermesi için görevlendirdiği ombudsman Barbara John, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin verdiği kararı tatmin edici bulmadığını açıkladı.

REKLAM

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişinin öldürülmesi, çeşitli bombalı saldırılar ve silahlı soygun suçlarının faili olan Neonazi terör örgütü "Nasyonal Sosyalist Yeraltı" (NSU) üyeleri ve destekçilerinin beş yıldır süren davası önceki gün Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde karara bağlanmasına rağmen dava sonucuna ilişkin pek çok soru işareti hala geçerliliğini koruyor.

Federal hükümetin NSU tarafından katledilen kurbanların ailelerine ve diğer mağdurlara destek olmak amacıyla görevlendirdiği ombudsman Barbara John, "Davanın sonuca bağlanması rahatlama sağlamakla birlikte aynı zamanda hayal kırıklığına da yol açtı." diye konuştu.

"Dava bitene kadar mağdur ailelerin üçüncü nesli büyüdü"

"Mahkemenin verdiği karar NSU mağdurlarının beklentilerini karşılamıyor.” diyen John, Deutschlandfunk'a verdiği bir röportajda kararın bilhassa 18 yıl önce NSU terörüne kurban verilen ilk isim olan Enver Şimşek'in yakınları açısından önem taşıdığına dikkat çekti. Şimşek'in 2000 yılında öldürüldüğünü hatırlatan Barbara John, "Netice itibariyle 2018 Temmuz'una geldik. Şimşek'in çocukları davaya kendi çocuklarıyla geldi. Yani dava süreci tamamlanana kadar üçüncü kuşak da belli bir yaşa geldi." ifadelerini kullandı.,

NSU davasında karar duruşmasını Münih'te bizzat izleyen ombudsman Barbara John, işlenen cinayetlerin asıl arka planı ve NSU'nun diğer destekçilerini bulmaya yönelik girişimlerin bundan sonra da sürmesi gerektiğinin altını çizdi. John, mahkeme çıkışında yaptığı açıklamada şu soruları gündeme getirmişti: "Üç Alman genci nasıl olur da bu ülkede yaşama hakkı olmadığını düşündükleri kişileri katledecek kadar ileri gidebildi ve istihbarat çalışanları nasıl olur de bunu o güne kadar tespit edemedi?"

"Bir tek kamu çalışanı dahi soruşturma geçirmedi"

Federal Başsavcı Peter Frank'ın dün gündeme getirdiği soruşturma komisyonu önerisini destekleyen Barabara John, "Hala tamamlanması gereken iki ayrı soruşturma var. NSU mağdurları hala karanlıkta kalan hususların aydınlatılmasını bekliyor. Ama bugüne kadar kurulan, kurulacak olan ve bir kısmı da hala görevini sürdüren 15 ayrı soruşturma komisyonu bulunduğunu dikkate alınca bunun çok kolay olmadığı ortada." şeklinde konuştu.

Bu arada Almanya'nın bir hukuk devleti olarak değerlendirildiğini vurgulayan John, "Fakat devletimiz bahsi geçen cinayet çetesini engelleyemedi. Sürece dahil olan ve sayıları neredeyse on binleri bulan kamu görevlisi ve soruşturma ekibi çalışanı yaşanan çürümeyi zamanında göremedi. Tek bir çalışan dahi suçun cezasız kalmasına sebep olma ya da görevi ihmal ve ihlalden herhangi bir disiplin soruşturmasına uğramadı.” ifadelerini kullandı.

"Suçluların 'sadece' üç kişiden ibaret olması saçma"

Ombudsman Barbara John, gündeme getirdiği çelişki ve soruların gerek kendi aklından geçen gerekse mağdur yakınlarının üzerine kafa yorduğu hususlar olduğuna işaret ederek, "NSU davası sona erdi; fakat bir Avrupa ülkesinde, hatta bir göç ülkesinde örneği bulunmayan bu cinayetler her yönüyle aydınlatılmalı." dedi.

Birbirinden farklı kentlerde işlenen ırkçı cinayetlerin "sadece" üç kişinin planlı eylemi olduğu yönündeki yaklaşımı "saçma” bulduğunu belirten John, Almanya'da terör mağdurlarının sesini duyuracak bir dernek kurulması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Türk Dışişleri: Maalesef gerçek suçlular ortaya çıkarılmadı

Türkiye'nin dava sonucuna ilişkin tepkisi ise Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan sert bir açıklamayla eleştirilmiş, "Maalesef verilen karar NSU cinayetlerinin arka planını ve derin devlet ile istihbarat içindeki bağlantılarını tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmamış, gerçek suçlular ortaya çıkarılmamıştır." ifadelerine yer verilmişti.

Aynı açıklamanın devamında mahkemenin verdiği kararın "adaletin tecellisi ve kamu vicdanının rahatlatılması bakımından tatmin edici bulunmadığına" işaret edilmiş ve kurban ailelerinin özellikle "soruşturmaların başlangıç aşamalarında pek çok önyargıyla karşılaştığı ve mağdur edildiğine" dikkat çekilmişti.

"Merkel söz vermişti, takipçisi olacağız"

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 2012 yılında verdiği sözün hatırlatıldığı Dışişleri Bakanlığı açıklamasında ayrıca şu hususlar dile getirildi: "NSU cinayetlerinin ve diğer faili meçhul kalan, ırkçı, yabancı düşmanlığı saikli cinayetlerin faillerinin tamamının adalete teslim edilmesi, Almanya’daki Türk toplumunun devletin güvenlik ve yargı kurumlarına güvenlerinin güçlendirilmesi bakımından önem taşımaktadır."

Bundan sonraki aşamada da "konunun takipçisi olmaya devam edileceğinin" vurgulandığı resmi açıklamada, Almanya’daki ırkçılık ve yabancı düşmanlığının "zirve noktalarından birisini teşkil eden NSU cinayetlerinin benzerlerinin tekrarlanmaması" ve artan ırkçılıkla tavizsiz mücadele edilmesi adına Almanya Federal Cumhuriyeti makamlarından her türlü tedbiri almalarının beklendiği kaydedildi.

Bu haberler de ilginizi çekebilir

"Adnan Oktar operasyonları İngiliz komplosu, FETÖ ve PKK ile fikren mücadele ediyoruz"

Prof. Tayfun Atay: "Dini cemaatler için deniz bitti, artık tek bir cemaat olacak: Tayyip Erdoğan Cemaati"

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Almanya: Peggy'nin ölümünde Neo-nazi parmağı

Almanya, Gazze'deki Filistinli mültecilere yardım eden UNRWA'yla işbirliğini yeniden başlatacak

İnsanlar yaşlılığın eskiye göre daha geç başladığını düşünüyor | Araştırma