'Avrupa, Güney Osetya Savaşı'na gerekli tepkiyi verseydi Rusya Kırım'ı ilhak edemezdi'

'Avrupa, Güney Osetya Savaşı'na gerekli tepkiyi verseydi Rusya Kırım'ı ilhak edemezdi'
By Ismail CitakChris Harris
Haberi paylaşınYorumlar
Haberi paylaşınClose Button

Avrupa'nın unutulan savaşı Güney Osetya'nın üzerinden 10 yıl geçti. Euronews, Rusya ile Gürcistan arasındaki diplomatik ilişkileri sonlandıran savaşın arka yüzünü aydınlatıyor.

REKLAM

Avrupa'nın unutulan savaşı Güney Osetya'nın üzerinden 10 yıl geçti. Rusya ile Gürcistan arasındaki diplomatik ilişkileri sonlandıran savaş, Gürcistan'a bağlı Güney Osetya Özerk Bölgesi'nin bağımsızlığını ilan etmesiyle sona erdi.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (Chatham House) üyelerinden Güney Kafkasya uzmanı George Mchedlishvili'ye göre batı ülkeleri Güney Osetya savaşı'na gerekli tepkiyi vermeyerek Rusya'ya Kırım'ı ilhak etme hususunda cesaret verdi.

Batı ülkelerinin Rusya karşısında takındığı bu tutum aynı zamanda dünyanın yüz ölçümü en geniş ülkesini birkaç yıl sonra Ukrayna'ya karşı benzer bir tutumda bulunmaya da teşvik etmiş oldu.

2008 yılının Ağustos ayında, Gürcistan'ın ayrılıkçı bölgelerinde, Ruslarla Gürcülerin Güney Osetya ve Abhazya topraklarında süren beş günlük çatışmaları sonrası en az 390 kişi öldü.

Çatışmanın arka planında ne vardı ?

Güney Osetyalılar, Kızıl Ordu'nun 1920'lerin başlarında Gürcistan'ı işgal etmesinden bu yana Kremlin yanlısı olmakla suçlanmıştı. Bölge, daha sonra bir kısmı Rusya'ya ait olan Kuzey Osetya gibi Sovyetler Gürcistan'ında otonom statüsü kazandı.

1990'ların başlarında, Sovyetler Birliği'nin tamamen dağılmasının ardından Gürcistan da bağımsızlığını ilan etti. Mayıs 1991'de iktidara gelen Gürcü milliyetçi Zviad Gamsakhurdia, Güney Osetya'daki bağımsızlık düşüncelerini bastırmaya çalıştı.

Sonraki adımlar neydi?

Rusya, Güney Osetya ve Gürcistan, çatışma ve şiddet olaylarının ardından 1992 yılında taraflar Rus ve Gürcistan barış gücü askerlerinin bölgeye konuşlandırılmasıyla sonuçlanan bir ateşkes anlaşması imzaladı.

Bu ateşkes anlaşmasının getirdiği göreceli barış ortamı Güney Osetya'yı Gürcistan sınırlarına dahil etmek isteyen Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin 2004'te yapılan seçimleri kazanmasına kadar sürdü. Saakaşvili'nin bu düşüncesi seçildikten iki yıl sonra Güney Osetyalılar tarafından düzenlenen bir referandumda reddedildi.

Çatışma nasıl başladı savaşa nasıl dönüştü?

Gürcistan, Nisan 2008'de hem Güney Osetya ile bağlarını güçlendirmiş hem de NATO ve AB'ye katılmak için diplomatik girişimlerde bulunmuştu. Moskova, Tiflis'in diplomasi yolunu kullanmasından duyduğu rahatsızlığı dillendirmeye başladı.

Bu süre içerisinde de her iki ülkenin yaz aylarının başında birbirlerini savaşa yönelik askeri hazırlıklar yapmakla suçladığı görüldü.

Gürcü birlikleri ile Rus yanlısı ayrılıkçı gruplar arasında 2008 Ağustos ayı başlarında çatışmalar başladı. Tiflis yönetiminin Güney Osetya'nın ana şehri Tskhinvali'ye 7-8 Ağustos'ta başlattığı kara ve hava harekatına Rusya sessiz kalmadı. Birçok Osetyalının Rus pasaportuna sahip olması Rusya'nın Osetyalılar'a yardım etme bahanesi ile yapacağı müdahaleyi kolaylaştırdı.

Zaman ilerledikçe, Rusya kontrolü ele geçirdi, Gürcüleri Güney Osetya'dan çıkardı ve hatta Tiflis sınırlarına kadar ilerledi.

Kaç kişi öldü?

Beş günlük savaşın sonunda, AB yetkililerinin belirlemelerine göre en az 800 kişi hayatını kaybetti. İnsan Hakları İzleme Örgütü, çatışmalar sırasında savaş yasalarının dikkate alınmadığını” açıkladı. Örgütün 2009 yılında yayınlanan bir raporunda, Tiflis'in askerlerini geri çektiği günlerde Güney Osetya kuvvetlerinin etnik Gürcü köylerini kasıtlı ve sistematik olarak tahrip ettiği öne sürüldü.

