Lizbon’un en eski ve en tarihi pazarlarından biri olan Arroios Pazarı'nda, mültecilerin işsizlik sorununa etkili bir çözüm üretildi
Lizbon’un en eski ve en tarihi pazarlarından biri olan Arroios Pazarı'nda, mültecilerin işsizlik sorununa etkili bir çözüm üretildi.
1940'da kurulan ve yakın zaman önce tadilattan geçen pazarda, artık geleneksel tezgahların yanında restoranlar da var. Bunlardan, 'Mezze Restoran' çok özel bir yere sahip, zira bir sivil toplum kuruluşu tarafından işletiliyor.
Restoranın tüm çalışanları Suriyeli mülteci. Restoranda hem çalışıyor, hem de gelen müşterilerine kendi kültürlerini yansıtıyorlar.
"Suriye hakkında en çok özlediğim şey ekmekti"
Projenin gerçekleştirilmesine ön ayak olan "Pão a Pão” Derneği (Pão Portekizcede ekmek anlamına geliyor) kurucularından Alâ Alhariri, hikayelerini şöyle anlatıyor: "Pão a Pão derneği Portekize gelen mültecilerin iş bulmasına yardımcı olmak için kuruldu. Mezze bizim ilk projemiz. Kadın ve gençlerin kendi ülkelerinde yapabileceği gibi yemek yaparak ve bunu Portekizlilere sunarak çalışabildikleri bir restoran. Dernek biraz tesadüfen kuruldu. Diğer kurucular Fracisca ve Rita ile beraber yemekteydik. Bana Suriye hakkında en çok neyi özlediğimi sordular. Çünkü ben Suriyeliyim. Ben de cevapladım: Ekmek. Böylelikle bir başlangıç noktası bulmuş olduk."
Mülteciler özgürlüklerini kazanıyor
Aşçı Fatima Vefa Ganham ise bunun kendileri için ne kadar önemli bir fırsat olduğunu vurguluyor: "Suriye’yi savaştan dolayı terk ettik. Önce Mısır’a gittik. Orada 2 yıl 8 ay kaldık. Sonra Birleşmiş Milletler’e başvurduk ve Portekiz’e geldik. 10 ay boyunca Birleşmiş Milletler sözleşmesiyle kaldık. Oğlum, Facebook üzerinden bu derneğin bir etkinliğini ve Alâ’yı gördü. Portekizce öğretmenimiz de böyle bir imkandan bahsetmişti. Biz de Francisca ile iletişime geçtik, restoran açtık ve özgürlüğümüzü kazandık."
Restoran'ın Yöneticisi Rıfat Dabah, yaptığı işi aynı zamanda yeni şeyler öğrenmek için bir fırsat olarak görüyor: "Her yeni müşteriyle beraber Portekizcede yeni bir kelime öğreniyorum. Ben kendi kültürümüzü anlatıyorum, onlarsa Portekizlilerin yaptığı ama bizim yapmadığımız bir şeyi anlatıyor. Böylelikle kültürümüzü paylaşıyoruz. Bu yemek yemekten daha fazlası."
Alâ tekrardan Suriye'ye geri dönmeyi bir ihtimal olarak görse de kendini Portekiz'den temelli olarak uzakta göremiyor: "Suriye’ye geri dönmek mi? Belki bir gün savaş bittiğinde orada da bir Mezze Restoran açarız. Buradaki de kalır. Benim birinci ülkem Suriye tabii ki, ikincisi de Portekiz. Bu ülkeyi çok seviyorum."
Bu haberler de ilginizi çekebilir
Parayla vatandaşlık veren ülkeler arasına Mısır da katıldı