Öte yandan, 2009 yılından itibaren AB tarafından yayınlanan bağımsız bir raporda da Gürcistan'ın Rusya ile çatışmayı tetiklediği ancak Moskova'nın uzun bir provokasyon politikası izlediği ve Gürcistan'a orantısız bir şekilde tepki gösterdiğine dikkat çekildi.

Savaşın sonrasında ne oldu?

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy tarafından müzakere edilen ve 12 Ağustos 2008'de taraflarca kabul edilen ateşkesin ardından Rusya, Güney Osetya'nın bağımsızlığını ve Abhazya'nın bir başka bölgesini tanıdı.

Tiflis ve Moskova arasındaki diplomatik ilişkilerin normalleşemey başladığı bu süreçte Rusya birliklerini Gürcistan'dan geri çekti ancak onları ayrılıkçı bölgelerde konuşlandırmaya devam etti.

Gürcistan ve Güney Osetya'ya savaşın etkisi ne oldu?

Chatham House'un Gürcistan uzmanı Mchedlishvili, çatışma sonucu en çok kaybeden tarafın Güney Osetya olduğunu ve savaş sonrası bölgenin ekonomik olarak çok depresif bir alana dönüştüğünü kaydetti.

Mchedlishvili "Güney Osetyalılar şimdi tamamen Rusya'dan gelecek ekonomik yardımlara güveniyorlar ancak yolsuzluktan ötürü Rusya’nın yardımları halka doğrudan yansımıyor." dedi.

REKLAM

Savşın, Gürcistan için de iç politika bakımından hala önemli olumsuz sonuçları olduğunu kaydeden Mchedlishvili, Gürcistan yönetiminin savaş sonrasında kendisini toparlayamayan ülkedeki hoşnutsuzluklar karşısında gerçekleştirilen protesto gösterilerine karşı daha hoşgörüsüz olduğunu ifade etti. Savaş sonrası ortamın ülkedeki siyasi diyaloğu zayıflattığını kaydeden uzman, bu süreçte Saakaşvili hükümetini eleştiren herkesin Rus ajanlığı veya Rusya'nın oyuncağı olmakla damgalanarak suçlandığını kaydetti.

Mchedlishvili ayrıca, Güney Osetya Savaşı'nın Tiflis'i Moskova'dan iyice uzaklaştırdığını ve Brüksel'e daha da yakınlaştırdığını kaydetti. AB ile üyelik müzakerelerine devam eden ülkeye 2017 yılında AB ülkelerine vize serbestisi hakkı sağlanmıştı.

Güney Osetya müdahalesi Kırım ve Ukrayna'da Rusları cesaretlendirdi mi?

London School of Economics'in Avrupa Enstitüsü'nde çalışan Rusya uzmanı Max Fras, “ Güney Osetya savaşı ile Rusya, uluslararası hukuku çiğneyebildiğini, başka ülkeleri işgal edip bununla başa çıkabildiğini ve aynı şeyleri katbekat yapabileceğini Ukrayna'da yeniden gösterdi” dedi.

Gürcistan uzmanı Mchedlishvili'de Fras'ın bu tespitine katıldığını belirtti. Mchedlishvili, "Eğer Batı Rusya'nın Güney Osetya'ya yönelik orantısız müdahalesine yeterli tepkiyi gösterseydi daha sonra Kırım ve Ukrayna'ya açtığı savaşların gerçekleşmezdi. Ne yazık ki Batı Rusya'nın Gürcistan'daki acımasız davranışlarını affederek yeni ilhaklara kapı araladı" şeklinde konuştu.

Çatışmanın tekrar alevlenme ihtimali var mı?

Mchedlishvili, Güney Osetya sınırındaki Gürcülerin düzenli olarak kaçırılmaları ve sözde suikast iddialarına rağmen, Moskova ile Tiflis arasında sürmekte olan ihtilaf riskinin düşük olduğunu belirtti. Mchedlishvili, “Bir alevlenme çok olası değil, tüm tetikleyiciler Rusya'nın elinde. Ancak Rusya, Gürcistan'ın siyasetini ve toplumunu etkilemek ve olası gerginliği durdurmak için Güney Osetya kozunu hala kullanabiliyor. Buna rağmen çoğu Gürcü hala Rus hükümetini eleştiriyor ama insanlar arası ilişkiler güçlü. Rus turistler artık Gürcistan'daki en büyük gruplar arasında.” tespitinde bulunuyor.

REKLAM

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Yaptırım krizinde geciken çözümle Dolar rekor tazeledi

Dünya Kupası'nın en iyi kalecisi Belçikalı Thibaut Courtois 35 milyon Euro'ya Real Madrid'te

New York'ta Uber'e kısıtlama: 12 ay boyunca yeni taksi lisansı verilmeyecek

Haberi paylaşınYorumlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir

Ukrayna, AKPM'de Rus parlamenterlere yeniden oy hakkı verilmesine şiddetle karşı çıkıyor

Rusya'ya ilhakından bir yıl sonra Kırım'da hayat

Ermenistan'da bankalar, Rusya'nın Mir kartlarının kullanımını durduruyor